Yayınlanması Yıllar Sürecek Mektuplar
Ama ben yinede, sesimi çalmayan zillerden asmak, Gövdemi yüzü okşanmamiş sedirlere sermek istiyorum. Göğsümü gövdeme iğnelerle tutturuyorum. Kendini tek başına iktidar gören, beyhude ruhların saltanatı, sevene kadardir. İçimi bir sabahcı kahvesinde, dünyaya karşı bir direnişte bırakıyorum. Dişlerimi, keskin cümlelerle birbirinden ayırıyorum. Sana doğru koşmakta olan sesleri, dilimden aşağı soğukkanlılıkla yuvarlıyorum. Kanım mevsim normallerinin altında donuyor, damarlarıma muzaffer atların nallarından çıkan kıvılcımlarıı basıyorum. Dudaklarım, iç anadolun kurak toprakları gibi yarılıyor, gözlerimden yağan yağmur toprağın ateşini dindiremiyor. Yüzüm, üzümleri toplanıp, kaldırıma atılmış salkımlar gibi cesete dönüşüyor. Şehvetle sömurülmüş dudakların, ömrümün duldalarına kan sizdırıyorlar. Gövdemi kanı durduralamayan nehirlerde yıkıyorum. Ellerim,senin bereketli ovalarını izlemekten yorulan dağ yokuşlarıdir.Kimsenin çıkmaya cesaret edemediği ömrümü, serin taşlıklarına atmak, bu özleme son vermek istiyorum. Ağarmakta olan gün, kana bulanan şafak, hangi gecenin günahıdir. Yaşamak dediğin, süvarisini savaş meydanında düşüren at çaresizliğidir. Görüntümü tüm aynalardan temizliyorum. Fotoğraflar tekrar yaşamaya gücü olmayanları teselli etmek için vardir. Yokluğum, varlığının kadrajını sığmıyor.Cılız tanelerden yapılma ruhumu,ağır abilerin tesbihlerden asıyorumm. Gözlerinde kendine yer bulamayan bakışlarımı, ayaklar altına alıyorum. Sana sakladığım tüm sorularımı, ankesörlü telefonlardan cevapsız arıyorum.
/Kadir- Yayınlanması Yıllar Sürecek Mektuplar-
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.