- 1083 Okunma
- 9 Yorum
- 3 Beğeni
SENARYO !!!!!
Bu bir masal değil aslında. O halde niçin ’Masallarım’ Bölümünde yazdım? Okuyunca anlayacaksınız.
************************************************
Peşin bir not: Yazının tamamını okumazsanız ilk satırlar sizi yanıltabilir.
*************************************************
Muz Devleti hükümdarı Şuayip Han bütün ordu komutanlarını ve üst düzey rütbeli askeri muhteşem sarayında toplamıştı.
Tüm paşalar, Miralaylar, mirlivalar ve zabitler heyecan ve merakla niçin çağrıldıklarını birbirlerine soruyorlar ama hiç kimse bu soruya cevap veremiyordu. Şimdi acaba Şuayip Han ne buyuracaktı? Hepsi onun dudaklarından dökülecek sözlere kilitlenmişti.
Şuayip Han tüm komuta kademesini şöyle bir süzdükten sonra yüksek sesle selamladı hepsini
-Merhaba Asker.
Hep bir ağızdan cevap verdiler:
-Merhaba Ulu Şuayip Han.
-Nasılsınız?
Cevap yine tam askerceydi:
-Babaaan Rehmet.
Şuayip Han memnun bir edayla devam etti:
-Yiğitlerim ! Şahbazlarım ! Sizi buraya niçin çağırdım biliyor musunuz?
Yine hep birlikte ‘’Yoooo’’ diye cevap verdiler.
Şuayip Han sinsi sırıtıp ellerini ovuşturduktan sonra maksadını açıkladı:
-Bana karşı darbe yapacaksınız.
Herkes buz kesmişti adeta. Hep bir ağızdan ‘’ Sana karşı darbe mi? Hâşa’’ Dediler.
Şuayip Han muzipçe sırıttı.
-Korkmayın lan. Şaka..
Erkan-ı Harbiye Başkanı Sünisi Paşa atıldı.
-Yüreğimi ağzıma getirdiniz Hünkarım. Ben de ciddi sandım.
Şuayip Han kaşlarını çattı.
-Şaka dediysem öyle temelli şaka da olmayacak. Bir kısmınız bana darbe yapacaksınız, bir kısmınız da daha sonra bu darbeyi önleyeceksiniz.
Sünisi Paşa dayanamadı.
-İyi de Hünkarım, neden?
Şuayip Han şefkatle baktı bu sadık paşasının yüzüne.
-Anlasana oğlum ! Siz bir darbe yaparsanız. Maasucuktan yani… Sonra da bu darbe maasucuktan bastırılırsa ne olur? Bir kere her şeyden önce ülkemizdeki Düriyelileri rahatlıkla vatandaşımız yaparız. Ben de başkan olurum
Sünisi Paşanın da diğer paşaların da kafası karışmıştı. Sünisi Paşa yine söz aldı.
-İyi de Hünkarım siz zaten başkan değil misiniz? Ayrıca Düriyelileri vatandaşımız yaptığınız takdirde size engel olacak bir güç mü var?
Şuayip Han kaşlarını çattı.
-Ya, maksat aksiyon olsun. Sıkıldım boş oturmaktan.
Paşalar bir çakma darbe yapacaklarını anlamışlardı ama önemli bir sürü sorun vardı. Her şeyden önce bu darbeyi kimler yapacaktı. Yani hangi paşalar?
Sünisi paşa heyecanla atıldı.
-Hünkarım bu darbeyi ben yapayım. Bak ölümü gör ben yapayım. Allah rızası için
Şuayip Han yavaşça kalktı. Sünisi Paşa’nın alnından öptü ve…
-Berhüdar olasın Paşa…Lakin sen olmaz. Diğer paşalar olacak. Hatta diğer paşalar seni ve burada bulunan bazı paşaları rehin alacak.
Sünisi Paşa üzüntü ile boynunu büktü.
-Emir ve ferman yüce hünkarımındır. İlle velakin bir şey daha soracağım. Biz bu darbeyi kimin adına yapmış olacağız?
Şuayip Han öfkeyle bağırdı:
-Yerime göz koyan o alçak Terelelli Lanetullah adına yapmış olacaksınız.
Terelelli Lanetullah adını duyan tüm paşalar kusmaya başladılar. Oldum olası hiç biri asla sevmezdi bu herifi. Hep bir ağızdan ‘’ Onun adına darbe yapmaktansa ölelim daha iyi’’ Dediler.
Şuayip Han neşeli bir kahkaha attı.
-Bir kısmınız ölecek zaten. En aşağı iki yüz üst rütbeliyi bu maasucuktan darbe sonrasında asacağım.
Donanma-i Hümayun komutanlarından Necabet Paşa sordu:
-Yani hünkarım biz size darbe yapacağız -tabii ki masucuktan- ama sonra siz güya darbeyi bastıracaksınız, sonra da bizi ciddi ciddi astıracaksınız öyle mi?
Şuayip Han buz gibi bir bakış attı paşaya.
-Bir itirazın mı var Paşa! Zât-ı âlinizi ikna edemedik mi acep?
Paşa boynunu büktü.
-Estağfirullah hünkarım. İkna olmamak ne kelime. Öl de ölelim yani. Benimkisi merak sadece.
Sonra diğer komutanlara döndü Necabet Paşa.
-İkna olduk değil mi arkadaşlar? İçimizden iki yüzü yapacağımız çakma darbeden sonra ciddi ciddi asılacak.
Tüm komutanlar ‘’ Cemi i cümlemiz ikna olduk. Bu yoldan dönersek gök girsin kızıl çıksın’’ diye yemin ettiler.
Sünisi Paşa mızıkmaya başladı.
-Bana ne yaaa. Bana ne…Beni de asın. Benim başım kel mi?
Şuayip Han bir kez daha alnından öptü paşasını.Gerçekten de başı kel değildi.
-Yok Paşa…Sen kalacaksın. Bazı paşalar da kalacak ama bazı paşaları ve komutanları asacağım.
Sonra tüm komutanlara döndü.
-İçinizde kim bu işe gönüllü?
Aslında sorması bile abesti. Hepsi birden ‘’ Ben’’Diye el kaldırdılar.
Sünisi Paşa tekrar sordu?
-Peki bu maasucuktan darbeyi kim bastıracak? Yine biz mi?
Şuayip Han güldü:
-Hayır. Sizler değil. Karakullukçu kullarım bastıracaklar. Tabii ki halk da yardımcı olacak.
İşler karışmıştı. Darbeyi asker yapacak, emniyet teşkilatı ve halk bastıracaktı ama darbe dediğin öyle kansız mansız olmazdı ki. Necabet Paşa yine merakla sordu.
-Hünkarım ! -Daha sonra kellelerini alacağınız- kumandanlar darbe yaparken kimsenin burnu bile kanamayacak tabii ki değil mi? Hani madem maasucuktan darbe yapıyoruz?
Şuayip Han yine kızdı.
-Olur mu hiç paşa ! darbeyi önlesinler diye sokaklara çağıracağım halkı. Halk koyun zaten. Hemen fırlayacaktır sokaklara. Halk sokağa çıkınca siz ‘’Allah yarattı’’ Demeyip öldürmeye başlayacaksınız. Ayrıca darbeci kullarımı engellemeye çalışan karakullukçu kullarımı da öldüreceksiniz. Dahası Meclis-i Mebusanı bombalayacaksınız.
Necabet Paşa iyice şaşırmıştı.
-Hünkarım. ‘’ Öldüreceksiniz! ‘’ Dediğiniz bu insanlar hepsi sizin taraftarınız. Sizin için ölecek kadar sizi seven insanlar. Bunları mı öldüreceğiz yani?
Şuayip Han vahşi bir kahkaha attı:
-Madem benim için ölecek kadar beni seviyorlar, o halde ölsünler. Tohumlarına para mı verdim?
Necabet Paşa çekine çekine yine sordu?
-Peki erat? Onlara çakma bir darbe yaptığımızı söyleyecek miyiz? Ayrıca biz karakullukçuları öldürünce onlar da bizim eratı öldürmezler mi?
Şuayip Han gürledi:
-Yahu Paşa ! Sen olayı anlamadın galiba. Erat, halk, asakir umurumda değil. Maksat beni şu içinde bulunduğum can sıkıntısından kurtarın. Biraz aksiyon yaşayalım.
Necabet Paşa edeple boynunu bükerken içinden ‘’ Ulu hünkarım ne kadar doğru söylüyor. Benimki de halt etmek işte’’ Diye düşündü
Sünisi Paşa atıldı yine.
-Hünkarım ! Ölümü öp bu işi ben yapayım. Ne olur hünkarım.
Şuayip Han tekrar ‘’ Sen olmaz Paşa ! Asakir ve halk seni işin başında görürse kantarın topuzu kaçar. Maasucuktan diye başladığımız darbe essaha döner’’ Dedikten sonra tümü gönüllü olan komutanların hangilerinin darbeci, hangilerinin darbe karşıtı olarak ayrılacağına sıra gelmişti.
Parmağını ağzına sokup başladı ‘’ O piti piti, karemela sepeti. Terazi lastik cimlastik. Biz size geldik bitlendik.’’ ‘’Dik’’ hecesini söylediğinde parmağı hangi komutana değmişse onu ‘’ Sen darbecisin’’ Diye ayırıyordu.
Böylece sayım yaparak 200 civarında komutanı ayırdıktan sonra her birisine tek tek görevlerini açıkladı:
-Siz…Galata ve Unkapanı Köprülerini kapatacaksınız.
-Siz…Tayyare alanlarını ele geçireceksiniz
-Siz…Meclis-i Mebusanı yerle yeksan eyleyeceksiniz.
-Siz…Sokaklara döktüğüm halkın üzerine humbara atıp telef eyleyeceksiniz.
-Siz…Karakullukçu kullarımın özel olarak eğitildiği noktayı top atışına tutacaksınız
-Siz …Teşkilat-ı Mahsusa binasını bombalayacaksınız
-Siz…TST yi ( Tereciye Tere Satan) ele geçirip ordu-yu hümayunun idareye el koyduğunu açıklayacaksınız
-Siz de başta Sünisi Paşa olmak üzere ordu komutanlarını rehin alacaksınız…
Paşaları kumandanları tek tek alınlarından öptü daha sonra. Tam Miralay Köse Murtaza’nın önüne geldiğinde şöyle seslendi
-Köse, Kööse…Bu darbeyi herkes senden bilmeli. Bu konuda gayret ve secaat beklerim senden.
Miralay Köse Murtaza edeple boynunu büktü.
-Ayıp ettin hünkarım. Söylemene gerek yok.
Şuayip Han ‘’ İyi madem, siz gidin işe başlayın. Ben de sizin idam sehpelarınızı hazırlattırayım bari. ‘’ Diyerek sırf başkan olmak ve Düriyelileri vatandaşlığa almak için başlatacağı bu çakma darbeden sonra astıracağı komutanlar için dar ağaçları hazırlatmak üzere toplantıya son verdi.
************************
EVET...
15 TEMMUZ 2016 DA TÜM ÜLKE OLARAK YAŞADIĞIMIZ O KORKU DOLU SAATLER İŞTE AYNEN BUNUN GİBİ BİR SENARYO İMİŞ.(!)
BENİM DE BÖYLE BİR SENARYO HİKAYESİNE İNANMAMI BEKLİYOR BAZILARI VE BEN ONLARA ‘’ HAY SİZİN BEYNİNİZE…..’’ DEYİNCE KÜSÜYOR, DARILIYORLAR.
ONLARA FACE BOOKTAN YAZDIKLARIMI BİR KEZ DE BURAYA YAZAYIM:
Onur Kılıç, Mahmut Coşkunsu ve Köksal Karmil...
Üçü de Ümraniye’den ve üçü de 15 Temmuzu 16 Temmuza bağlayan gece öldürüldü.
Üçü de Ak Partiliydi. Mahmut Coşkunsu Mahallemin insanıydı. Cenazesi yarın İkindi namazını müteakip kaldırılacak. ( Çakmak mahallesi. Çamlık Camiinden )
Ve siz bana hâla ’ Bu olayı Tayyip tezgahladı’ Yani ‘’Kendi taraftarlarını öldürttü’ Diyorsunuz.
Sonra da ben ’ Beyninize sı…yım’ Deyince ‘’Eğitimcisin sana yakışıyor mu?’ Diyorsunuz.
Söyleyin size nasıl muamale edeyim?
YORUMLAR
Hocam,
bence kelimelerin arasındaki noktaları kaldırma zamanıdır bu gün.
Aynen katılıyorum.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Yazık ki açık seçik cereyan eden darbe olayına teorik bakış açısı ile senaryo diyenler var ülke diyorum vatan diyorum millet diyorum büyük bir uçurumun eşiğinden döndü gözümüzün önünde bir sürü sivil öldü yurt dışında soluğu alan hainler vardı ve hala halkımızın içinden bu darbe değil diyenler var yazık ki yazık
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Hocam yazılarını zıt kutuplarda olduğumuz halde takip ederim, birçok şey öğrenirim, birçoğuna itiraz ederim. Lakin şu an bilimsellikten çok çok uzak bulduğum bir yazın var yukarıda. Bence işin daha kötü tarafı şahsi yorumunu esirgemiş olman. Zira senaryo argümanına karşı bir argüman geliştirmiş olabileceğini umut ediyordum ama siz çatışmalarda ölen üç kişiyi ikna malzemesi olarak öne sürmüşsünüz. Kayıplar sizin için değerlidir, canınız acımıştır, anlarım ama yeterli değil. Pek bilinmese de yazılıp çizilmiştir, memleket istihbaratının çakma sağ, sol örgütler kurup taban sahibi olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Gezi için bile dönen dedikodunun haddi hesabı yok.
chaotica
sami biberoğulları
Bu yazım bilimsel bir yazı mı değil mi o kısma hiç girmeyeceğim ama şu kadarını söyleyeyim: Klavye başına çöktüğümde bilimsel bir sunumla okuyucunun karşına çıkayım diye bir düşünce içinde değildim.
Olaya '' Bu Tayyip'in bizzat kendisinin düzenlediği bir senaryodur'' Diyenlerin mantığına göre bir kurgu yaptım. Öyle ya eğer bu bir senaryo olsaydı aynen yazdığım şekilde tezgahlanması gerekiyordu.
Ha bir başkası çıkıp da '' Evet bu bir senaryoydu ama ille de senin yazdığın şekilde düzenlenmiş bir senaryo değildi. Bak şöyle düzenlenmiş bir senaryoydu'' Derse onu da okur değerlendiririm.
Peki senaryo değil de neydi?
Sanırım yanlış anlamıyorsam benden bu sorunun cevabını bekliyorsunuz.
Takdir edersiniz ki uzun yazılar okunmuyor fazla. Bu yazımda bir de işin o kısmını yazacak olsaydım eminim siz bile '' ooooo uzatmış da uzatmış'' Diyerek okumayacaktınız.
Elbette ki '' Senaryo değil de neydi?'' Sorusunun da cevabı var. Bunu belki ileride yazarım. Şimdilik bence artık susma zamanı. Bir arkadaşımın da dediği gibi '' Bırakalım analar yaslarını tutsun, şehitler huzur içinde defnedilsin. Ölen asker, polis, sivil vatandaş hepsi bizim.
Ama yine de kendi görüşümü çok kısaca izah edeyim:
Eğer ki biz bir başkaldırıya - ancak başarıya ulaştığı takdirde- darbe diyorsak bu bir darbe değildi. Başarıya ulaşsa da ulaşmasa da darbedir diyorsak evet bir darbeydi.
Bu darbe hükumetin tezgahı mıydı? Asla ve kat'a değildi. Olamazdı da. Çünkü ordu bir kez ayağa kalktı mı '' Hazır işe başlamışken gerçekten de yönetime el koyalım'' Diyebilirdi. Hiç bir hükumet böyle bir riski göze alamazdı.
Ancak...Bu darbenin ya da darbe girişiminin tek başına bir Fetö darbesi olduğuna da inanmıyorum. Daha açıkçası: Darbeye kalkan general ve subaylar Fetöcü değildi. Peki neciydi?
Gerçek Atatürkçüleri tenzih ederek söyleyeyim: Bunların büyük çoğunluğu kendilerini Atatürkçü sanan kişilerdi. Ama yapacakları darbe Fetö destekli olacaktı.
Burası saçma gibi gelebilir. Atatürkçü olduğuna inanan insanların Fetö ile ne işleri olabilir?
Bunun cevabı da basit aslında: Atatürkçü olduğuna inanan insanlar nasıl ki Fetö'nün talimatı ile Ekmeleddin İhsanoğlu'nu Cumhurbaşkanı adayı olarak önümüze koydular ise bunlar da düşmanımın düşmanı dostumdur mantığı ile aynı şekilde hareket ettiler. Haaa içlerinde Fetöcü olanlar da vardı tabii ki.
Ve son olarak bu darbe niçin başarıya ulaşamadı?
Tek bir cümle ile cevap vereyim:
Eğer planladıkları gibi sabahın saat 4 ü 5i gibi başlatabilselerdi şu anda televizyonlarımızdan '' Bir başkadır benim memleketim'' Şarkısını dinliyor olacaktık. Ya da hâla karada ve havada ordu, asker, sivil halk birbirini kırıyor olacaktı.
Selam ve sevgilerimle.
Yazılarınızın içinde en canımı sıkan yazıydı! Bu Millet aleyhine ters düşünceye kim sahipse Allah u Teala Kahhar ismiyle kahr ı perişan etsin inşallah.
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Bu millet için kim ters düşünceye sahipse Allah kahretsin onu.
Selam ve sevgilerimle.
Bir darbe teşebbüsü müydü, isyan mıydı ya da terör olayı mıydı diye yıllarca konuşulacak bir olay yaşadık. Cevapsız soru kalmaz zaman içinde inşaallah...
sami biberoğulları
Cevapsız soru kalmayacak inşallah.
Allah bu millete bir daha böyle bir gün yaşatmasın.
Hâla büyük bir korku ve paranoya yaşıyoruz.
Selam ve sevgilerimle.
Değerli hocam, buradaki münkirin psikolojisi şu...
"Benim oyum 'çoban'ın oyuyla bir olamaz" diyen bilincin(!), 'Çoban'ın, hak gaspı girişimi karşısında gösterdiği duyarlılığın, sorumluluğun ve cesaretin kendisinde bulunmadığını fark etmesi ve bir kez daha bunu itiraf ettiğini anlayamaması...
Aslında olan, bir ihaneti önlemesinin ötesinde, evinden çıkmayacağı sanılan öznenin, bugün her zamankinden güçlü olan bir 'kuvvet'in, ontolojisine ters bir felsefeyle hareket halinde olduğunu anlaması ve dediğimiz gibi bir duyarlılık, sorumluluk ve cesaretle ona karşı kendisinden beklenen (Veya beklenmeyen) bir haklı aksiyon göstermesi...
Bu bilinç, bu duyarlılık, bu samimiyet ve bu cesarete sahip olmayan, hiçbir zaman da olmamış ve olmayacak olan öznenin, olaylar ve kahramanları karşısında duyduğu ezikliğin, kişiliksizliğin ve maalesef de ahlaksızlığın dışavurumundan, itirafından ötesi değil...
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Bu yoruma daha ne diyebilirim ki.
Sağ olasın var olasın.
yaşın benden epey büyük haliyle deneyimin yaşamışlığın vb. benden daha fazla
en azından 1980 darbesini yaşadın ben bebektim haliyle ancak okudum annemden babamdan eş dosttan tv programlarından duyduklarım vs.
demem o ki
sapla saman karanlıkta ayıklanmaz, hele sabah olsun havada ki duman sis dağılsın güneş doğsun da görelim harman yerinde kim çakmağını düşürmüş, kimin köstekli saati bulunur...
sabırla
neden mi
şu sebepten
12 Eylül Saat:04.00, Mehmet Ali Birand'ın 12 Eylül Darbesini anlatan kitabıdır. 12 Eylül hakkında yazılan ilk araştırma kitabıdır.[1]
Mehmet Ali Birand'ın bu kitabında ortaya atılan, 12 Eylül Darbesi sırasında dönemin ABD Merkezi Haberalma Ajansı CIA Türkiye Masası İstasyon Şefi Paul Henze askerî müdahaleyi haber alırken, haberi ulaştıran diplomatın "[y]our boys have done it" (seninkiler yaptı/bizim çocuklar işi bitirdi) şeklindeki konuşması, 12 Eylül Darbesi içinde ABD'nin rolü konusunda tartışmalara neden olmuştur. Henze'den sonra Ankara'daki çocuklar başardı şeklindeki mesaj Başkan Jimmy Carter'a iletilmiştir. Paul Henze 2003 yılında bir Türk gazetesine verdiği demeçte "bizim çocuklar işi başardı" sözlerinin Mehmet Ali Birand'ın uydurması olduğunu belirtmiş, ancak kısa bir süre sonra Birand 1997'de Henze ile yaptığı görüşmenin sesli ve görüntülü kayıtlarını yayınlayarak Henze'i yalanlamıştır.
ve ez cümle
şayet örgütlü gösteri yapamıyorsanız sokağa çıkmanız katliamdır, yağmadır, dır dır dır
sen büyüksün yolda da yaşta da bak bunu da bilmen lazım 2003-1980=23 yıl sonra ortaya çıkan gerçek peki kaç can gitti kaç can mamakta yaşayan ölüye dönüştü?
sami bey, en kötü siyasi rejim bile darbeden iyidir, darbenin ülkemize neler yaptığını siz ve yaşıtlarınız biliyor ama bizlerde biliyoruz postal gölgesinin söğüt gölgesi olmadığını
neyse
bitireyim çok uzadı Sami bey lütfen nezaketine ve samimiyetine dair fikrim var lütfen cevap için zahmete girme , sen de beni bilirsin...
sadece ömrümüz yeterse. yaşayalım görelim
işid tatbikatı var diye kandırılarak meydana sürülen ve teslim olmasına rağmen kafası vatanseverlerce kesilerek öldürülen mehmetçiğin ömrü yetmedi belki bizim yeter kimbilir
eyvallah
gezide de böyle olmuştu, fitneci fitnesini soktu gitti çıkar çıkarabilirsen...
Filiz Şahin. tarafından 7/17/2016 8:28:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
Filiz Şahin.
ASKERİN KAFASINI KESENLER BİZDEN DEĞİL!!!
DARBE YAPMAYA KALKANLAR BİZDEN DEĞİL!!!
AMERİKAN UŞAKLARI BİZDEN DEĞİL!!!
işaretleyiö istedim
sami biberoğulları
Bunu dedin ya, başka hiç bir şey yazmasan olurdu.
Kusura bakma aslında yazma dediğin için hiç bir şey yazmayacaktım ama bu kadarını yazayım dedim.
Filiz Şahin.
sami biberoğulları
''Darbe yapanlar'' Değil ''DARBE YAPMAYA KALKANLAR '' Demişsin .
Yani olayın bir çakma darbe değil de darbe yapma girişimi olduğunu belirtmişsin ( Yanlış anlamadıysam tabii ki ) Benim için bu yeterliydi.
Hay kalemine sağlık Sami üstadım; anca bu kadar güzel açıklanabilirdi.
sami biberoğulları
Çok teşekkürler.
Selam ve sevgilerimle.