- 484 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM-17
GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ
BÖLÜM-17
D. Onur_ Anlayamadığım bir şey var Naz. Sen bu kızı tanıyor musun? Yüzlerce hatta binden fazla müsabık olacak, o kalabalık arasında onu nasıl bulacaksın?
Naz_ Çok basit o beni bulacak ve yanımda koşacak.
Dr. Onur_ Yani o kadar eminsin kendinden.
Günler çarçabuk geçti. Pazar günü öğleye doğru saat onda koşucular start aldılar. Yarış başladı. İlk anlarda kendine orta sıralarda yer buldu. Temposunu hiç bozmadan koşuyordu. Yarışın onuncu dakikasından sonra temposunu arttırarak, ilk beşli guruba girdi. Ben bisikletimle onlara zorlukla ayak uydurabiliyordum. Birden yanında koşan kızı devamlı kolladığını fark ettim.İlk defa Naz’a inanmaya başladım. Arkalardan tarifine uygun bir genç gelerek yan yana koşmaya başladılar. Kalbim küt, küt atıyordu. Köprüden çıktık. Genç adam temposunu Naz’a göre ayarlamış , Naz’ın yanında koşan kızı kolluyordu, ve beklediğimiz hamlesini yaparak kıza sert bir omuz attı. O anda Naz harekete geçek, kızı kendine çekti. Hamlesi boşa çıkan genç dengesini kaybederek yere kapaklandı. Şimdi bir çok yarışmacı onu çiğneyerek üzerinden geçiyordu. Naz yarışmayı ikinci olarak yanındaki kız ise dördüncü olarak bitirdi.
Naz’ı kutladım. Daha evvel söylediği gibi kendisinde hiçbir yorgunluk alameti görünmüyordu.
Naz_ Nasıl buldun beni?
Dr. Onur_ Ama ikinci oldun. Ben birinci olmanı isterdim. Bu arada sizinkilerden kimse gelmedi.
Naz_ Gerçek gücümü gösterseydim buradaki yarışmacılara haksızlık olurdu. Onlara bir kilometre fark atardım. Bu yarışmaya katılacağımdan bizimkilerin haberi yok. Dur bir dakika.
Biz konuşurken yardım ettiği kızın yanımıza geldiğini fark ettim. Kız Naz’a hitaben
- Size bir teşekkür borçluyum, beni düşmekten kurtardınız. Almış olduğum dördüncülüğü size borçluyum.
Naz_ Ben sadece çok iyi koşan bir kıza yardım ettim.
‘’ Adım Ayşenur. İzin verirsen sizinle arkadaş olmak isterim.’’
Naz _ Eğer benimle arkadaş olmak istiyorsan sizli, bizli konuşmaları bırakalım. Ha bu arada psikologumla tanışmanı isterim Onur ağabey. Seni düşmekten kurtaracağımı söylediğim zaman bana inanmamıştı.
Ayşenur_ Benim düşeceğimi biliyor muydun?
Naz_ Evet ama sakın nasıl biliyordun diye sorma. Uzun hikaye. Biz burada bir kafe’ye girip bir şeyle içeceğiz değil mi Onur ağabey?
Sende gelir misin?
Ayşenur_ Hiç kaçırır mıyım? Ama önce kupalarımızı alalım.
Kısa bir kupa töreninden sonra kupalarımızı aldık., en yakın kafelerden birine girdik, sipariş ettiğimiz içecekler geldi.
Naz _ Nerede oturuyorsun?
Ayşenur_ Şehremininde oturuyorum.
Naz_ Seninle bugün başlayan arkadaşlığımı devam ettirmek istiyorum. Tabi sen de istesen.
Bana adresini verebilir misin?
Ayşenur_ Bende çok isterim. Bi dakika kağıda yazayım.
Ayşenur, çantasından çıkardığı not defterine adresini yazıp Naza uzattı. Naz adresi okumadan kağıdı katlayıp cebine koydu. Bir kağıda kendi adresini yazıp Ayşenur’a verdi.
Bu arada telefon numaralarını da bir birlerine verdiler. Kafeden çıktık. Üçümüzde birbirimizle vedalaşıp ayrıldık. Bu karşılaşmadan sonra gerçekleşecek olan olaylar bir tesadüf mü olacaktı yoksa kaderin bir cilvesimiydi?
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.