- 585 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ilk yakış
o yaşlarda da meraklıydım kitaplara,yazılara, bir de sadece adını bildiğim ayşe’ye...
şanslı bir çocuktu aşkım.pazardan erken döndüğüm bir kaç günümde rastlamıştım. mavi olmasa da süslü püslü bir bisikleti, diş etlerini gösteren kocaman gülüşüyle benim için mutluluğun resmiydi. değil kalbimi ısıtmak, soğuktan buz kesmiş ellerim bile sıcacık olurdu gördüğümde. ayşe hariç, yeni taşındığımız şehre yeni yeni alışıyorum. poşetçi çocuk arkadaşım var. o da yeni, metin...benim de daimi bir işim yoktu poşetçi çocuktuk pazarlar da
evlerimiz bu koca şehrin iki ayrı köşesinde olsa da uzak olan pazar yolunu metin’le gitmek için iyice uzatırdım. bugün pazar, biraz daha erken kalktım. metin’i alıp yollara düşeceğiz, ellerimizde poşetler, küçük yüreklerimizde birbirimizden ve her kesten sakladığımız çocukluk aşklarımızla.
hadi metin, üşüdüm beklemekten, nerede kaldın?
geldim işte. çok soğuk gerçekten, keşke eldivenlerimiz olsaydı. üşümezdik poşet satarken
karların hiç basılmamış yerlerinde yürüyelim mi? kendi ayak izlerim olsun istiyorum.
iyice ıslanır ayaklarımız ama
olsun pazarda hatice teyze çoktan yakmıştır tenekede ateşi. onun yanında ısıtırız ayaklarımızı.
hadi o zaman önden sen yürü.
gel metin burada ki karlar çok derin.
dur, bekle biraz rüzğardan kibriti yakamadım.
yakma be metin, hadi yaktın, bana yaktırma. en kötü arkadaşım, bana ilk sigarayı veren metin.sahi görüşmüyoruz yıllar oldu, bırakabildin mi? ben bırakamadım, hayat her kahrettiğinde biraz daha artırarak devam ediyorum. eğer hala birlikteysek sen yakma be çocuk. off metin günde bir tane dediğin, şimdilerde üç paket oldu. çay ve kahveyle de seviyorum hani. bir de doktorum yasaklamasa...
metin senin poşetlerin bitince benimkileri satsan olur mu? bugün erken gitmek istiyorum, hava güneşliya
neden? oyun mu oynayacağız?
yok, belki oynayanları görürüm.
oynamak varken neden izleyelim?
ne çok soru sordun be metin, hadi bitirelim şu poşetleri de ben geç olmadan gideyim. biliyorum metin, senin de benden sakladığın bir çocukluk aşkı var içinde, kendimden biliyorum. beni bir türlü anlamadığına göre, senin görememek gibi bir sıkıntın yok sanırım. belki de sen de benim gibi göremiyorsun, ama sıkıntı etmiyorsun kendine, hangisi metin, sorabilsem söyler misin?
yok, sormam, arkasına senin de bana soracağın onlarca soru sürüklenir gelir. cevaplardan olabildiğince kaçmak istiyorum bu aralar. sen anlasan ben hiç bir şey söylemeden, alsan poşetlerimin hepsini, ben de hızlı adımlarla düşsem yollara, içimi ısıtmaya gitsem. bu iç üşümeleri eldiven almayla da geçmez metin.
YORUMLAR
Sustuğumuzda gözlerimizden sözlerimizi okuyandır yaren...
Çünkü ,çoğu zaman anlamsızdır boş lakırdılar... değil mi ama..
samim eliot
bazen yürek yazar ustaya yaren
bazen dil yazar lakırdıyla yok çaren
değil mi ama
sonsuz saygı ve selamlarımla