- 746 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR HASRET
BİR HASRET
Hasret ve hicranın hafakan ve cinnetle birleştiği bir avuntusuz gecenin, en yaman, en öldürücü, en yakıcı anlarında billurlaşan kanlarla seni arıyorum.. Kıyıya vuruyor varlığım, gözlerim sağa sola savruluyor titrek parmak uçlarımdan kan damlıyor en güzel şiirlerin üstüne.. Seni düşlüyorum sonra düşüyorum derin ve keskin kanyonların intihar kokan derinliklerine.. Sokaklarda, insanlarda bulamıyorum aradığımı.. Aradığımın sen olduğunu daha iyi biliyorum, ve matem renkli elbiseler dehlizlere düşüyor.. Her yer sen kokuyorsun, ama sen yoksun.. İddialı cümlelerim vardı bir zamanlar.. En yüksek sesle en keskin cümleleri kurardım, adını sayıklaya sayıklaya hazana yüz tuttu dilim.. Şimdi bu kahrolası kentin içinde, kahrolası bir nokta bile değilim.. Oysa ben senin dingin serinliğinden soğuk su içecektim güneşli güzel günlerde ellerinden.. Ateşlerimi ve güneşlerimi senin gölgende söndürecektim.. Düşlerimin elinden tutup bir sabah vakti gülen güvercin kanatlarıyla gelecektim sana.. Şimdi sen yoksun ya yanımda, her taraf kahır, her taraf zindan. Ne olur gel tut yüreğimin ellerinden.. Bana beni yani seni bağışla.. Tükeniş saatlerinde odamın cinnet kokan duvarlarında, toprak renkli silüetinin gözlerinden hep kan akıyor nedense.. Ve ben kalakalıyorum en soysuz gecelerin, en aşağılık ve en çıldırtıcı yalnızlığında.. Ne olur rüyalarıma gel.. Bu dem dilime dolanıyor bir şiir.. Ve kelimeler senin için yürüyor çığlığımın atardamarında..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.