Zaman büyük bir öğretmendir. ne yazik ki tüm öğrencilerini öldürür.-- curt
hayalayna
hayalayna

Benliğim üzerine söyleyemediklerim

Yorum

Benliğim üzerine söyleyemediklerim

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2795

Okunma

Benliğim üzerine söyleyemediklerim



Günlerdir cebelleşiyorum kendimle, zaten huyumdur bilen bilir kimseyi bulamazsam kendime çatarım...!
sanırım yine öyle zamanlardayım İstanbul dönüşü aynaya baktığımda kendime dedim ki; kimin kandırıyosun oğlum bal gibi yaşlanıyorsun artık
öyle saçları uzatmayla tşört giymekle filan genç olunmuyor...
tabi insan içinde olduğu kabuğu farkedemiyor yıpranmışlıklarını da erzurumun böbreklerime verdiği tahribat hala geçmedi Doğubayazıt’ta Hani baba türbesinde elimi açıp ta Yarabbi doğuların ve batıların sahibi sensin bize taşıyamayacağımız yükü verme diye dua ederken acaba diyorum birazcık da olsa dik gibi mi durdum farkına varmadan büyüklendim mi acaba öyle oluyor biliyor musunuz
Hayatınızın en güzel anlarında unuttuğunuz gibi en berbat anlarında da unutuyorsunuz kul olduğunuzu....
Bu sıralar en nefret ettiğim soru ney’ im ile evden çıktığımda
o elindeki ney sorusu cevap aynı ney soru tekrar elindeki diyorum ney
cevap veriyorum diyorum ney hahahah ya bıraksam sabaha kadar sürecek...
bazıları yakıştıramadığı için sanırım avamlığıma davul zurna bekliyor.....şaşırıyor
bazıları ise sanırım yakuza kılıcı beklediği için oh her iş bitti şimdi de kılıçlamı geziyorsun diye kaynatmaya başlıyor...
ordu evine girerken askerin soru ve cevapların ardından cinlik yaparak bi nöbetçi subaya sorayım neyle buraya giriliyomu hani nede olsa irticai bir üfleme her an olabilir demeside ayrıyeten cem yılmaz vari bir zekanın ürünüydü sanırım... çok güldüm.
bu sabah gün güzel başladı uyanamadığım sbaahlardan biriydi yine ve ben gecenin bütün hazzını yaşamış güvercinlerimi yemlemiş sakallarımın bir santim daha artmasına aralarından biz buradayız der gibi tek tük sıyrılmaya çalışan beyazlarına gülümseyerek gelene geçene merhaba merhaba merhaba diye sesleniyordum.
Mevlana hazretlerinin şems’ i görmesi gibiydi nur yüzün
biliyor musun hiç yabancılık çekmedim biliyor musun asırlar önce görmüştüm seni...

Ben Tanrı dağlarında ceylan avlıyordum sen Ötüken de kısrakları avuçlarınla besliyordun
ne zaman vatana dönsem kıl çatırlar da şenlik....giderken gururla yolluyordun
bütün Çinlileri tepele evdeşim diye
Bin bilmem kaç yıldır sen hep aynı yerde ben hep aynı yerde...............
sonrası da var sanki Gök Tanrı cezalandırmıştı beni
şu an suçumu bile unuttum.... her yüz yılda bir ölüyoruz.....
sonra yeniden gelip dünyaya ne yapıp edip tanışıp birbirimizi tekrar sevip tekrar kavuşup tekrar ayrılıyoruz .hatırlar mısın bilmiyorum ben Yusuf’um sen züleyha ben zindanlara düştüm sen saraylarda kaç rüya yorumladım hepsi çıktı da sana yinede kavuşamadım
ya tuna nehrinde dayanamayıp da bu geliş gidişlerimize el ele tutuşup suya bırakışımız bedenlerimizi yeter Tanrım yeter artık gidelim ve dönmeyelim demiştik, sonrası ışık malum
hesabını verme zamanı gelince aşkın gerçek bu biz yaşamaya başlayacağız

hani daha önce yazmıştım yuvayı dağıtan saksağanları kargaları hani öldürmüşlerdi yavru kuşlarımı daha sonra bu olaydan yaklaşık bir ay sonra iki yumurta bıraktılar evimin balkonuna, kimseyi, sokmadım balkona aylarca daha sonra yuva tekrar kurulmuş ve yavruları yumurtadan çıkmış gördüm. Dizüstü bilgisayarımı balkona koyup çayımı da yudumlarken aldığım keyfi kim bilebilir ki iki yavru saatlerce ney dinlemeye başladılar
ama benim asıl koptuğum zaman baba kuşun yuvaya dönme zamanıydı her gece aynı saatte
yaklaşık 1 ; 30 civarında geliyor ve yavrularının başında duruyordu hahaha işte filmin koptuğu zaman hanım diyor ki ‘’ buda senin gibi birden önce eve gelmiyor kuşlarını da kendine benzettin’’



yavruları uçurduk evvelsi gün ama hala mütemadiyen gelip bana yoldaşlık ediyorlar yaşama meselem de ….



Cumartesi günü fatih’ kaybettik dedi telefonda ki ses kalp mi dedim çok şaşırmamıştım ölümlere alışmanın verdiği rahatlıkla çünkü babasını kalpten kaybetmişti fatih,
İlk aklıma gelen de bu oldu yok dedi trafik kazası. Fatih 1977 den beri tanıdığım bir arkadaştı
Çocukluğumuz gençliğimiz beraber geçmişti yiğit bir adamdı. her şeyi herkesle konuşmaz
Söz verdimi tutardı eşi ve çocukları tatil delermiş nasıl söyleyeceğiz diye sormaya başladılar
İki kızı vardı biri 14 bir diğeri 9 hanımı da arkadaşımızdı ciğerlerimiz koptu kadın kesinlikle çalışmalı şimdi fatih yok hayat tepelerine binecek……..asıl zoruma giden yiğidimin 50 km hızla giderken orta refüjü gördüğü dakika tam gaz yapıp da 120 ile bodoslamadan girmesi
Acilde doktor basınçtan beyinde ödem oluşmuş zaten kurtulamazdı dedi ve arabada bulunan diğer 3 kişiye hiçbir şey olmadı….sebebini ben iyi biliyorum bazı şeyler gözle görülmez
Bazı kapıların ardını da gören gözler vardır
Biliyorum sen rahmetini esirgemezsin Rabbim ellerimi açıp sana yalvarıyorum bütün kulların adına aşkı bana ver
her kul kaldıramaz aşkı bana ver aşkı bana ver aşkı bana ver

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Benliğim üzerine söyleyemediklerim Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Benliğim üzerine söyleyemediklerim yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Benliğim üzerine söyleyemediklerim yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
çağlan
çağlan, @caglan
3.2.2009 15:33:09
sanırım bu aşka aşık olmak denen şey...
saygılarımla
evrensel
evrensel, @evrensel
13.2.2007 01:22:04
zaten allah size aşkı vermiş ...
görüyorum ki sız hazırsınız bu aşkı taşımaya ...

yardımcın olsun...sevgi ve dostlukla...

evrensel tarafından 2/13/2007 1:22:45 AM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.