- 696 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İşitme Engelli Milli Badmintoncu Kemal Özer ile...
Türkiye İşitme Engelliler Badminton ve Basketbol Şampiyonu Kemal Özer: ”Kendinize inanın ve başaracağım deyin. Herkes sadece konuşur ama siz yapan olun.”
SORU-Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız?
KEMAL ÖZER- Benim adım Kemal Özer, 18 Ocak 1993 yılında Eskişehir’de dünyaya geldim. Doğuştan işitme engelliyim. Eğitim hayatım 23 Nisan ilköğretim okulunda başladı. İşitme engellilere özel bir okul olmadığı için çok zorlandım. Rehabilitasyon merkezlerinden destek aldım. Daha sonra Mehmet Gedik İlköğretim okuluna gittim. İçem okulu küçük yaşlarda öğrenci kabul ettiği için ben oraya başlayamamıştım. O yıllarda öğrenci alınmaya başlandı ve belli testlerden geçerek 5. sınıfta İçem’e geç de olsa başladım. Nihayet olmam gereken okuldaydım. Buraya uyum sağlama sürecim biraz zor oldu ama sonra alıştım. 2011’de İÇEM lisesini bitirdim. Anadolu Üniversitesi Grafik tasarım bölümünü kazandım ve bu sene 2016’da mezun oldum.
Yapmak istediğim işin kesinlikle okudum bölümle ilgili olmasını çok istiyorum. Ancak pek çok yere başvuru yapmama rağmen ilk önce çalışmalarımı çok beğendiklerini söylediler. Ama işe başlama konusunda bir türlü işler yolunda gitmedi. Boş durmayı sevmediğim için ve para kazanmak da istediğim için şu an ETİ de çalışıyorum. Kendi alanımda bir iş bulana kadar burada devam edeceğim. Buradaki işim için kuzenim bana yardımcı oldu. İlerleyen dönemlerde farklı yerlerde olabilirim.
SORU-İşitme engelli olma hikayenizi anlatır mısınız? İşitme engelli olduğunuzu öğrenince aileniz ne yapmış?
KEMAL ÖZER-Ailem işitme engelli olduğumu ben 2,5 yaşındayken anlamış. Belli belirsiz ağzımdan sözcükler çıkıyormuş ya da seslenildiğinde dönüp bakıyormuşum. Ama ilerleyen dönemlerde annem ben tam anlamıyla konuşamadığım için endişelenmiş. Doktorlar işitme engelli olduğumu söylediklerinde ailem özellikle de annem çok üzülmüş. Nasıl fark edemedim diye çok ağlamış. Uzun süre kendine gelemediğini anlatıyor hep. Ancak ailem, annem ağlamayı bir kenara bırakıp benim için en güzel hayatı kurmak için çok fedakarlık yapmış. İçem işitme engelliler için tek okul. Oraya giremediğim için çok zorluk yaşadım. Ama evimize hep öğretmenler geliyordu ve ben hep destek alıyordum. Rehabilitasyon merkezlerine gittim. Ablam var benden 6 yaş büyük. O hep bana destek oldu. Her konuda yanımdaydı. Ayrıca Zeynep ablam teyzemin kızı benim ilk öğretmenim diyebilirim o derslerime hep yardım ediyordu. Zaten kendisi üniversitede öğretim üyesi. Ailemin ve öğretmenlerimin desteğiyle güzel şeyler başardım.
SORU-Ailenizden bahseder misiniz? Anne ve babanız ne iş yapar? Kardeşleriniz nerede okur? Onların sizin çabalarınıza bakışı nasıl işitme engelli olduğunuzu öğrenince nasıl destek oldular?
KEMAL ÖZER- Annem ev hanımı. Çiftliğimiz var babam hayvancılıkla uğraşıyordu ama 2010 yılında kalp kriz geçirdi ve babamı kaybettim. Ablam var 29 yaşında Fransızca öğretmeni, çalışıyor ayrıca Anadolu üniversitesinde Yüksek lisans yapıyor.
Ailemle bağlarımız çok kuvvetli. Benim için ne gerekiyorsa her zaman destek oldular. Bana işitme engelli olduğumu hiç hissettirmiyorlar. Ablamla arkadaş gibiyizdir. En ufak bir kaş göz hareketimizden ne demek istediğimizi anlarız. Babamla da çok iyiydi ilişkimiz. Çok eğlenceliydi, espriliydi sanırım ona benziyorum. Annem de her zaman beni çok düşünen hep yanımda olan arkadaşımdır aslında. Ailemden aldığım destekle ayaklarımın üzerindeyim.
SORU- Sporla tanışma hikayenizi anlatır mısınız?
KEMAL ÖZER-Küçüklüğümden beri futbol oynuyordum. Sporla hep ilgiliydim. Futbol takımına girecektim fakat en iyi arkadaşım Onur beni badmintonla tanıştırdı. İlk başlarda Badminton oynamaktan hiç zevk almıyordum ve sıkılıyordum. Aslında takım oyunlarını daha çok seviyordum o yüzden badminton bana biraz sıkıcı geliyordu. Annem ve ablam badmintona gitmemi çok istiyordu. Çünkü rahat ve sakatlık payı az bir spor olduğu için badminton onlara daha cazip geliyordu. Ama ben badmintonu kısa bir süre oynayıp bıraktıktan sonra tekrar futbol oynamaya başladım. Onur beni tekrar badmintona götürmeye ikna etti. 14 yaşımda(2007) badmintonla gerçek anlamda tanıştım. Yaklaşık 6 ay sonra 17 yaş altı Türkiye İşitme Engelliler Badminton Şampiyonasında Tek Erkeklerde İkinci ve Karışık Çiftlerde şampiyon oldum. Onur’un sayesinde badmintonda büyük başarılar elde ettik. Onurla beraber erkek çiftlerde dünyada 9.sırada bir başarı elde ettik, hem de çok küçüktük. Ama Onur sakatlığı nedeniyle sporu bıraktı. Ben çok üzüldüm çünkü bu sporda ikimiz çok iyi bir ikiliydik. Hem çok yakın arkadaştık hem de iki iyi sporcu. Ancak bu konuda hayallerimiz biraz yarım kaldı.
Daha sonra basketbola da başladım. Hem basketbola hem de badmintona gidiyordum .Üç yıl sonra (2010)17 yaşımda badminton milli sporcusu oldum ve hala da spora devam ediyorum. Şuan badmintonda olimpiyat oyunlara katılacağım için Basketbola ara verdim.
SORU- Sporda ulusal ve uluslar arası başarılarınız neler? Bu sporda nereye gelmek istersiniz?
KEMAL ÖZER-Türkiye İşitme Engelliler Badminton Şampiyonasında Tek Erkeklerde 4 kere şampiyon oldum.(2010-2011-2014-2015)
Türkiye İşitme Engelliler Badminton Şampiyonasında Tek Erkeklerde 2 defa ikinci oldum(2013-2016)
Türkiye İşitme Engelliler Badminton Şampiyonasında Erkek Çiftlerde 6 kere şampiyonluk aldım.(2010-2011-2013-2014-2015-2016)
2010- Avrupa İşitme engelliler Badminton şampiyonasında Türk takımı olarak Avrupa dördüncüsü olduk ve Avrupa’nın en genç takımı bizdik.(Bulgaristan)
2010 - Türkiye İşitme Engelliler Basketbolda Üçüncülüğüm var.
2011 - Dünya İşitme Engelliler Badminton Şampiyonası (KORE) Tek Erkeklerde 17.sıradayım. Çift Erkeklerde 9.sıradayız.
2012 - Türkiye İşitme Engelliler Basketbolda İkinciliğimiz var.
2013- Milli takım Badminton Turnuvasında(Bulgaristan) takım üçüncülüğü ve erkek çiftlerde dördüncülüğümüz var.
2013- Üniversiteler arası badminton yarışması takım şampiyonluğu.
Hayatımın en güzel anı 2013’te İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunlarında (Bulgaristan) Tek Erkeklerde 16. Sırada olduğum zamandı.
2014 - Avrupa İşitme Engelliler Badminton şampiyonası (İşviçre) Türk takımı olarak Avrupa altıncısı. Tek Erkeklerde 17.sıradayım. Karışık Çiftlerde 16. sıradayız.
2016 - Türkiye İşitme Engelliler Basketbolda dördüncü olduk.
Olmak istediğim yer Avrupa’da ilk sıralara yerleşebilmek. Zaman zaman sakatlıklar yaşadım çok zor dönemler geçirdim ama hiç pes etmedim. Ülkemizi Avrupa’da ya da Dünya’da temsil etmek benim için bir onur. Ancak müsabakaları en iyi derecelerde bitirmek ve adımı yazdırmak en büyük hayalim.
SORU- Sporla tanısınca hayatınızda ne gibi değişmeler oldu?
KEMAL ÖZER- Sporla tanışınca hayatımdaki en önemli değişiklik antrenörüm Semra Bıdıl oldu . Çünkü onunla tanıştıktan sonra spor hayatımda başarı merdivenlerini tek tek çıktım ve çıkmaya da devam ediyorum. Semra hocama ikinci annem diyorum çünkü hem sahada hem kamplarda her şeyimle tek tek ilgilenen, psikolojik desteğini her fırsatta gösteren, terlediğimde üstümü değiştiren, beslenmemle özenle ilgilenen, uykumu takip eden bir kişi düşünün ki o benim için antrenörden çok daha fazlası. Hem arkadaşım, hem annem, hem antrenörüm . Sporla birlikte bana gelen en güzel şey Semra hocam.
Sporla birlikte tabi ki çok güzel , ahlaklı insanlarla tanıştım. Çevremdeki hemen hemen herkes sporla ilgileniyor. Farklı dallarda milli sporcularla zaman geçirmek harika bir duygu. Çok güzel kardeşliklerim arkadaşlıklarım oldu. Pek çok şehri hatta ülkeyi görme fırsatım oldu .Kendime güvenim arttı. Bu anlamda spor, ,hayatımdaki en önemli ve güzel şey.
SORU- işitme engellilerin en büyük sorunları neler? Sizce çözüm yolları ne?
KEMAL ÖZER- İşitme engelli olmak Türkiye’de gerçekten zor bir durum. Her şeyden önce ailenizin size destek olması önemli. Ama bu da yetmiyor. İnsanlar çok duyarsız ve umursamaz. Engelli bireylere karşı nasıl davranılması gerektiğini bilmeyen binlerce insanla aynı yerde yaşıyoruz. Sadece çevresinde engelli olan veya bu durumu şahsen tecrübe eden insanlar duyarlılık gösteriyor. Oysa ki herkes her an engelli olma adayı. İnsanların daha bilinçli olması için eğitimlerin bu yünde olması gerekiyor.
Öncelikle teknolojinin son derece ileri düzeylere taşındığı bir dönemde yaşadığımız halde işitme engelliler için teknoloji bir türlü ilerlemiyor. En basitinden televizyonlardaki alt yazı olayı çok trajik komik. O kadar ses efektleri, ıvır zıvır aksesuarlar , binlerce kanal derken küçücük altyazı eklemek bu kadar zor olmamalı. Ayrıca diğer bir sorunumuz iletişim. Bizler çoğumuz işarete dilini biliyor ve kullanıyoruz. Bir yabancı dili nasıl öğreniyorsak , işaret dili de aynı şekilde öğrenilebilir. Bu konuda büyük sorunlar yaşıyoruz. Biz insanları anlamak için konuşmaya gayret gösteriyoruz ancak onların işaret dili öğrenmesi daha kolay ve daha az yorucu.
SORU-İşitme engelliler sporla ilgilenirse hayatında ne gibi olumlu olumsuz değişmeler oluyor?
KEMAL ÖZER- İşitme engelli insanların sporla kesinlikle ilgilenmesi gerekiyor. Hem sosyal hem psikolojik olarak hayatınızı rahatlatan bir şey spor. Yalnızlık duygusundan uzaklaştırır, sosyalleştirir. Daha fazla insanla iletişime geçtikçe kendinizi geliştirirsiniz. Ancak şu bir gerçek ki Türkiye’de işitme engelli bir sporcu olmak zor. Maalesef pek çok konuda olduğu gibi engellilerin sporlarda yaptığı başarılar göz ardı ediliyor. Gereken destek verilmiyor. Küçücük şeylerle mutlu olan insanlar olduğumuzu düşünürsek, öyle parayla ölçülecek şeyler değil istediklerimiz. Türkiye’deki işitme engelliler spor federasyonlarının biraz daha hassas olmalarını çok isterim. Emeklerimiz, başarılarımız bu kadar göz ardı edilmemeli. Yeni spora başlayacak arkadaşlarıma en büyük tavsiyem, destek bulamasanız da, ki bulamayacaksınız çoğu zaman, hırsınızdan vazgeçmeyin. Hayallerinizden vazgeçmeyin. Hayalleriniz sizi bir gün en güzel noktada karşılayacak.
SORU- Bu sporda nereye kadar gelmek istersiniz?
KEMAL ÖZER- Avrupa ’da ve Dünya’da iyi derecelere gelene kadar yoluma devam edeceğim. Sakatlıklarım olmadığı sürece, sağlık problemi yaşamadığım sürece uzun yıllar spor hayatım devam edeceğim.
SORU- Başarılı sporcu olmak isteyen işitme engellilere ne tavsiye edersiniz?
KEMAL ÖZER- Başarılı bir sporcu olmak için bence önce telefonunuzla az zaman geçirmelisiniz . Hatta bilgisayarınızdan, sosyal medya hesaplarınızdan da uzak durmalısınız. Ya da öyle bir denge kurmalısınız ki antrenmanlarınız, öğünleriniz, uykularınız asla aksamamalı. Düzenli yemek, uyku ve antrenman iyi bir sporcu olmanızda önemli etmenler. Ayrıca aileniz, arkadaşlarınız kısaca sevdiklerimizin desteği, size olan inancı da eklendi mi başarılamayacak bir şey yok. Kendinize inanın ve başaracağım deyin. Herkes sadece konuşur ama siz yapan olun. Yaşınız kaç olursa olsun sporla tanışın. Asla rakiplerinizden korkmayın ya da onları küçümsemeyin.
Turan ağabeyime bana böyle bir röportaj fırsatı verdiği için çok teşekkür ederim. Belki bu şekilde de sesimizi duyururuz ve insanlara örnek oluruz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.