- 1101 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Seranat VI
Kalbimin kalbi, nasıl kesişti senle yollarımız nasıl kenetlendik biz bize böyle. Fark etmeden onca yolu nasıl aldık içten içe büyürken içimizde sevda. Sonu yoktu düş düşe bir serçenin kanatlarında vurulmaların.
Ey sevgili, ellerim titriyor! Yüreğime sözlerin tenime ateşin iyi geliyor. Bir tutam umut büyütüyor içimdeki yangının, ah! Alev alev kirpiklerim bir seni taşıyor yarınıma.
Öyle karanlık ki dünya, sarıldığım aydınlık içinde yaşanmamışlıklarıma bire bir denk gelen hülyasın. Kirinden pasından arındığım en temiz yanısın hayatın, ruhumu telaşa salan çocuksu sevinçsin etrafa saçılan.
Ah içimdeki nar, nasıl da dağılırım değince s´özün s´özüme.
Üzerine titremelerimden anla, nasıl beklediğimi şafakla birlikte ömrüme doğuşunu, iki dirhem bir çekirdek giyinişimi seni üzerime.
Oysa; dilimde birikmiş dünya küfür, bitkin düşmüşlüğüm de olmasa şu kahreden zindan içinde, nasıl da koşardım kollarında gelen ölüme, bilemezsin!
Sen, benim huzurla sarındığım öbür yarım, ruhumu medcezirlere sürükleyen taşkınlığım. İçime sığdıramadığım en masum çocuk yanım.
Ağzım dolu dolu, coşkuyla sökülüp geliyor göğsümden her sevgi sözcüğü.
Cennetim, cehennem gibi sıcağım işte.
Babamdan sonrasını unutmak istiyorum bazen, kabuslara denk geliyor.... Sonra, çöküp kalıyorum
gurbetin dizlerine... O kadar uzak ki yaşamak umarsız, arsızca... Ölmek olmasaydı, uzaklara düşmeseydi matem havası. Göçerken canımızdan bir can avuçlayabilseydik toprağını, sahipsiz kalmasaydı çığlığımız bir bulutun yüzünde yağmur olmasaydık keşke...
Azgın nehirleri nasıl karşılar denizler dalga dalga, mavi sulara karıştığında nasıl diner ırmakların öfkesi, bilir misin...
Göğsümle beslediğim ağıt dile gelmez hıçkırıktır genzimde biriken, gözlerimin ezberinde suskunluğun son duası ah ile d`okunur sensiz gecede...
Çaresiz çırpınışlarımız semah döner, arzı endamına kapıldığımız evren içinde...
Ey sevgili, iflah olmaz kanatsız düş`tük...
Düş düşe üşüdük
ateş ile barut gibiydik
yanan gecede
ne sen infilak edip
günahların koynuna girdin
ne de ben
düşürüp küle alevlerimi
masumluğumu yitirdim
mumyalanmış aşklarda
boynu bükük bakışlarda
in/cin/dik
ağlayan masalsı gözlerinde
düş/tük düş/e düş/e
özgürlüğe üşüdük
sude nur haylazca