- 414 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
deneme 1 2 ..
Bir zamanlar bir hanedanlığa bağlı bir kara şövalye vardı. Simsiyah saçları ve selvi boyluyla tüm kötüleri çatlatırdı. Benimse en yakın dostum, sırdaşımdı; hatta belki daha fazlası. Bir köyü kardan adamlar bastı ve o çelik zırhıyla tüm ülke için güneşle anlaştı.
Onu her gördüğümde gözlerim dolardı, beni de hüzün perisinin merhametsiz ellerinden defalarca kurtardı. Saçlarım dalgalı ve uzundu ve deniz kadar derin gözlerim vardı. Kara gözlü kara şovalye atıyla tüm karları dağıttı. O korkusuz ve cesurdu, 500 kişinin cesaretine eşitti cesareti.
Güneş tam tepemdeydi, güneşle anlaşma yapardı korkusuzca. Ortalık zifiri aydınlıktı onun bilgeliği ışığında. Ne zaman o yana baksam tarafında sadece ışık hüzmeleri ve adalet hissederdim. O kara şövalye ve ben sıradan bir soylu. En sevdiğim aksesuardı korse, o da beni sarardı; severdim bu duyguyu. Aklıma her düştüğünde güneş göz kırpardı geçmişten çünkü o uzaklıkla beraber geçmişteki sesini duyabilirdim güneşin sadece.
devam edecek...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.