7
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1456
Okunma
"..Bir fatiha: Arkadaşım Ahmet Aşık’ın ruhuna mektup..
...
Eee daha daha mı diyorsun, bekle soluklanayım.
Bir göz açıp kapayıncaya geçen ömrümüzde, ömrümüzün son mevsiminde kardeşlerimizi tanıdık.
Sala verdiler bütün camilerde: Es Salatu Ve’s-Selamu Aleyke Ya Rasulallah !
Uyanın dediler minarelerden, güvercinler havalandı;
"..uyanın vatan tehlikededir !.."
Sokağa çıkın, omuz omuza verin, onbeş-yirmi yıldır dişimizle tırnağımızla elde ettiğimiz haklar, özgürlükler, birlikte yaşama bahçeleri, ağız dolusu konuşma, gülme hakkımız, kaderimizin üstüne açtığımız kanatlar, demokrasimiz tehlikededir, uyanın !
"..Bir göz açıp kapayıncaya son mevsiminde ömrümüzün kardeşlerimizi tanıdık.."
...
Yazının tamamı için...
Ertuğrul Başer
Serbestiyet.com
www.serbestiyet.com/yazarlar/ertugrul-baser/bir-fatiha-arkadasim-ahmet-asikin-ruhuna-mektup-707621
"..3 YILLIK HARBİYE’nin SON NESLİ 76 DEVRESİ.."
Devrenizin ayak izlerini takip eden birisi olarak, aynı süreçleri hazin bir şekilde yaşayarak 85 de
"res’en emekli" edilmiş,
"sivil"de geçen 2 yılın sonunda "sol" un söylem ve sloganlar dışında
"ülkeme" vereceği "hiç bir şeyin" olmadığını görerek,
30 yaşından itibaren "milli görüş" hasletlerinin
"devrimci duygularımıza" yön vereceğini hissederek (yaşayarak),
yeni bir yaşamın "özgür" havasını solumaya başladık..
80 de (mezuniyetten 12 gün sonra) dahlimiz olmayan bir "darbe"nin içinde yer almış olmanın acısını,
ve aynı "oyunların" sür-git "kopya tertiplerle" devamına imkân verecek "alt-yapının" hiç değişmeden
varlığını koruma ve başka "maskelerle" kendini idame ettirme mekanizmalarına yönelik uzun uğraşların,
sabırla ve tevekkülle aşılacağı ( nasılsanız öyle idare olunursunuz ) "gerçeğinin",
"karşıyı-orayı-burayı" değil, ancak ilk evvel kendimizi "düzeltmekle" hayata geçeceğini bilerek
"durmak yok yola devam" düsturuyla, bir gün güneşin daha aydınlık doğacağına inanarak çalıştık.
Sizin de "çok güzel" kaleme aldığınız gibi, gerçek "HALK" olduğumuzun, o halk içinden bu "vatan"ın
çocukları olarak, "15 temmuz" gibi eşi-benzeri görülmemiş bu "kanlı kalkışmanın" karşısında yekten
çıkabilme "yürekliliğini" gösterenlerin, üstlerine atılı her türlü "suç(lamanın)un" ne kadar boş, ne kadar
"sığ", ne kadar "haksız" olduğunu "ispat" eden bu "tarihi sınavı" başarıyla vermiş olmanın "haklı"
bahtiyarlığı içerisindeyiz. (Yedirmeyiz)
"SOL(cunun)UN NAMUSUNUN" yalan bilmez, hırsızlık etmez, masuma kıymaz, mazlumlara sahip çıkar,
"ezilenden" yanadır, adalet sahibidir.....vs..yolunun varacağı yer inanınız ki
"Hakk’a" imandır,
çünkü;
"kula kulluk etmeyeceği,
hiç bir "düzene köle" olmayacağı yegâne kapı-eşik O’nun kapısı, O’nun yanıdır"
Vesselâm...
Sevgili Ağabeyim "devreniz" (KAL-H 3000 devresi) olarak bu güzel iç döküşünüze ve
"sonsuzluk yoldaşınıza" (Allah rahmet eylesin) "hakikatlı" içten seslenişinize aynı duygularla,
kâh hüzünlenerek kâh dile getirdiğiniz doğruları bizzat yaşadığımız için "serzenişlerinize"
hak vererek okudum, 24 Tv. de aynı bahisle ilgili görüşlerinizi dinledim, şahsen teşekkürü bir borç bilirim..
Rabbimiz bu güzel "ülke"nin her bir karışına sonsuz muhabbet, bereket ve selâmet,
her bir güzel "insanına" nihayetsiz iyilikler, sağlık, huzur ve hidayet nasibeylesin inşallah..
Allah’a emanet olunuz...selâm, saygılarımla...
03.08.2016