- 991 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KİM BİLİR NE DERDİ VAR BİLİNMİYOR
KİM BİLİR NE DERDİ VAR
BİLİNMİYOR
Kim bilir ne derdi var
bilinmiyor
oturmuş bir kenarda düşünüyor
yırtık bir urbası var
elleri bomboş gömleği de yırtık
kemeri kopmuş tene dokunuyor
gözleriyle bakarken pek utanıyor
biliyorum yardım da isteyemiyor
sadece anlamlı gülümsüyor
gözleri içine çökmüş
yağ bağlamış
simsiyah kirli eller
bilirim bir tek ilgi alaka
o da belki görmek ister
yaşlılık mı dersin...
**hiç pişman değilim kendi halimden
beni üzen bir tek şey var
mevlam verdi bana bunu
hor görmeyiniz
benim de bir onur gururum vardır
merak etmeyin sakın ben dayanırım
belki zamansız sabah dolanırım
hep öğle saatleri uyur kalırım
bazen ısınır bazen donarım
almayın ne olur insanlığımı
bakarken ezip ayaklar altına**
**dinlerken onu gözlerim dondu
ışıldayan yaşlar hep sel oldu
oturdum yanına gözlerine baktım
sonra elinde bir cigara yaktım
derdi kederi bir yana bıraktım
hep o hala mırıldanmakta
**bir yardım eli uzanmasada
kalır göçer miyim buralarda
bir tek isteğim var
Mevlam kışta karda
güçte bırakıb burada
bir sıcacık çorba
bir dilim ekmeği
mevlam çok mu görür
bir kuru soğanı
acı bile olsa
gönlümü alsa
istemek benim
pek huyum değil
çaresizim kime yalvarayım
bir tek güvencem benim
üstümdeki urbam
akşamları ağrır bütün her yerim
isteyemem bir onurum vardır benim**
**anlatıyor derdini o fakir kulum
hayretle bekledim saatlerce
unutmadım bütün gecelerce
bu da benim insanım dedim
kim bilir ne derdi var
bilinmiyor**
işte bu duygularla
aldım kaleme
Behçet Bük 1503/31.7.2016 15.40’Eskişehir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.