Sevdiğim
Sevdiğim,
Sevdiğim uzaklardaydı.Ay ışığına sararan bulutlarım vardı.Her yağmur gökyüzüne küsen anılarım ve bir nehrin karşısında yüzünü göremediğim sevgilim.Sevdiğim uzaklardaydı.Kırgın kırpılmış bir mazi ile tutunuyordum bileklerime ama bileklerim benimle konuşmuyordu.Bir neşter yaprağıydı karaladığım kağıtlar ve bir gün kalemin elinden tutup tüm hayatımı bileklerimden akan kan ile kırmızıya boyadım.O gün ilk resmedişimdi seni yalnızlığa.Sen gitmiştin.Çoktan uzaklığını göstermiştin en yakın tarafınla.Çünkü bana en yakın tarafın uzaklığındı ve bir iç çekişme ve bir ölümdü sanki bu,hiç nefessiz kalamadığım.
Sevgilim gidiyordu.Bir bakışı bin yaşamaya değerdi bu kör karanlıklarda.Bir sokağı düşürürken aydınlığa adın.Beni terkediyordu güneş.Ki güneş ne ki?Hayatımda sen vardın bahar kışım.Kış baharlarım...Vardın,vardın ama hiç olmadığın tarafınla.Bir kez gelip beni hayatın en puslu tarafına sıkıştırıp bende olan sevgileri kendine gurur yapıp gitmiştin.Hatırlar mısın o günleri.Ben gözlerini dolunaya teşbihlerdim sen bilmezdin.Okul bahçesinde salına salına yürüyüşün ve yanında ben olunca yere bakışın.Hiç yüzümde duramayan gözlerin.Bir keresinde sustuğun sol tarafım.Şimdi korkuyorum yine susmazsın diye..Ki öyle bir susuyorsun ki kesiliyor dilim.Öyle susup susup kanıyorum susmalarına.Konuşsam yüreğim alev alacaktı.Konuşsam senin gururların beni ayıplayacaktı.Şimdi susuyorum hiç konuşmadığın tarafıma;sol tarafıma...
Gidiyordun.Bu son gidişti.Bir daha hayatıma noksan bırakmayacaktın varlığını.Biliyordum öğreniyordum yavaş yavaş.Yavaş bir gidişti.Korku ve yakarıştı.Şairin dizeleri nefret ve ihanet saçıyordu dört yüzyıla varacak şekilde.Ve dört yüz yıl her gün bizi konuşacaktı kuşlar börtüler çiçekler.Senin olmadığın yerlere bizzat ben bir kuşun kanadına takılıp göç edecektim senden,benden,’’biz’’sizlikten...Benim olmadığım yerlerde ise zaten sen hep olacaktın yokluğumu yahut varlığımı hiç anımsamayıp.Sen gidiyordun mağrur kız.Ellerinde bir çiçek vardı sana alamadığım çiçek.O çiçeğin ismini öğrenemeyecek kadar çok yaşamadım hayatında.
Gidiyorsun.Şimdi bu gidişi boynuma dolayıp nefessiz bırakacaksın beni.Zaten hiç olmadığın bir yerdi burası.HOŞÇAKAL,sevgilim
Gidiyordun.Uçsuz bir nehir gibi.Seni göremiyordum.Karşısı uzak ve pusluydu.Karanlık hat safada ve üzerinde gemiciler vardı.Martı çığlıkları ve sanırım bu nehirde her şey vardı.Yoksa burası okyanus muydu da ben yokluğunu nehir zannetmiştim?