- 1085 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
UZUN ZAMANDIR MEKTUP YAZAMADIM SANA!
Uzun zamandır mektup yazamamıştım sana. N’örüyon diye hal hatır soramadığım için affola. Teknoloji özürlüsü olduğum için de ne görüntülü telefonum var, ne de laptopum. Hâlâ kırk yıl öncesi daktilomla tik tak yapmaya devam etmekteyim. Ne me gerek. Yanlışlıkla bilmediğim bir tuşa basarım da bütün emeklerim heba olur sonra.
Aslında geçenlerde sana çok kavi bir mektup döşemiştim ya zarfın üzerine adresini yanlış yazmışım. Mektubu şu türkücü sanatçı var ya, hani klarnetçi Hüsnü ile aşk dedikodularına adı karışan sonra da tozdan(!) savcının damına giren. Adı neydi ya. Neyse hatırlarsan bana seslen, duyarım. Ya da ismini çığırmadan imlerle anımsatmaya çalış, o daha çok hoşuma gider. Yani nesnenin kendisi olmadan onun varlığını belli eden işaretler gibi bir şey. Örneğin kadının adı Deniz ise yakamoz, dalga, balık, yüzme v.s. gibi.
Neyse efendim bir süre sonra türkücüden yanıt gelmez mi. Ne diyo biliyon mu:
Bu zamana dek, yüzlerce kişi bana ilan-ı aşkta bulundular hiçbiri seninki kadar inandırıcı gelmedi. Kodesten çıkar çıkmaz seninle olmaktan büyük mutluluk duyacağım. Sadece bu mektubunla kalma, yazmaya devam et, ne olursun. Bu yazdıkların bana ilaç gibi geldi. Mektubunu aldığımda aynen Nâzım Üstadımızın dediği gibi yaptım. Yani şöyle:
Bugün Pazar. Beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak, bu kadar mavi,bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum, sonra saygıyla toprağa oturdum. Dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara. Bu anda ne kavga, ne hürriyet,ne karım, toprak, güneş ve ben./…Bahtiyarım.
Bence bu türkücü bayan hayatın sillesini yemiş garibanın biri. Sence bundan böyle ona mektup yazmaya devam edeyim mi? Tabi sen izin verirsen. Biliyon ki senden izinsiz su bile içmem. Yani demem şu ki başka bir güzele asla yan gözle bakmam. Anam bacım olsun dünya kadınları kızları. Sen hariç tabi.
Yav sevgilim bugünlerde kafam öyle karışık ki. Memlekette bir şeyler olmuş diyolar da hâlâ anlamış değilim valla. Darbeden marbeden ben heç çakmam. Hani gençliğimde sonradan çakma ressam olan omuzları galaksilerle dolu olan bir general: Netekim darbe yaptık demişti. O zamanlar korkuma evde ocakta ne kadar kitap varsa evin bahçesinde yakmış, küllerini de toprağa gömmüştüm. Olur ya küllerine çıkan yazılardan azılı biri olduğumu bulsalardı T.C. 141,142,146 sından zindanlarda işin yosa çürü dur.
Bu sefer de en çok ondan korktum zaten. Şey olmaktan hadi içeri derlerse nice olur hallerim. İşte o zaman çıra gibi yanarım. Aslında zindana girmekten değil de senden ayrı gayrı kalacağım için kendimi içten içe yerdim.
Ben öyle şeylere tebelleş olmam. Zaten gıt kanaat geçiniyom. Darbe olsa ne olur olmasa ne olur. Benim ülkemde beni adam yerine koyan yok ki. Dört yılda bir gelip sevgili vatandaşlarım diye ruhumu gıdıklıyorlar ondan sonrası sen sağa ben selamet. Hemi de ülkemde demokrasiyi dürbünle arıyom da bulamıyom. Zaten bu gidişle de geleceği yok gibi.
Neyse sevgilim. Senin hal hatını sorayım derken ben kendi dertlerimi döktüm. Sen neler yapıyon bakiyim. Hani şu kanallardaki aşk filmlerini izliyon mu? Ben heç kaçırmıyom. İnadına aşk, Aşk olmadan Olmaz, Aşka Veda.
Ya bi denem, aşkı biz mi bilmoyok, yoksa bunların dedikleri aşk mı başka. Hani gözgöze gelirsin âşık olursun ya sonra da pınarın başında oluğun dibine mektubu sıkıştırırsın. Aşk budur işte. Yıllar geçtiği halde elim eline değdi mi? Değmedi. Töbe değmez. Ben sana asla yamukluk yapamam. Elim değdiği zaman doğru nikâh masasına.
Bi denem, bugünlerde geceleri uyuyamaz oldum. Yalnızlığıma ortak olan biri var, sabaha kadar onunla dertleşiyoruz. O fazla konuştuğu, dırdır ettiği zaman yorganın, yastığın altına saklanıyom, bazen de sinirlerime hakim olamıyom, o zaman da yastıkla köşe kapmaca oynuyoz. Neresine gelirse vuruyorum ama öyle şeytan ki hiç yara bere almadan duvardan duvara sıçrıyor, ben de insafsızlaşıyom ve de haşara ilacımın yardımları sayesinde ondan kurtuluyom.
Sen olsan hiç öyle yapar mıyım. Birbirimizi hiç incitmeyiz. Kollarımızda sabahın nasıl olduğunu anlayamayız bile.
Bak şu anda geçenki dırdırcı hatunun bir arkadaşı girdi camdan, müsaade edersen onunla biraz hasbuhal edeyim.
Hadi iyi geceler, kendine eyce bak. Ben yine sana mektup yazarım. Bu sefer mektubu doğru adrese yollayacağım, söz.
Çüzzzz!
YORUMLAR
Okunup geçilecek değil, oturup düşünülecek şeyler yazan gardaşım benim...
Ne demek istediğini ben anladıysam herkes de anlamıştır zaten.
Bacanak beşinci evini aldı. Ona taşınmasına yardım ediyordum iki gündür bi paket sigaraya.
Elim yeni boşaldı.
Yorum yazmakta geciktim. Kusura kalma bu seferlik.
Sen bırak yazı yazmayı bir(.) koysan ben(:) ile her zaman yanında yer alırım.
Öperim hasretle gözlerinden.
yazılarını devamlı okuduğum bir kalemsiniz... yazdığınız öyküler favorim idiyse de denemeleriniz de ilginçti... epeydir yazmıyordunuz...bir aradan sonra öykü tadında bir mektupla dönüşünüz de keyifli okuma oldu... bir sonraki mektubunuzda Deniz Sekiye benden de selam yazın, severim kendisini...Selamlar, saygılar
Memleketin ikbaline bir mektupta benden….Ah sevgili ! Adını henüz koyamadığım vatan sevgisi….Sen bilirsin /sen anlarsın, bu aşk hangi dildi?
Ne Nazım anlayabildi ne Nesin…Azizim anlat bana bu mektupla….Mesele ne idi ?
İçeride bir/iki kitap, yastığımın altında bir/iki şiir…Hemen yanda askılıkta asılı ceketimin cebinde onlarca hırpalanmış söz…Bileyim ki , bu bilmediğim şeyleri yazmaktan ve ceza almaktan korkan ben ben miyim ?…
Her devrin bir fidanı bile bile budandı…BU devrin büyük ARTİSTTİ bile bile ışıkların altında saklandı… Şimdi bir mektup yazsan bana ve söylesen …. İKBAL VE İKTİDARIN şiiri yazıldı mı? Kaç ölü,kaç yaralı bilindi mi?Adı aşk/sa sahibi kimdi?
Memleketin ikbaline bir mektupta benden….Ah sevgili ! Adını henüz koyamadığım vatan sevgisi….Sen bilirsin /sen anlarsın, bu aşk hangi dildi?