- 485 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yapının Temelinde Ne Var? 2
Köleci sistemdeki özel mülkiyet ilişkisi, ön ittifakın içindeki ortaklaşmanın yadsınması oluşla belirtilir. Her yeni düzlem, başka bir bağıntı ve yansıma oluşla da; başka başka olan kendi ortaklaşmasını ele verir. Yadsınan; ön ittifaklı ortaklaşmanın, dayanışmanın kendisi değildir. Ortaklaşma olan, dayanışma olan sentezin anlam ilişkilerini, yeni olan köleci tarifli anlam içinde seçme ayıklama kılmakla süreci kesikli sürekli yapıp, köleci manayı yeni akışa dinamizm etmektir.
Ha keza köleci mana anlayışı içinde olan malı, mülkü seçilmiş insanlara rızk olarak; özel sahiplik oluşla dağıtan mamon bile; ön ittifak içindeki ortaklığın mana anlamasını yadsımıştır. Mamon ön ittifaklı mana anlamalı ortaklığı yadsımış olmakla, ön ittifaklı manada ortaklığa karşıdır.
Mamon; ön ittifakın sadece üreten ilişkiler üzerine olan ortaklaşa lığından; herkese dağıttığı ortaklığı fesih eden bir anlama da olmaktadır. Mamon’un oluşması, salt ön ittifaklı ortaklığın ve ön ittifakı olan kamusal servetlerin yadsınmasıyla (inkârıyla) yadsınan kamu servetlerini de özel mal, mülk sahipliği yapma, üzerinedir. Mamon yeni bir mana anlayışı olmakla, köleci ilişkilenişlerin yansımalar sentezi olmaktadır.
Ön ittifaklar savunma, korunma, eğitim, sağlık ve üreten ilişkiler gibi işlerin ortaklaşması içindedirler. Ortaklaşa görülen bu işlerin; o işe uygun olmak kaydıyla görülmesi gerektiği gibi görülür olmasındaki otoriter düzenlemeleri ilahlar yapıyordu. Mamon ilahların ortaklaştıran bu otoriter iradelerini ve kamu adına iş görmesini yadsıdı.
Mamon yadsıdığı bu irade olmakla, iradenin anlam içeriğini boşalttı. İçi boşaltılan anlam şuydu. Kamu aiti olan mal, mülk türü zenginlikler (servet); birkaç özel kişiye kısmet oluşla dağıtılıp özel mülkiyetçi anlayışın eline verilmişti. İkinci oluşla da yine ortaklaşma olan ortaklaşma sonrası sağlama yapan tutumlar yerine; herkesin kendi başının çaresine bakması ve başının çaresine bakamayanların Mamon’a teslimiyet önerildi.
Dağıtılan mal mülk kişilerin kendi gayretiyle ortaya konmuş bir emekler süreci değildi. Ön ittifaklı toplumun toplum gücü olan bilgi, buluş, tümden kolektife olan ortaklaşan üretim ve toplumsal birikimlerini; kısaca toplumsal gücü, özel mal mülk diye şahıslara vermenin kurnazlığıydı.
Bu nedenle özel mal mülk sahiplerinin, sahibi olduğu servet; ancak toplumsal güçle ortaya konabilen toplumsal güce sahip oluştu. Alicengiz oyunu buradaydı. Özel mal mülk ilişkisinin ortaya çıkabilmesi için böylesi bir tarihsel sürecin öncelikle ortaya konması gerekti.
Bu ön ortaklaştırma içinde toplumsal güç ortaya konmalıydı. Toplumsal gücün; mal, mülk, araç gereç, bilgi türü kolektif donanımları alenen birikmeliydi. Açık açık türlü şekildeki envanterler oluşla biriken toplumsal güç; sonra da Mamon gibi mana anlaması olan iradi güçle, keyfi takdirin iradesi içinde payı mal edilmesiydi. Toplumsal güç ve toplumsal (ortak) takdirli irade; kişisel güç ve kişisel irade olmuştu.
Malı mülkü olanlar kendi başının çaresine bakıyorlardı. Malı, mülkü olmayanlar da; malı, mülkü olanlara bu durum sal koşul içinde olan iman şartlarına denk düşen anlamın teslimiyetiyle tevekkül ediyorlardı (boyun eğiyorlardı).
Özel mülkiyetçi ilişki ortak mülkiyetçi ilişkiye göre yeni bir etkime ve otoriter mana anlaması olmanın iradesiydi. Herkese ihtiyaç ve yeteneğine göre rızk verilmesi yerine seçilmiş kullara keyfi takdirce olan biriken toplum sal gücü, rızk diye vermenin meşruiyetliği Mamonca baskıcı ve keyfi oluşun iradesiydi.
Tüm üreten ilişki de sosyo toplumsal bir güç sayesinde vardır ve toplumsal güç sayesinde inşadır. Üreten ilişkiye kişisel değil sosyo toplumsa güç etki etmiş ve toplum sal güç üreten ilişkiyi ortaya koymuştur.
Toplumsal güç her aşamada başka başka değerler manzumesine dönüşen hünerdir. Makinedir, bilgidir, ticarettir, araç gereçtir, tasarımdır toplumsal deneyselliktir, emektir, maldır, mülktür vs. Siz toplumsal gücü kişisel özel mal, mülk zenginliği yapmakla; toplumsal gücün üretkenliğini bir hile ile ele geçiriyorsunuz.
Toplum sal gücü, kişisel sahiplik yapmakla toplum sal güce, kişisel güçle yer değiştirtip; toplum sal gücü kişisel gücün hüneri gibi yapmaktasınız! Oyun burada oynanmaktadır.
Ön ittifakın “ana düşüncesi (ana fikri)”; yeni bir düzey düzlem ilişkisi olmakla kamusal ortaklaşmadır. Bu ortaklaşmayı yansıtan ilişki düzenlerini inşa etmektir. İlişkileniş tipi oluşuyla, ortaklaşmaya uygun bir ahlakı; mana anlayışı kılarlar. Bu ahlak içinde adaleti, ortaklığın ve özgeciliğin temelidir! Bu ahlaki ortaklaşma da en temeldeki kişisi bencillik olmanın düzeyine referans olan iletime ağı olmakla; inşa oluştur (inşaidir).
Köleci düzenin “ana fikri mal mülk ortaklığına karşıdır”. Yani köleci düzenin ana düşüncesi; “özel mülkiyettir”. Köleci sistemin tüm inşa şekli olan ilişki ağları ve özel mülkiyete uygun ilişki ağları mana anlaması olan ahlakı da; özel mülkiyeti gerçekleyen bağıntı ve yansımaları inşa etmekle, “adalet özel mülkün temelidir”!
Köleci düzen içindeki özel mülkiyet ilişkisi de; temel referans değeri olan tüm kişisi bencilliklere doğru çeşitli biçimlerde zorunlu bir geri beslenim yapar. Ne var ki bu geri belenim bağı ana referansına kimi kıt kanaat oluşla ilişkilenirken; kimisi de gani gani oluşla temel referans düzeyine ilişkilenirler. Malı mülkü olmayanlar kıt kanaat doyurulmakla, doyurulmaları sefalet içindedir. Safahata karşı, sefalettir.
Her cümlenin ya da sözün iletmesi içinde bir ana fikir vardır. Ana fikri olmayan söz ve cümle yoktur denebilir. Ana fikir, söylenen sözün ya da iletişiler fikrin çekim merkezi oluşla, ana fikir sözün özü ve ağırlık merkezidir. Bir cümle (sosyo toplumsa girişme) ne kadar uzun ne kadar karmaşık ilişkiler ağı olurlarsa olsunlar, daima bir ana fikre isabet ederler.
Ana fikir; sosyo tolumsa bilinç olmakla; sosyo-toplumsa bencillik olmakla, kişisi bencilliğe dağılan bir referans ve denk gelme olurlar. Temel inşaya denk gelen tüm bunlar; özet halinde bir cümle ya da bir kelime anlamı olan sembolle kişisi bencilliğe hitap ediştirler.
Sosyal yapıların da; sosyo- toplumların da; bir ana fikri (veya ana düşüncesi) vardır. Ana fikre göre amaç yazılacaktır. Bu amaç önce sosyo topluma göre bir sağlattırma ve sağlama olma sonrasında zorunlu oluşla kişisel (özel) bencilliğin amacı olan paylaştırmadır. Erken dönemler boyu oluşan sosyal yapıların ana düşüncesi bencilliktir.
Kişisel olan özel bencillik, dıştan organize oluşla sosyal ve totemi bencillik olmanın sosyalleşmesinden sonraki çevrim üzerinde kişilerin ihtiyacının karşılanması olmuştur. Kişi bencilliği ile doğaya yönelme arasına sosyal tutumlu boşluk devinmesi girmekle, yönelişin sonucu; sosyal tutum üzerinde kişisel bencilliğe bağlanmıştır.
İşte bu sosyal tutumlu bağ, ilk temel ve somut bir mana anlayışıdır. Kişi ve kişinin bencilliği somuttur. Doğa ve kişinin doğada sağlaması somuttur. Kişi ve kişiler arası yardımlaşan dayanışan (sosyal bağ da) somuttur. Kişinin ihtiyacını karşılayan şey de somuttur. Kişinin ihtiyacını karşılayan şeyin sosyal öğrenme üzerinde olan sosyal öznesi de somut olmakla bu tür mana anlayışları da gayet somuttu.
Bu somutlukların tümü köleci sistemle soyut mana anlamasıyla kılıflanacaktı. Kişi ihtiyacının karşılanması olan nesne rızk olmakla soyut olacaktı. Ekmek somuttu ama ekmeğin rızk olması soyuttu. Doğa somuttu. Ama doğa ve doğadaki karşılanmaların kişi sahipliği olması bir canlının yararlanmasına değilse de insanın yararlanmasına kapalı bir takdirce olması pek soyuttu. Herkese açık olan doğa özel mülk sahibi dışında, herkese kapalı olmakla soyuttu vs.
Bu tür yardımlaşan, dayanışan, işbirliği ve güç birliği oluşturmakla ortaklaşan; ancak iş birliği ve güç birliği sonucunda elde edilecek yepyeni üretilen değer ve zenginlikler soyut kılıflarla kişisel bencillik olmakla, özel bencilliktir. Gerek ortaklaşan kamu mülkiyetçi sistem ve gerekse özel mülkiyetçi sistem; tüme varan ve tümden gelen bir referansla, kesim noktalarını oluşmadır. Bu oluşmalar içinde kırıklı bağ yapılar yer değişmekle soyut anlam ilişkilerinin kesim noktalarını ortaya koymaktadır.
Birden fazla olmakla bir araya gelip dayanışan, yardımlaşan bencillikler; sosyal bencillikler olmakla geçici olarak amaç gerçekleşene dek kişisel ya da özel bencillik olmaktan çıkarılmıştırlar. En az iki kişiye ait kişisel tekil bencillik bir araya gelip dayanışmakla amaçlamıştır. Ve bir gayeyi oluşmuşturlar.
Amaç ya da gaye dediğimiz sosyal ereğin temelinde, hem kişisel bencillik veya özel bencillik dediğimiz bencilliklerden birçok oluşuyla hem de kişisel bencillikler vardır. Bir araya gelen, birçok bencilliklerin dayanışma ve yardımlaşması sonuçta; herkesin ve kişi sel ana gereksinmelerin karşılanmasıdırlar.
Kişisel bencilikler bir araya gelip dayanışma ve yardımlaşmaya başlamakla, bir aradaki tutum ve davranışlar kişisel sağlama olana dek kişisel irade olmaktan çıkarlar. Bu nedenle ana fikir kişisel oluşla yola çıkar. Kişisel ana fikir dayanışma üzerinde kişisel ana fikir olmaktan çıkar.
Kişisel ana fikir olmaktan çıkmakla yücelen sosyal yapı ya da grup çekimli öz olur. Grup çekimli bilinç olur. Grup çekimli bencillik (sosyal bencillik) olur vs. Böyle olmakla kişisi ana fikir (bencillik), sosyo totemi tüzelinleler kolektif ana fikre dönüşürler. Bu kişisel ana fikir olan bencilliğin tüme varımdır.
Sosyo totemi tüzelini mana olan "kolektif ana fikir", totemi yapıların çekim merkezidir. Sosyal yapılar bu temel eksen doğrultusunda ekseni çevrimlere başlar. Bu ana fikirle özgecil olur. Bu tümden gelim bilincidir. Kişinin kolektif ana fikirle (kamuya ait bencillikle) yücelmesi içindeki kendi üzerine etkimesiyle kişinin kendisine saygısıdır. Somut olan bencillik, dışa yönelimle dışta dayanışmayla mana ve amaçlı tutum sal davranışa dönüşmüştür.
Amaçlı oluşla dayanışan davranışlar sosyal yapıların ve giderek totemi mana anlamasının temeli olmuştur. Yani nesnel oluş, öznel oluşla (mana-amaç oluşla) özneleşmiştir (etkin ben-bilen ben-eylemli ben olmuştur).
Öznel oluşun karşılanma temeli, yücelmiş kolektif ana fikir üzerinde kişinin kendisidir. Yanlış olan bu yücelmiş yer olan zorunlu ortaklaşan değerler manzumesini özel sahiplik yapmaktır. Kamu sal ortaklaşmanın sentezleri ile oluşan değerlerdeki ortak bağ enerjili sentezin indirgeneceği yerde yine özel sahiplik ve özel tüketmedir. Özel sahiplik ortak üretenle palsların tepe yaptığı yerde değil; palsın geri dönen aşağı zamanı içiyle, kişisel tüketime giden noktalarda olmalıdır. Ortak nokta korunmalıdır.
Kişi karşısındaki doğa; kişinin baş etmesi gereken bir güçlüktür (zorluktur). Ve kişinin doğada yapacağı sağlamalar için doğa karşısında güçlü ve büyük olması gerekiyordu. Bu doğanın kişiyi kendi kendisine organize etmesiydi. Doğa karşısında yardımlaşan, dayanışan oluşum; büyük olmadır. Büyük olma yeni bir inşa şekli olmakla, organize oluş olup; kesikli sürekli olan devinen canlılıktı.
Erken dönem sonlarına doğru olan süreç içindeki büyük olucu yeni inşa şeklinin biri de totemi sosyal yapılardır. Dayanıştıran, yardımlaştıran sağlamalar; kişileri bir araya getiriyordu. Totemi yapı senkron ve senkopu kişileri bütün sel davranışa ve bütüne ait sağlamalar yapan devinmelere dönüştürüyordu.
Bir araya gelmekle, bütünleşmekle sentez yapan sosyal yapılar; doğada sağlamayı yaptıktan sonra sağlama olan şeyleri yine kişiler özeli olan bencilliğe dağılmakla, sentez ana fikre referans oluyordu.
Yani dayanışma içinde birlikte avlanan geyik, o sosyal yapı içindeki bütün bireylerin yeme (enerji sağlama) gereksinmesine karşılık olmakla, kişisel açlığın giderilmesi oluyordu. Yani sentez bütünsel davranışın, bütünden parçalanan, bütünden çözülen kısmı kişisel açlığın (bencilliğin) giderilmesi olan ana fikre referans (dayanak) oluyordu.
Sentez devinmeli sağlama olan bütünsel sağlamanın elde edilen sonucu; parça sağlamalar şeklinde bölüşülmekle (paylaşılmakla) kişi sel ana fikre (bencilliğin giderilmesine) indirgenişle nötr oluyordu.
Açlığın giderilmesi dolmaydı (şarjdı). Dolan yapı, enerji sarflarıyla (enerji dönüşümleri olan iş güçle) boşalıyordu (deşarj oluyordu). Kısacası yarın yeniden doymak, yeniden güvenliği sağlamak, yeniden korunum yapmak için (dolmak, şarj olmak için) vs. yeniden bir araya gelip sağlatan birlik olunuyordu.
Sağlatan birliklerin ortaya koyduğu işbirliğinin sonucu olan erek (amaç) kişisel doyumla düzleşiyor, deşarj oluyor, yeniden dolmak için kutuplaşıyordu. Sosyal yapı bu temel referansa (ana fikre) atıfla inşa oluyordu.
Bu inşa oluştaki kural kaide kişinin dışındaki nedenle inşa oluyordu. Ortaya konan iş birliği kişilerin kendi iradesi dışındaydı. Boyun eğilen bu nesnel zorunluluk üzerine özel (kişi esaslı bencillik ve bencilliklerden oluşan öznel irade amaçlı) referansla öznel anlamaların mana anlamasını bindirişle sosyo-toplumsa ve kişisel olan öznel iradeler süreç ediliyordu (süreç modüle ediliyordu).
Bu nedenle sosyal yapı; öznel ve nesnel süreçleriyle inşa olup; öznel ve nesnel olan bir şeye; kişisel bencilliğe referans oluşla, sosyal yapının ana fikri ortaya konuyordu. Sosyal yapı bencil ana düşünceye göre inşa oluyordu. Ana düşünceye göre olan inşa giderek; özne-nesnel üreten ilişkileri ortaya koyacaktı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.