- 2064 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
ASMAYALIM DA BESLEYELİM Mİ?!’’
Yazının başlığını oluşturan o tarihi sözler, binlerce insanın katili dış güçlerin adamı olan demokrasi ve millet düşmanı kenan evren şerefsizine aittir.
15 temmuz cuma akşamı yaşanan darbe girişiminden kaynakla ölüm olaylardan dolayı acılarımız ve öfkemiz elbette çok büyüktür. Bu nedenle meydanlarda toplanmış aziz milletimizin ‘’idam istiyoruz’’ diye slogan atması çok normaldir. Ancak eğer sağ duyu hakim olmaz ve idam yeniden ülkemizde yasallaşır ve infazlar gerçekleşirse maalesef bizlerin de kenan evren şerefsizin’den bir farkımız kalmaz. Kaldı ki idam, bu şerefsizler için bir kurtuluş olur üstelikte darbeciler, az sayıda da olsa demokrasi kültürü gelişmemiş kişilik sorunları yaşayan hasta ruhlu saplantılı insanların kahramanı olurlar.
Tüm bu yaşananlara rağmen ve bu darbe girişimini deşifre eden önleyen bizzat Türk Silahlı Kuvvetlerinin onurlu ve şerefli Subay ve Astsubayları olmuştur, hatta darbeci şerefsizlerle boğuşarak arbede yaşanarak darbeyi önlemişlerdir. fakat art niyetli ahlaksız ve rahatsız insanlar, içlerinde kadın polislerin de olduğu (60) Altmışı polis, (3) Üçü rütbeli asker, (145) Yüzkırkbeşi de sivil vatandaş olmak üzere toplam (208) ikiyüzsekiz insanımız darbeciler tarafından hunharca şehit edilmesine değinmeyip asla tasvip edilmeyecek ama halkla er düzeyindeki asker arasında yaşanan kavgaları öne çıkarmışlardır.üstelik askerin halkın üzerine ateş açtığının onlarca görüntüsü televizyonlardan canlı olarak yayınlanmışken halen yalan ve iftirayla yaşananları sabote etmişlerdir.Yaşanan bunca olaya rağmen halkın askerlerin elinden silahlarını almasını mazeret gösterip bu darbenin orduya yapıldığını söyleyebiliyorlar. Sevsinler sizin aklınızı.
Aslında idam aşağılık insanlar için uygulanan bir ceza şeklidir, ancak ne garip bir tecellidir ki,bizde her şey de ters mantıkla işlediği gibi bu konuda da tersine işlemiş ve aşağılık insanlar onurlu insanları asmıştır. Cumhuriyet tarihi boyunca bizim ülkemizde idam edilenlerin suçları bu gün bile tam olarak kanıtlanmamış ve gayri meşru anti demokratik uyduruk mahkemelerin verdiği kararlarla infazları gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla bizim ülkemizde tersine bir mantıkla (birkaç istisna hariç) idam onurlu insanların sembolü olmuştur.
Bu şerefsizler idam edilerek onurlandırılmamalıdır
İdamın yerine örneğin; komşumuz Yunanistan’ın kendi darbecilerine yaptığı gibi aşağılık şekilde ömür boyu ağırlaştırılmış hücre cezasına çarptırılmalıdırlar öyle ki ölmek için her gün dua etmeliler.
Başta Almanya olmak üzere diğer Avrupa Ülkelerinde yakalanan katliam yapmış savaş suçlusu Nazi subaylarına verdiği cezada aynı şekilde hücre cezası olmuştu. Yani bizdeki darbeci şerefsizler de hücrelerinde hak ettikleri gibi ve kendilerine layık şekilde ölüp gitmelidirler.
Sonuçta darbeci şerefsizleri asmak belki öfkemizi bir miktar dindirecektir ama gerçek olan şu ki, demokrasimiz ağır yara alacaktır ve muhasır medeniyet seviyesine ulaşmamızda, ülkemize vurulmuş pranga olacaktır.
Elbetteki son söz halkımızındır ve Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.
Serhat BİNGÖL 18.07.2016
YORUMLAR
çok güzel bir yazıydı Serhat kardeşim, altına canı gönülden imzamı koydum... içimi acıtan şey bu kalkışmanın kıydığı ve incittiği canlar oldu... olmasaydı keşke... lakin bu tip olayların kaçınılmaz sonucu bize bıraktığı bu acılar oluyor maalesef... sanırım bu meclis o idam cezasını çıkartacaktır ve bizler o yasanın yanlış kullanılmaması için dua etmekten başka hiçbir şey yapamayacağız... düşünüyorum da idam cezası olsaydı beraat kararı çıkmış bir ernekon davasında kaç kişi için idam cezası çıkardı, kimbilir, tüylerim diken diken oluyor...selamlar, saygılar
Serhat BİNGÖL
Böyle bir vahşet olamaz görüntülerin birinde tankın önüne toplanmış yaklaşık ikiyüz üçyüz kişilik insan topluluğunun üzerine tankı sürüp resmen biçerdöverin buğday tarlasına girmesi gibi topluluğun içerisine daldı ve onlarca insanı ezip geçti. gerçi sonrasının görüntülerini vermiyorlar ama o insanların durumunu düşününce kanım donuyor. Bu şerefsizleri nasıl cezalandırmak gerek bilemiyorum ama ne yalan söyleyeyim değil idam etmek insanın içinden o şerefsizleri yakalayıp dişleriyle parçalamak geliyor. Ama yinede nefsimize hakim olup ülkemizin uzun vadede ki, çıkarları için aklı selim davranmalıyız diye düşünüyorum.
Gerçekten de sizinde dediğiniz gibi şükürler olsun çok ama çok tehlikeli bir süreç atlatmışız.
Darbe karşıtı onurlu askerlerimize ve meydanlara inen yürekli milletimize ne kadar teşekkür etsek azdır.
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
Edebiyat Defteri yöneticilerine acayip kırgınım.
Birlik beraberlik içinde olmamız gereken,
Yüce Meclisimizin bombalandığı,
sivil, silahsız insanlarımızın öldürüldüğü,
sapık fikirli insanların devletimizi ele geçirme girişiminde bulunduğu bir günde,
oldukça saçma sapan bir yazıyı güne taşıdıkları,
aşinası olduğumuz saçma fikirli insanlara fikir beyan etme imkanı tanıdıkları için.
Bu yazınız,
az buçuk tesellimiz oldu.
Şimdi,
oturup okkalı bir yazı döşeteyim diyorum da,
kendimi zor tutuyorum.
Burayı, bu güzel oluşumu seviyorum çünkü.
Eline, gönlüne sağlık.
Serhat BİNGÖL
Hani bir söz var ya ‘’insanın nefsin güç giden hakkında hayırlıdır’’ diye gerçekten de öyle elbetteki can kayıplarımız oldu ama çok önemli bir badire atlattık, eğer bu şerefsizler başarılı olsalardı samimi söylüyorum ülkemiz en az elli sene geriye giderdi ve belkide yüz binlerce insanımız ölürdü. Yaşanan kaostan doğan devlet zafiyetinden dolayı da belkide ülkemizin doğu ve güney doğusu bölünürdü. Yani öyle az buz değil çok önemli bir tehlikeyi atlattık ve her zaman mensubu olmaktan gurur duyduğum kahraman aziz milletimizle bir kez daha gurur duydum.
Bu süreçte bazı sütü bozukların olduğunu görmek canımızı sıksa da o kanı bozuklar zaten kurtuluş savaşımızda da varlardır. Onun için onları insan yerine koyup canımızı sıkmaya gerek yok.
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve saygılarımla.
İdam cezasına dair görüşleriniz hariç, diğer hususlarda hissiyatıma tercüman olmuşsunuz Serhat Bey. Teşekkür ediyorum.
İdam cezası geri gelse de şimdikiler için bir etkisi olmaz kanaatindeyim. Zira, kanunların geriye işlemeyeceği hukukun temel prensiplerindendir. Gerçi İskilipli Atıf Hoca davasında bütün hukuk kaideleri gibi bu da ayaklar altına alınmıştır ya, bunları Sami Bey çok güzel yazılarıyla bizleri bilgilendiriyor, geçeyim.
Ben bir hukukçu olarak başından beri idam cezasının kaldırılmasına karşı idim, hala da bunun bir hata olduğunda ısrar ediyorum. Suçluya merhamet, mağdura zulümdür nazarımda. Günlerce takip ettiğimiz önce tecavüz edip sonra öldürme vakalarını hatırlayın. Mesela o köpek sevmeye giden küçücük erkek çocuğunu, okuluna giden Özgecan'ı... Onların yanında tecavüzcü katillerin hayat hakkı var demek, bana göre adaletsizliktir. Hiç böyle düşünemedim, içime sindiremedim durumu. İki canın kutsallığı sözkonusu ise masumun kanı tercih edilmelidir. Müebbet -ki çoğu zaman onu da hafifletiriz,af getiririz- hapis olsa bile yeterli değildir. Onun sevdikleri izinle de olsa onu görebilecek, o sevdikleiyle olabilecektir.Ya gidenler? Hem suçlu, kendi fiilinin cezası olarak hayatından olacaktir, oysa diğeri? Bir de bunların bir şekilde topluma dönüp aynı fiili tekrar işleme riski düşünülünce, ne hakkımız var toplumu bu riskle yaşatmaya? Yıllarca toplumun sırtına onların pis canlarının bakımını yüklemek de cabası. .. Ha, hücrede yaşamayı onur kırıcı bulacak, zul sayacak suçlu çıkar mı aralarından, bilmem.
Bu ve benzeri nedenlerle, cana ve namusa yönelik suçlar ile devlet aleyhine bazı suçlarda idam cezasının tekrar getirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Teşekkür ve selam ile.
Serhat BİNGÖL
Doğrusu yeni yayınlanan mobese görüntülerini görünce nefsim idama daha sıcak bakmamı istiyor.Ancak aklım uzun vadede ülkemizin çıkarları gereği sağ duyulu davranmamız gerektiğini emrediyor.
Saynur hanım yorumunuzda sıraladığınız suçları işleyen canilerin yaşam hakkı olduğu için değil yazımda da belirttiğim gibi ölümün onlar için bir kurtuluş olacağını düşündüğüm için idam cezasına karşıyım. Kaldı ki uygar dünyada ölüm cezası kalkmıştır bizde o uygar dünyadaki medeni ülkeler arasında hak ettiğimiz yeri alacaksak onların hukuk prensiplerine uymamız gerekir diye düşünüyorum. Mutlaka ki sizin daha iyi bildiğiniz bir konudur.Ancak şu ayrıntıyı da gözden kaçırmamak gerekir ki, o medeni ülkeler insan haklarına çok önem verdikleri için insan hakları ihlaline asla müsamaha göstermiyorlar.Özellikle insanlık suçu işleyenleri öyle katı bir şekilde, iki metre karelik ağırlaştırılmış hücre cezasıyla cezalandırıyorlar ki, o suçları işleyen kişi ölmek için her gün dua ediyor. Özetle uygar dünya bu cezaları ciddiyetle uygulayabiliyor.
Önemli olan duygusallığa kapılmadan o cezaların ivedilikle belli bir disiplin içerisinde uygulamaktır.
Ancak yinede son karar yüce Türk milletin indir onlar ne isterlerse muhtemelen kanunlar ona göre yeniden şekillendirilecektir.
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve selamlarımla.
Serhat BİNGÖL
Yorumunuza katılıyorum kanunlar ileriye dönük hazırlanmalı ve uygulanmalıdır ve bunu bizler yani sivil irade yapmalıdır. Mevcut hükumetten memnun değil miyiz seçimlerde oy vermeyiz olur biter. Askerin yapacağı kanun yasakçı ve baskıcı olduğu için toplumu geriye götürür.
Bizlere düşen Alevisiyle, Sünnisiyle, Sağcısı, Solcusuyla, her şart ve koşulda demokrasiye sahip çıkmaktır insanların istediği yaşam standardına sahip olabilmesinin tek şansı budur.
yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
Bir tutam hayat
işin kanunu mu kaldı?
Savaş halindeyiz, Millet Meclisimiz bombalanmış.
Yeni bir kanun yapar,
gerekli cezaları verirsin.
Aynen katılıyorum. Bugün dünyada eşi benzeri olmayan bu vahşice kalkışmayı, yine dünyada eşi benzeri az görülür bir şekilde bu aziz millet önlemiştir. O gün sabaha kadar yenimahalle mit müsteşarlığı nın önünde idik. Bir ara mit i tarayan helikopterin ineceği söylendi ve inanır mısınız o çamur attıkları halk; kaçmak yerine orta refüjde ki ağaçların dayama sopalarını eline alıp gelecekleri varsa görecekleri de var deyip bekledi...
Saygılar selamlar olsun
Serhat BİNGÖL
Sizin anlattıklarınızı bizlerde televizyonlardan izliyoruz. Bu hareket halkın onurlu bir demokrasi mücadelesidir. Demokrasiye oturdukları yerden sahip olmaya alışmış (mutlu azınlık) bu mücadeleyi anlayamaz, daha doğrusu anlıyorlar da işlerine gelmez, çünkü onlar orduyu arka bahçeleri gibi görüyorlardı.
Mevcut hükumetten hiç hoşlanmayan bir tanıdığım dün şöyle demişti darbe başarısız oldu diye seviniyorsun ama adamlar şeriatı getirsinler de görün dedi. Yani darbeyi yapanların kimler olduğundan bile haberi yok yeter ki darbe olsun.Bende kendisine arkadaşım 80 darbesinden buyana topluma hep iltica ve gericilik propagandası yaptılar gerici dediğiniz zihniyet on dört yıldır iktidarda sen içki içmek istedin de mani olan mı oldu? Zina ettiğinde niye ediyorsun diyen mi oldu? Ne halt etmek istiyorsan ediyorsun daha ne, dediğimde kem, küm etmekten başka bir cevap veremiyor. Çünkü adamlara on yıllarca kendi değerleri öcü gibi gösterildi. Yani tasvip etmesem de o yaşam biçimini demokrasiyi güçlendirerek koruya bileceğini göremiyor ille de darbecilerden medet umuyor.
Söylenecek çok şey var ama neyse
yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
Serhat BİNGÖL
Kıymetli dostum özelden sana mesaj atmak istedim fakat sayfanı gelen mesajlara kapatmışsın mümkünse kısa süreliğine aç benim mesajımdan sonra tekrar kapatırsın mümkünse tabi.
NOT: Bana bilgi geçersen sevinirim.
Saygılarımla.
Çok çok doğru bir tespit.
Ülkemizde özellikle Cumhuriyet döneminde idam edilenler içinde bu gün kahraman olarak anılmayan bir tek Allah'ın kulu yok.
Çok basit bir örnek vereyim: Eğer zamanında Ertuğrul Kürkçü idam edilmiş olsaydı bu gün ''Dar ağacında üç fidan'' Değil '' Dar ağacında dört fidan'' Olacaktı. Oysa bu bu gün aynı kişinin nerede ve kimlerle birlikte olduğu herkes tarafından görüldüğü için hiç kimse ona kahraman demiyor.
Bence de asmayalım.
Selam ve sevgilerimle.
Serhat BİNGÖL
Hocam sonuçta bu şerefsizlerin yaptıkları ortadayken ve daha sağlarken neredeyse kahramanlık payesi vermek isteyenler kim bilir idam edilseler neler yaparlar eminim heykellerini bile dikerler. Gülermisin, ağlarmısın,enteresan bir durum.
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.