- 490 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
SAYIKLAMALAR-4 (Okumak)
Güzide şehirlerimizin birinde dolaşırken yorulmuş ve ana caddeye biraz yüksekten bakan bir parkta oturmuştum. Parklarda, açık havada oturup güzel bir demli çay işmekten hep keyif aldım. Yine yorgunluğumu atmak için oradaydım. Başımı kaldırdığımda; hızla geçen denetimsiz araçlar, insanlar..Parkta elli civarında masa mevcuttu, dörder kişiden en az iki yüz kişi eder. Bu iki yüz insanın içerisinde elinde kağıt, kalem bulunan sadece üç insan vardı, gözlemlediğimde, bu üç insanın yabancı olduğunu fark ettim. Biri okuyor, biri yazıyor, bir diyeri elindeki kitabın sayfalarında geziniyordu. Biz aval aval bakmaya devam ediyorduk...
Bir gün ayağım Almanya’ya düştü, Berlin yeniden başkent olmak için çırpınıyordu.O yıllarda sadece Türkiye’den doksanbin kaçak işçinin çalıştığını söylediler. Her ne hikmetse Alman polisi görmezlikten geliyordu. Zaman dardı ve çalışacak insanlara ihtiyaçları vardı.İş bitince kısa sürede hepsini sınırdışı ettiler. Avrupalının bu tür davranması her alanda olağandır. Anlamak istemeyen bizleriz...
Ben işin burasında değilim; gara gittim ve bir banliyö trenine bindim, bütün vagonlar tıklım tıklım doluydu; bazen nefes almakta güçlük çektiğim oldu yol boyunca. Garip olan şuydu; ne kadar insan varsa hepsinin elinde gazete, dergi, kitap...Kimse bir başkasıyla kesinlikle ilgilenmiyordu. Herkes okuduğu şeylerin dünyasında dalıp gidiyordu. Bir vagonun kapısına tutunmuş üç kişi sohbet ediyor ve kahkaha atıyordu! Sesin geldiği yere yöneldim. Türkçe konuşuyorlardı. Ellerinde hiçbir uğraş malzemesi bulunmayan üç insan maalesef bize aitti. Berlin treninde umarsızca sohbetteydiler...
Bir bizde ki parkı düşündüm; bir de Berlinde’ki treni; sahi bizim nemiz eksik ? Yahut tersinden bizim nemiz fazla ? Anlıyoruz ki fazlalığımız yok. Dünyaya ayak uydururken bunu ne kadar bocaladığımızdan kolaylıkla anlıyoruz. Övünebildiğimiz bize ait şeylerimiz elbette var ve olacak, ancak bunlar bizi mutlu eden ve bize ait olan şeyler. Dışınızdaki dünyaya açıldığınızda muazzam bir yarışı görüyorsunuz ve bu yarış içerisinde ciddi bir payınız yok. Bunu kaynağı bilinmeli ki okumaktaki eksikliğimizdir. Bunu sağa sola eyip bükmemiz hiçbirimize bir şey kazandırmaz. Okumayı bilmiyoruz ve okumuyoruz. Ama, okumadan da asla olmayacak. Okumak ciddi bir medeniyet ölçütüdür.İlginç değil mi ? Bir Azeri kardeşimle sohbet ederken sıradan bir Azeri şairinin kitabının elli bin, atmış bin basıldığını söyledi. Azaerbaycan’ın nüfusunu biliyoruz. Bizim nüfusumuzda ortada, en ala şairlerimizin kitabının üç bin, beş bin basıldığını da biliyoruz. Sahi nasıl olacak, bizim nemiz eksik ?
Dostlarım çok net görüş belirtirseler memnun olurum. Selam, saygı...
Hayrettin YAZICI
YORUMLAR
Bir kitapta okumuştum; BİR ÜLKENİN MEDENİYETİ O ÜLKENİN KALDIRIM TAŞLARININ YÜKSEKLİĞİYLE DOĞRU ORANTILIDIR diye..
Yıllardır düşünüyorum...Doğru da ...Okumuyoruz acı ama gerçek Hocam.Şimdi yazınızda çok önemli örekler var aslında dış medeniyetleri okumaya ayırdığı zaman bizimse sohbete...
Bunlar derin mevzular aslında .Üzerinde günlerce yazabilir ya da tartışabilirim.Bakınız sizinle bir anımı paylaşmak isterim.
Yıllar öncesi...GORKİ okuyorum ortaokul çağlarım.Bizim okul merkezi bir yerde ve bir semt karakoluna çok yakın.Yürüyoruz arkadaşlarımla topluca .Aklımda oturmuş bir görüş bile yok daha.Kitaplarımı düşürdüm elimden.Toplarken kapıa nöbet tutan bir memur geldi yardım edecek bana gençten bir polis dün gibi hatırlarım...
_ Bu ne kız okuduğun bu yaşta anarşişt mi oluyorsunuz siz
dedi ve kaldırdığı kitabı geri yere fırlattı üstelik bir su birikintisinin içerisine...
Bu gün yazarken bile sinirleniyorum inanın.
_Sen ne yaptığını sanıyorsun ya diye çıkışmıştım o anda.Diğer arkadaşlarım ürkek malum korkulur ya da aman ailemiz aranırsa naparız biz teleşı yüzlerinde...
Herneyse uzatmamam gerek galiba.
Okusaydık eğer daha hoş görülü olurduk,okusaydık eğer daha gelişmiş olurduk,okusaydık eğerkardeş kardeşi vurmazdı belkide...
Unutmayın ki Kuran 'nın ilk emri bile
OKU' dur...
Teşekkür ederim Hocam kendi adıma günümün yazısıdır. Saygılarımla NeNa
"Okumayı bilmiyoruz ve okumuyoruz" değil bence sorun.
Okumayı sevmiyoruz ve kitaba para vermeyi de "zul" sayıyoruz.Çünkü önceliklerimizin farklı olduğunu düşünüyorum...
Kitaba yeni bir rol ve anlam yüklemek gerekir.
Nasıl mı?
Önce yazarları "teşvik" ederek olacak bu.Olmalı da.
Şiir kitaplarında oldukça "iyimser" rakamlar vermişsiniz.Sanıyorum en iyisi sadece beşyüz adet satıyormuş...
Ama ben okuyorum ve kitaba para da veriyorum.Kendime saygımdır bu benim!Çünkü Gandhi'ye ait şu sözü çok anlamlı bulurum:"Kendimize olan saygıyı,biz vermezsek kimse elimizden alamaz."
Okumayı bilmiyoruz ve okumuyoruz.Ama okumadan da asla olmayacak.Okumak ciddi bir medeniyet ölçütüdür.İlginç değilmi? Bir Azeri kardeşimle sohbet ederken sıradan bir Azeri şairinin kitabının elli bin,atmış bin basıldığını söyledi. Azaerbaycan’ın nüfusunu biliyoruz.Bizim nüfusumuzda ortada,en ala şairlerimizin kitabının üç bin,beş bin basıldığını da biliyoruz.Sahi nasıl olacak,bizim nemiz eksik?
Neyimiz mi eksik saygıdeğer hemşehrim! Bunun cevabi zaten bu güzel anınızın içinde, görmenmek isteyenler tekrar okusun.
Tebrikler,saygı ve hürmetlerimle...........
avrupalı çok kitap okuduğu halde,her gün yeni bir etkinlik başlatıyor.en son duyduğum ise;parkta okuduğun kitabı,bankın üstüne bırak ki,senden sonra gelen kişi alıp,oturduğu yerde okusun.Biz bunu yaparsak ne olur diye sormuştu bir arkadaşım.Yanıt herkesçe bir ağızdan söylendi;bizimkiler alıp mangal ateşi için kullanırlar.Ağlanası halimizi tartışmak saatler sürer.Öte yandan bir başka öykü vardır ya;adam sahilde ki çocuğa neden kumsaldan topladığı deniz yıldızlarını denize geri attığını sorar.o ise yıldızları kurtarmaya çalışıyorum amca yanıtını verir.Yaşlı adam kendi yorgunluğu ile şaşırır ve hepsini istesende kurtaramazsın,o kadar çoklar ki der.Hangisine gücün yetecek ki?Ufaklık yere eğilip bir tane alır ve denize atar;işte bak bunu kurtardım bile der.Adamacağız mahçup ama dersini almıştır ve oda geç saatlere kadar ,çocukla birlikte,gücü yettiğince yerde ki yıldızları alıp denize-yuvalarına geri yollamaya çalışır.
uzun oldu,özür ama demek istediğim...bende ki kitaplar,kendilerine yeni okuyucular arıyor.Bir şeyler yapabiliriz sn.hyazıcı.Ne dersiniz?
saygılarımla efendim ve duyarlı yüreğinizi kutluyorum.