- 1574 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Ayşe'nin Acı Aşkı Ali
Ögretmen olan babamın tayini nedeniyle yeni geldiğimiz
bursaya kimseyi tanımadığım için fazla dışarıya çıkamayan Ayşe bir sabah Annesi Ayşe’yi ekmek almak için fırına gönderir
sabah saat yadi buçuğa geliyordu hızlica
Koşar adımlarlar fırına doğru koşarken elindeki buzuk paraların
düştüğünü fark eden ayşe aman Allahım
şimdi neyapacağım diye telaşla yere düşürdügüm paraları aramaya
başlar paraları araken onun yaşlarında bir
Çocuğun size yardım edebilirmiyim sesiy’le başını ona doğru çeviren ayşe
mavi gözlü sarışın yanagın da hafiften
gamzesi olan bir delikanlı görür böyle yakışıklı gözleri deryaları andıran ince
nazik kibar yardım talebini geri çevirmek ayşe’ye yakışmadı ayşede kısık bir sesle
tabbi ki dedi çok geçmeden paraları
kaldırım taşların araların da bulup beraberce fırına doğru yürümeye başladılar bursaya yeni geldiğini ve burda
kimseyi tanımadığımı söyleyen ayşe bir taraftanda ona yardım eden bu dünyalar
güzeli sevecen insanı tanımaya
çalışıyordu ve tabbi ki bu merhametli
yardım sever delikanlının da kendini tanıtması yeni gördüğü dünyalar
güzeli bu güzel kızın sorularına cevap vermesi gerekiyordu kendisinin de bu
mahalede yaşadığını anlatmaya başladı adının Ali olduğunu
babasının bir fabrikada işçi olarak çalıştığını söyledi ve bu arada
fırına gelmiştik Ekmekleri çabucak aldıktan sonra annemin beni
merak ettiğini aliye söyleyerek kendisine bana yardım ettiği için teşekkür ederek ve çabucak eve doğru adımlarını hızlandırır saat sekizi çoktan geçmişti annemin beni
merak ettiğini düşünerek eve doğru koşar adımlarla Ali,den ayrılan Ayşe evde annem
beklediğini endişe içinde korkuya dünüşmüştü kapıda beni bekliyordu. ben ise
kan ter içinde kuşarak Ev doğru adımlarını hizlandiriyordum
mahalenin fırını iki sokak ötede üst geçişinin
karşısındaki sokakta kalıyordu bu arada eve yaklaşmıştım
uzaktan annemin beni kapı da beklediğini görünce korkmuştum
Annem kızım nerede kaldın diye ağlamaklı bir tonla çok merak ettiğini nerde kaldın diye söyledi anneme fırına
giderken yolda elimde ki paraları düşürdügümü söyledim bu nedenle düşürdüğüm paraları aradığım için
geçiktiğimi söyledim çoktan Annem sofrayı hazırlamış bile benim fırından gelmemi bekliyordu ve soframıza oturduk
yedi dokuz yaşlarında ki kardeşlerimle birlikte kahvealtımızı yapmıştık
Ali aklımdan cıkmıyordu artık ekmek almak için sabah ve akşam fırına gidederek ekmekleri alıyordum ama Ali’yi göremiyordum
bir gün pencereden sokağa bakarken Ali’nin köşe başında gördüm ve içim içime
sığmıyordu sevinçten buldum diye sözler dükülmüştü dudaklarımdan dışarıya Aliye doğru sokağa çıktım Ali ali
diye seslenerek ali’nin bana baktığını görünce çok sevinmiştim burda ne yaptığını söyledim ali’nin de her gün uzaktan uzağa seni gözlüyorum demesi adeta kalbim
yerinden çıkacak gibi çarpıyordu çok heyecanlıydım artık ateş bacayı sarar gibi olmuştum o kadar çok sevinmiştim
ki bir ara Alin.in boynuna sarıldıgîmın farkına bile varamamıştım sanki ayaklarım yerden kesilmiş havada uçuyordum anlatılmaz bir sevgiydi ilk gördüğüm günden
beri aklımı başımdan alan mavi gözlü insanı bulmuştum artık arkadaşliktan çok birer sevgiliydik ali"nin de beni gördügü
günden beri düşünüp uzaktan uzağa gizli gizli gözlediğini söyledikten sonra arada buluşmak için sözleşerek cep
nomaramı verip alinin cep nomarasını alarak eve döndüm Ali’yi düşünerek hayaller kurarak telefonla mesajlaşiyorduk
bir gün Annem kumşulara çay içmeye giderken telefonla
Ali"yi aradım ve mahalemize yakin bir parkta buluşarak
Ali’nin beni çok sevdigini benimle evlenmek istedigini
söylemesi adeta sevinçten havalara uçmuştum ama annem
ve babamin aliyle aşka giden bu arkadaşlıktan haberleri
yoktu nasıl anlatabilidim ki ben 15ali 16 yaşlarındaydı
ikimiz de lise oğrencisiydik bu nedenle Aliyle olan
birlikteliğimizden bir türlü Aileme söyleme cesaret
kendimde bulamıyordum
Ali ise divane olmuş aliden gelen mesajlardan dolayı
telefonumu acamaz olmuştum anne duyar diye çok
kurkuyorum ama ikimiz de birbirimizi çok
seviyorduk ama nereye kadar bir çıkış yolunu arıyorduk bir
gün Ali
annesini bizim eve annemle kunuşmak için beni yani ayşe
istemek için gönderdiğini söyledi buna çok şaşırmıştım
ali"ye bunu yapmamasını söyledim ama bir türlü ali"yi ikna
edememistim
aman Allah’ım annem duysa ne der diye ne yapacağımı
bilemiyordum bir saat geçmeden pencereden bakarken
alinin anesinin bizim eve geldiğini gördüm çok geçmeden
kapı çalınmıştı bile küçük kardeşim kapıyı açarken anneme
seslenerek anne bir teyze seni soruyor diye annemi çağırdı
bu arda heyecan’dan elim ayağım birbirine dolanmıştı ali
çıldırmış olmalıydı annesini bizim eve beni yani ayşeyi
istemek için yolamıştı bile
benzim solmuş ürküyordum annem bu arada kapıda
bekleyen Ali"nin annesini içeriye buyur ederek davat etti 15
dakika geçmeden ali"nin annesi gitmek için annem’den izin
istiyerek gittiğini duydum ve annem de ali"nin annesi
gitikten sonra yanıma gelerek bağırıp çağırarak olmaz
diyordu siz daha çok küçüksúnüz diye bana bağırıyordu
ben ise adeta dilimi yutmuş rengim solmuş ölüden
farksizdım konuşamaz olmuştum nasıl kunusabilirdim ki
annem sakın baban bu olayı doymasin her seferin de
tepkisini dile getiriyordu benim aliy’ye olan arkadasligimizı
sonlandırmamı istiyordu ne yapacağımı bilemez olmuştum
ali’ye mesaj çekerek Ailem’in kızdığını söyledim ve
arkadaşlığımızın son bulmasını istemiyerek olsa aliye bir
mesajlar bildirdim ali ise bir türlü kabulenemiyordu artık
beni çok sevdigini söylüyordu ayşe ise
ağlıyor yemek yiyemez olmuştu istemiyerekte olsa
yollarımız ayırmak istiyordum ama bir türlü ali"yi aklımdan
atamîyordum artık iki seneyi doldormuştuk bursada
babamın tayini manisaya cıkmıştı
manisaya gideceğimiz
akşamın sabahında ali’yi mutlaka görmek veda etmek
istiyordum son olarak ali yi yakından görmek istiyordum
ve gizlice ali’ye bir mesaj çekerek mahalemize yakın
parakta buluşmayı söyledim bir saat içinde ali’yle buluşarak
babamın tayinin manisaya çıktığını bu nedenle zor da olsa
veda edecektim ali ise beyninden vurulmuşa dünmüştü bu
söylediklerimin karşısinda şaşırıp kalmıştı artık birbirimizi
göremiyecektik istemiyerekte olsa ayriliyorduk
ayrılmak surundaydik başka yapacak bir şeyin olmadığını
söylüyordum ali’ye ali ise gözleri yaşlı bir şekilde bana
bakarak bir tek laf bile edemez olmuştu ağlamaktan başka
ve sabah olunca erkenden babam bir kamyonla eve gelerek
evimizi yüklüyerek
bursadan yani sevdigim mahalede ali kokan mahaleden
gidiyorduk kumşularımıla vedalaştıktan sonra manisaya
yola çıkmak özereyken arabaya biniyordu ki mahaleden bir
kumşumuzun 8 yaşlarındaki kızı olan melisa ayşe abla
ayse abla diye seslendiğini fark ettim bana dogru
kuşuyordu annemde kumşlarımızdan helalik istiyordu ve
kumşumuzun kızı olan melissa yanıma gelmişti yanından
cebinden bir zartifı bana uzatarak bu mektubu bir çocuğun
verdiğini ayşeye vermek için rica ettiğini söyleyerek bana
verdi aman Allah’ım ali’den başkası olamazdı mektubu
gönderen bu arada annem de gelmişti zaten kamyonun
kasasinda ben annem iki kardeşim babam ise şoför
mahalede yola çıkmak için yerlerimizi almıştık
manisaya dogru yola cikiyorduk bir gün sanra manisaya
vardık eşyalarîmızî yeni kiraladigimiz eve taşıdiktan sonra
mektubu açtım ali’nin bir resmi ve seni unutmiyacam yazan
bir not vardı Aliden tek hatıra bir resim kalmıştı bana
telefondan ulaşmak isteyen ayşe bir türlü ulaşamsmış
telefonun hattan kaldırdığını öğrenince ayşe günlerce
gözyaşı dükmüştü bütün aramalara bir türlü ulaşamamıştı
ali’ye artık ayşe de liseyi bitirmiş genç bir kız olmuş
üniversite’ye yazilmisti hukuk fakültesini okuyacaktı. Hayatının akışını değiştirecek yeni bir iş kuracaktı.kimbilir ama üniversiteye başliyan ayşe kendi içine kapanmış etrafında da olup bitenlerden habersizdi.güzeliğiyle parmakla gösteriliyordu. Fakültenin yakışıklı erkekler tarafından arkadaşlık teklifleri alıyor ancak hiç biriyle dostluk,arkadaşlık etmiyordu. adeta hayata kösmüş gibiydi. tek amacı vardı.Bir an önce okulunu bitirmekti.Günler aylar birbirini kovaliyordu.Artık mezuniyet yılıydı.O yılıda başarıyla bitirdikten sonra mezun olan Ayşe artık kendine yepyeni bir hayat kuracaktı.Evlenip yuva kuracaktı.Manisa’da ama hala unutamadığı biri vardı.Ali ama ne yapacağını da bilemiyordu.Ayşe birgün Bursa’ya gitmeye ama nasıl kafasında binbir soru işareti vardı.Ya Ali evlenmisse Ali’yi tekrar görürmüyüm diye düşünüp duruyordu.Artık kararını vermişti.Ayşe Bursa’ya gidecekti.Sevdiği insanı bulmaliydı.Ailesinden izin almak için nasıl bir bahane
uyduracaktı ki.Sonunda cesaretini toplayıp anne babasından bir haftalığına Ankara’ya gidip mesleğiyle ilgili seminere katılacağını belirterek Bursa’ya doğru cıkan Ayşe Ali’yi bulurmuyum diye içten içe efkarlanıp duruyordu.Ve artık Bursa’ya gelmişti.Otogarda otobüsten iner inmez eski mahallesine gidip
Ali’yi görecekti.öylede oldu ve otobüsten indikten sonra bir taksi çevirip dogruca eskiden buluştukları parka giden Ayşe biraz etrafı gözlemledi.Ve mazideki eski günler bir bir canlanı veriyordu gözlerinde.zaman kaybetmek istemiyordu.Hemen Ali’yi görmek istiyordu.Ve Ali’nin evlerinin olduğu sokağı
biliyordu.Sokağa giren Ayşe bir bayanı gördü.Hemen yanına giderek Ali’yi soran Ayşe mahallede oturan kadının mahaleye yeni taşındığını kimseyi fazla tanımadığını Ayse’ye söyledi.O sırada karsidaki evden bir kadının çıkıtığını gören kadını işaret ederek Ayse’yi kadına yönlendirir.Ayşe kadına doğru hızlı adımlarla gider.Ali’yi sorar ve 8 yıl önce biz de bu mahallede oturuyorduk.3 sokak ötede diye anlatmaya başlar kadına.bu mahallede Ali adında ,babası mobilya fabrikasın da çalışan arkadaşım Ali vardı.Babamın tayini nedeniyle Manisa’ya taşındıktan sonra Ali’den bir daha haber alamadım.Kocaman 8 yıl geçmiş şimdi bir iş görüşmesi nedeniyle Bursa’dayım gelmişken Ali’yi görmek istedim diye kadına anlatır Ayşe
Eskiden kumşularımızdı diye anlatmaya başlar kadına.mobilya fabrikasında da çalışan mehmet efendi yani ali"nin babası emekli olduktan sonra köyüne taşındığını ve büyük oğlu ali de liseden sonra turislik belde olan alanya da çalıştığını ve bayan bir turiste le tanıştıktan sonra evlenip almanya ya taşındığını anlatır kadın. Dünyası yıkılan ayşe yılarca hayalini kurup yanıp tutuştuğu çoktan’tan ayşe"yi unutmuştu bile.
Ne yapacağını bilemez olan ayşe kadının sözlerinin bitmesini beklemeden hemen oradan uzaklaşır
Hayalleri yıkılır.
Manisa’ya döner.
Büyük bir depresyona giren ayşe intihar etmeye kalkışır.ve dolaptan aldığı ilaçları yutar.ve kendinden geçer baygın halde olan ayşe babası tarafından hastaneye ulaştırılır.
Hemen midesi yıkanılır. Ayşe yemek ve içmekten kesilir. Uzun bir tedavi"den sonra ileşen ayşe manisa da kendine avukatlık biro’sunu açar.
Meslektaşı olan eray beyle le tanışır.İş çıkışların da eray beyle buluşurlar Sonra aşka dönüşen bu beraberlikten evlenen ayşe mutludur ayse’nin bir dediğini iki etmeyen eray bey ayşe"yi çok seviyor.ayşe de eray bey’yi çok seviyor.ama çocukluk aşkı olan ali ayşe"nin yüreğin de bir yara olarak kalmıştır kim bilir.SON
31.7.2016.Servet bardak
YORUMLAR
Servet Bardak
Çok teşekkürler ederim