6. Mektup
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Gecenin karanlığı boğuyordu geceyi. Uyumak ve unutmak, iki büyük eylemdi. Başaramayanlar bizlerdik.
Sırası gelen yerini başka bir acemiye bırakırdı ve saatler ayrılık yağdırırdı dünyaya. Saat çok geçti.
Kim bilir hangi yatağın gözyaşıyla boyadığı bir hayalde kaybettik birbirimizi ? Kavuşmak kıyametti.
Ayrılığın şafağını saymak kadar özlem biriktirdik hatırlarımıza. Meğer ne çok özleyecektik o gelmeyeceği.
İşte bu sana yazdığım bilmem kaçıncı mektup. Söylesene hangi denizde aramayı bıraktın bizi ?
Yırtıp artarcasına unutmak istersin ihanetleri sende. Bilirsin sevgi ihanetin çocuğuydu, öksüz bırakan.
Dünya tersine döner. Vazgeçtiklerin daha bir kayıp olur. Alevler içerisinde ya bir alevsin koru tutuşuran,
Ya alevden kaçansın cehennemin ortasında kalan. Şimdi söyle. Nasılsın ? Hayat yitirdiğin neşe mi ?
Yoksa bıraktığın anılar mı peşinde ?
Topladığım bütün yüzler. Hatırlatmıyordu hiçbiri seni bana. Ve nereye baksam senden kaçıyordu yüzüm.
Alışkanlıktan öteydi her yüzde seni aramak. Bilemezdim yüzlerce kez tarif ettiğimiz bir acının tarif edilemez bir
kısmında kalmayı. Işıklarını söndür. Pencereni kapat. Ve bir hayat ısmarla kendine başkasından çalınan
İşte o gün hiçbir zaman yarın olmayacak. Ve bugün hiçbir zaman bizimle anılmayacak. İnceldiğimiz yere bak.
Hiçbir gidiş bu kadar gerçek olmamıştı.