- 1035 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
{ * DİL MeVZUU * }
Milli kimlik ve ortak bilincin ve milli birlik ve beraberliğin en temel ve en ehemmiyetli unsuru olan dil,bu kıymetli özellikleri sebebiyle,küçük kabileleri,toplumları millet haline getiren onlara nizam veren unsurların hiç kuşkusuz en başında gelir.
Şu vardır ki;kainatta mazi-gelecek ilişkisini kurabilen ve kendi tarih ve geleneğini yaratan tek canlı insandır.Aynı zamanda kainattaki tek zi-şuur ve sahib-i değer varllık olan da sadece insandır.Öyleyse bu düşünceleri bir yere yordamak istersek;şu sonuca varırız;İnsanları birbirine bağlayan ve birlikte tutan şeyler,hiç kuşkusuz yukarda bahsettiğimiz yaratılan ortak değerler,geleneklerdir ve bunun idrakine varmamızı sağlayan şey ise hiç şüphesiz aklımız,şuurumuzdur.
İşte bütün bu bahsettiklerimizin idrakine varabilmemizi,oluşumunu sağlayan ve bu bahsettiğimiz birlik ve beraberliğin anlaşılır olmasını sağlayan dildir ve bütün iletişim ancak onun aracılığıyla sağlanabilmektedir.
İşte bu yüzden dolayı olmalıdır ki;bazı yunana alimleri insanı ;dil kullanabilme yeteneği olan,konuşan bir hayvan olarak tanımlamışlardır ve insanı diğerlerinden ayırt eden bir özellik olarak bu noktaya temas etmişlerdir.
Hiç şüphesiz dil olmasaydı,idrak ve şuur da oluşamazdı bir insanda çünkü değerli bilim adamlarının da belirttiği şu görüşün doğruluğuna en samimi bir şekilde inanıyorum o da şudur ki;’Anlama sürecinin bütünnünden oluşan bir varıktır;akıl....
Yani bir bakıma dili hem zeka ve aklın hem de şuurlu olmanın bir ölçütü olarak kabul etmişlerdir. Bunun idrakine varabilmeniz ve önemini daha iyi anlayabilmeniz için atamızın şu değerli sözlerini sizlerle paylaşayım;
“ Milli his ile dil arasindaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olmasi, milli hissin inkişafında başlıca müessirdir”, diğer bir sözünde de “Türk milleti demek, Türk dili demektir.” diyor. Ve yukarda belirttiğim düşncelere tasdik ettiğini ve onayladığını bu şekilde göstermiş oluyor.
İşte bütün bu dilin önemine dair bahsettiğimiz bu kadar şeyden sonra asıl mevzuma geliyorum.İşte tüm bunların gereği olarak ;Türk milletinin mevcudiyeti ve hakimiyetinin oluşması ve hayatını idame ettirebilmesi de doğrudan TÜrkçe ve Türk Dili ile alakadardır.Orhun abidelerinde dahi vurgu yapılan bu gerçek ;tarihte bir çok örnekle doğruluğu isbat edilmiş bir gerçektir.Orhun abidelerinde geçen şu sözler bunu en güzel şekliyle misallendirmektedir. “Türk Beyleri Türk adlarini terk etti, Çin beyleri ise Çin adlarini kullanarak Çin milletine hizmet ettiler.” diyor.İşte acı gerçek...
Ayrıca tarihte tesis edilmiş birçok devletin kedni dillerinden başka dilleri kendi dillerinden üstün tutmaları ve onları resmi dilleri olarak kullanmalarının onların sonlarını hazırlayan en büyük hatalardan biri olduğu da dilin toplum ve sosyal hayat açısından ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir.
Türkçemizde yer yer böyle olumsuzluklarla karşı karşıya kalmış ve yok olma tehlikleri atlatmıştır.Örneğin;Büyük Selçukluların farsçayı resmi dil olarak kullanması ve daha buna benzer birçok korkunç şeyler...
Neyse ki;Türkçeyi önemsemeyen devlet adamlarımız olsa da Türk Dilini üstün tutmuş ve ona sahip çıkmış insanlarımız da olmuş tarihimizde.İşte bu değerli insanlarmız Türkçenin bekasını sağlamak ve korumak ve yaşatabilmek sevdasıyla nice çalışmalar imza atmışlardır.Birkaçını zikretmek gerekirse(hepsine hayır ve rahmet diliyorum yüce Rabbimden) ;Başta Karamanoğlu Mehmet Bey(Fermanıyla) olmak üzere,Ali Şir Nevai,Kaşgarlı Mahmut(Divan-ı Lügat-it TÜRK eseriyle) ,Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp(Genç Kalemler atılımları ve yeni dil görüşleriyle), ve milli birlik ve beraberliğin önemini her daim vurgulayan Musatafa Kemal ....
İşte eğer ki;Bugün Türkçe varlığını iyi kötü idame ettirebiliyorsa hiç şüphesiz bu insanların sayesinde ve onların gayret ve çalışmaları ile bu mümkün olmuştur.
Her geçen birçok dil yok olup giderken ve küreselleşme ve karanlık faaliyetler ile benliklerini unutup yeryüzünden silinirken biz TÜRK milleti olarak bu kötü oyunların farkına varmalı ,dilimize sahip çıkarak,onu yaşatmaya çalışmalıyız.Çünkü bu her aklı ve şuur sahibi milletin yapması gereken en doğal şeydir.
Bir başka yazımda belirttiğim gibi(Dil olmadan il olmaz adlı yazımda);Bir toplumu oluşturan ve yaşatan dildir.Fakat dilin en üst düzeyde kullanabilmesi ve işlevsellik kazanması da bize yani milete onu konuşanlara,kullananlara düşmektedir.
Elbette şimdi de tarihte dilimiz için mücadele edenler olduğu gibi mücadele eden OKtay Sinanoğlu gibi insanlarımız var çok şükür...
ÇÜNkü dil mevzuu çok önemli ve hayati bir mevzudur eğer ki;dil olmazsa il olmaz bu su götürmez bir gerçektir.İşte bu yüzden duyarlı bir şekilde dilimize ve dolayısıyla milli birlik ve beraberliğimize,ortak bilincimize sahip çıkmalı ve bu konuda hassasiyet göstermeliyiz.
Çünkü her geçen gün dilimiz daha fazla tahribata uğramaktadır; isimlerimizden dükkan isimlerimize,terimlerimizden günlük dilimize kadar birçok alanda yabancı dillein istila ve sömürgesine uğramış durumdayız eğer ki;hassasiyetimizi kaybedersek bu dil mevzuunda hiç şüphesiz bizde silinen ve yok olan millet ve dillerin arasında yerimizi en kısa sürede alacağımızdan kuşkunuz olmasın.Öyleyse madem ki;’TÜRK milleti demek,TÜRKÇE VE TÜRK DİLİ demektir.’ o zaman bize düşen Türk dilini korumak ve elimizden gelen en güzel şekilde onu sahiplenmek ve yaşatmaya çalışmaktır böylelikle de milletimizi de yaşatabilmek ve beraberliğimizi kurabilmektir.
İşte bunu için siz değerli dostlarımdan dilimizin korunması ,yaşatılması konusunda duyarlı olmanızı ve bu konuda çalışma yapan insanlara destek olmanızı diliyorum,bu konuda hassasiyet olan değerli kişilerimizden ise bu konudaki duyarlılıklarını kaybetmemelerini diliyorum.Esen kalın.
NOT:Bizi bu konuda duyarlı yetiştirmiş olan değerli hocalarım;Prof Dr.Kazım Yetiş,Prof.Dr.M.Fatih Andı,Prof.Dr.Selahhattin Dilidüzgün hocalarıma şükran ve teşekkürlerimi sunarım.
SAYGILARIMLA
M.ZAHİD AY(19.8.2008)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.