- 525 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Delik Deşik Gerçekler: Ben ve Ruhum
Gecen gün pencereden dışarıyı izlerken fark ettim; daha doğrusu, hayallere dalarken bir anda ruhumun dışarılarda depar attığını ve bedenimden kilometrelerce uzaklaştığını gördüm. Ruhun bedende duramaması sürekli kamikazeye uçuşlar yapması ilginç değil mi? O ruh benim bedenimin bir parçası olmasına rağmen bana o denli uzak kalması şaşırtıyor açıkçası. Ben ve ruhum, İkimiz birlikte yaşayacaksak, “ruhum beni neden terk ediyor”? sorusunu düşünmeden edemiyorum.
O zaman şu sonucu çıkarmam gayet normaldir; insanlar kurguladığı hayatın bir parçası olamıyor. Derin bir devlet gibi içini kemiren hayaller; “sen istediğin hayatın bir parçası olamayacaksın” mesajını veriyor. Ve benim istediğim hayatı yaşayacaksın o hayatın bir parçacığı olacaksın diye dayatıyor.
Velhasıl kelam kıyamet kopsa da hiçbir şey değişmeyecek. Ruhumuz bedenimizi terk edip gitmeye devam edecek, hiçbirimiz istediğimiz hayatın ‘başrol oyuncusu’ olamayacağız. Bu hayatta en kötüsü değiliz, en iyisi de olmayacağız tabi. Bazıları menzilci beygiri gibi koşup hayatta karşı mücadele etse bile, hayata kuşku ile bakmaya devam edecektir. Bu evrenin doğasında vardır. Yoksa acılardan, mutsuzluklardan, kaybettiklerimizden bizi düşe mecbur kılan bu dünyada bir uzay boşluğunda neden savrulalım ki! Toplumsal olarak bir paradoksun içinde olduğumuzu sadece bir ben mi düşünüyorum?
*Asıl kalp ruhumuzdur. Ruh bedenden çıkarsa o zaman sevemez, yaşayamaz, hayatın veya hayatların bir parçası olamazsınız. Ruhunuzun bedeninizde kalması umuduyla…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.