- 951 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Murat Eren Yüzbaşıya Özgürlük
Yazın hayatım boyunca ilk zamanlarım hariç asla militarist biri olmadım. Her zaman sivil otoriteyi savundum savunmam gereken buydu çünkü askerlik kurumu insan için gerçekten zor bir yer. Lakin şu varki Türkiye avrupanın ortasında bir ülke değil sınırları her zaman güvenli halde olması gereken bir ülke buda siyaset karışmamış güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olmakla ilgili. Fazla komplo teorisine girmeden ABD,ALMANYA,İNGİLTERE,FRANSAİSRAİL YADA RUSYA gibi devletler Türkiye üzerinde her zaman siyasi sosyal ve askeri tasarruflar yapmaya çalışmıştır. 27 mayıs 1960 darbesi hariç diğer tüm darbeler bir şekilde yurt dışından da destek bulmuştur. Menderesin ve diğer tutukluların asılması haricinde 60 darbesi bu ülkenin gördüğü en özgürlükçü anayasalardan birini var etmiştir. Bunları geçersek son 15-20 yılda ordu içerisine siyaset natocular ve natodan uzak subaylar olarak var olmuştur buda ordu içinde birçok siyasi operasyona gebe olmuştur.
Öncelikle ben ordunun siyasetten tamamiyle arınması taraftarıyım. Bu yüzden orduya siyasilerin atama yapması dahil tüm herşeyi gereksiz bir heyecan olarak görüyorum. Hatalı ve ilerde başımıza daha büyük işler açacak işler. Bugün meydanlarda demokrasi heyecanı yaşayan arkadaşlardır Türkiye Cumhuriyeti Silahlı kuvvetlerini bu hale sokanlar. Ergenekon Balyoz vb davalarda bas bas göz önünde olan hukuksuzluklara ses etmeyenler fetocu subayların yükselmesini sağlamıştır. Zira 15 Temmuz darbe denemesine katılan subayların hepsi ergenekon ve balyoz gibi davalarla hakları yenen subayların yerine atanmış yada onların atanması gereken yerlere gelmişlerdir. Muhtemelen ergenekon ve balyoz olmasa bugün darbe ile yargılanan fetocu askerler asla o yere yükselemeyecek yada yüksek askeri şura vasıtasıyla ordudan atılacaktı. Zira ordu iltica ile mücadele çerçevesinde birçok cemaat attığını eskiden uzaklaştırmıştır. Yani beyim bu darbe sürecinde mazlum olabilirsiniz kimse böyle birşeyi istemez. Ancak fetö denen bu cemaatle beraber ABD ye hizmet eden sizler Natocu olmayan birçok subayı tasfiye ederek bu darbe denemesine zemin hazırladınız sayılır. Zira ergenekon balyoz vb davalarda suçlu olanlardan daha çok hatta kat kat çok suçsuz insanların hayatını kararttınız. Özellikle Abdye hizmet ettiniz çünkü en büyük tavsiye Nato ordusuna bağlı olmayan ege ordusunda var olmuştu o dönem.
Şimdi bunların hepsini geçip sizlere sütten çıkmış ak kaşık gibi bakamam. Özür dilemeniz gerekli öncelikle bu olaylara zemin hazırladığınız TSK nın böyle bir duruma sokulmasına sebep olduğunuz için. Sonrada lütfen artık ordumuzu siyasetinizden uzak tutun çünkü ordu ne kadar güçsüzleşirse ikinci bir Suriye olma ihtimali olan ilk ülke biziz.
Ben size aslında bir subayın hikayesini anlatacağım
Pilot Yüzbaşı Murat Eren bu adam cemaatin ordu içinde ki ilk kumpaslarından etkilenen insanlardan ve hala içerde olan hapis yatan tek insan aslında onun hikayesi şöyle başlıyor.
Atabeyler soruşturması kapsamında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve danışmanı Cüneyd Zapsu’ya suikast iddiasıyla 31 Mayıs 2006’da tutuklanan Pilot Yüzbaşı Murat Eren, 3 ay 22 gün sonra yapılan ilk duruşmada tahliye edildi. Eren, o dönem bazı basın organlarında çıkan iddia ve haberlerden ötürü YAŞ kararıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edildi. Hakkında yazılan iddialar nedeniyle özel havayolu şirketlerinde iş bulamayan Eren, geçimini sağlamak için pazarcılık yaptı, su, çay, simit sattı. Bir anda yaşamı tepetaklak olan Eren, eşinden ayrıldı, annesini ise kanserden kaybetti. Eren, 2006’da ortaya atılan “Başbakan’a suikast düzenleyecekti” iddialarından 2012’de beraat etti. Tam “Her şey yoluna girdi” derken, “devlet güvenliğine ilişkin belgeleri açıklamak” iddiasıyla Askeri Mahkeme tarafından yargılandığı davada ceza aldı, bu ceza Nisan 2013’de Askeri Yargıtay tarafından onandı. Ancak ortada bir sorun vardı. Eren’in devletin gizli belgelerini sakladığı iddia edilen CD, arkadaşı Yunus Akkaya’nın evinden çıkarken, suçlamaya delil gösterilen CD’nin 30 Mayıs 2006’da saat 18.05’de yazıldığı bilirkişi tarafından ortaya konuldu. Bilirkişi raporunda Eren’in CD’yi hazırladığı iddia edilen saatte Akkaya’nın evinde olduğu ancak powerpoint olduğu iddia edilen gizli belgelerin Akkaya’nın evindeki bilgisayarda hazırlanamayacağı tespit edildi. Bilirkişi ve avukatların araştırmasından sonra söz konusu CD’nin imajının alınmadığı, üzerinde sadece “200 nolu CD” yazdığı ve CD’nin üzerine imza da attırılmadığı ortaya çıkarıldı.
Peki burda bittimi bitmedi devamını murat yüzbaşımızın ikinci eşinin ağzından dinleyelim.
“Murat cezaevine girdiğinde kızımız 21 günlüktü. Murat için tam her şey bitti derken, yeni bir ceza ve cezaevi süreci başladı. Bitmeyen bir hukuk süreci yaşamak çok yorucu. Murat’ın morali çok iyi değil. İşlemediği suçlardan cezaevinde tutulmasına üzülüyor. Türkiye’deki yargı süreci biter bitmez AİHM’e gideceğiz. Murat, kızım Kadriye Beren’in hayali oyun arkadaşı. Beren, evdeyken hep babasını hayal ederek oyun oynuyor. Herkes bayramı ailesi ve sevdikleriyle geçirirken bizler haksız yere tutuklu bulunan Murat’tan ayrı bırakıldık.”
Murat yüzbaşı hala tutuklu muhtemelende öyle kalacak zira tekliğinden olsa gerek hala adalet bekliyor bu adam.
Adaletle yönetmediniz beyim Murat yüzbaşı gibi kaç insanın kaç ailenin vebali var acaba üzerinizde...
Murat Eren yüzbaşıya özgülük istiyorum haksız yere yattığı hergün içinde binlerce lira tazmina. Bir insanın en verimli zamanı sizlerin siyasi hesapları yüzünden helak olmuş durumda.
Murat yüzbaşı hakkında bilgi isteyenler pazarcılık yapan helikopter pilotu diye arama yapabilirler.
Sana bunları çektirenler kahrolsun yüzbaşım…
YORUMLAR
Her düğümü özenle atılmış bir ağ.. Planlı bir hareket... Kalkışma dahil her şey planlandı ..Ergenekon sadece dalgalardan biriydi. Şimdi bombalar patlıyor.. HDP yok edilecek.. Edilsin çok da tın diyeceksiniz de.. Haklı çıkaracaklar kendilerini. Demokratik ortam da hakkımızı arayamadık alın size bomba .... Neyse siyaset konusunda dilim çok uzundur. kesiyorum burada...
Yazı güzeldi..
Sevgilerimle...
Ordumuz ve polisimiz siyasetten uzak olmalı, öbür türlü sorun yaşanır... Güvenlik güçleri siyasete değil vatanına milletine hizmet aşkı içinde olmalı...
Ülkemizin geldiği durum ortada ne yazık...
Haksız yere bir askerin mahkum olması korkunç bir durum... Zedelenen itibarına mı yansın, yitirdiklerine mi, uzak düşürdüklerine mi...
Nasil bi kaostur bu...