- 573 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TOPLUM ve DEĞİŞİM
Toplumlar hiçbir zaman toplumsal veya küresel değişimleri ivedilikle olduğu gibi kabullenip anında içselleştirmezler. Tabiatın döngüsünde olduğu gibi, her değişim ve evrim sürece yayılarak, dinamiklerce alıştırılarak gerçekleşir. Yayılma ve yerleşme sürecinde tabii olarak tepkilere/tepkimelere mahal verir. Doğal döngüde hiçbir tepki oluşturmayan değişimler doğarken ölüdür.
Değişimlerin kalıcılığı ve aidiyeti için zaman, gerçekçi toplumsal mutabakata; öncelikle bireysel, akabinden kolektif eleştirilere ve irdelemelere ihtiyaç vardı. Aksi bir oluşum diktatörlüğün, hükümranlığın veya toptan çaresizliğin ürünüdür. Bu da tabiatın özüne ters bir durumdur. Bireysel ve toplumsal özerkliklere in/e/meyen yenilikler ancak teorik bağlamda geçerli kalır ve muhakkak bir gün tanzim veya inkılaba müptela olur. Değişim ve dönüşümlerin bekayeti bu özerklik sınırlarının itinayla önceden göz önünde bulundurulmasına bağlıdır. İnsanlık tarihi bu acı gerçeği sürekli bize göstermiştir ancak bireyler ve toplumlar ekseriya gölge nedenler ve süslü ifadelerle kurukafa ideoloji adamı haline getirildiği ; sosyal algı hileleriyle meşgul edildiği için çoğu zaman ağır bedeller ödedikten sonra acı gerçekleri fark etmişlerdir.
Küresel veya mahalli değişimler bireylerin algı yetisine ve biçimine göre anlamlılık kazanır. Değişim ile algı eğilimleri etkileşim halinde olup korelasyonel bağ oluştururlar.
Tarihsel zaman etkileri , bilgi ve teknoloji çağında birey ve toplumlara çok kısa zaman zarfında etki edebilmektedir. Muktedirlerin veya toplumcu senaristlerin çıkarları üzerine bina edilen değişim istekleri organizmaya bulaşan bir virüs misali anında global dünyanın arzulanan yerlerine nüfuz etmekte. Değişimler güdümlü olsa da çoğu kez kaçınılmazdır. Sürekli gelişen bilgi dünyamızda kaçınılmaz olan bu değişimler algıları da değiştirmektedir. İyi kötü değerler karmaşık düzlemde zaman veya mekana göre değişkenlik gösterebilmekte ; bugün için iyi olan, dün ve yarın için felaket olabilmektedir. Değerler değiştiği gibi Toplumsal/bireysel tepkiler de çeşitlenmektedir. Daha evvel şeffaf ve sade yaşantıları olan insanın tepkileri hayatı ve çevresi ile sınırlı iken günümüz karmaşık hayatında birey kısa zaman dilimlerinde bile çok türlü tepkiler geliştirerek kendini alenen veya örtük biçimde ifşa etmektedir. Olay ve durumlara türlü tepkilerde bulunan birey eskiye nazaran kendini daha çok yönlü ve kolay sunmaktadır.
Her ne kadar değişimlerin getirdiği karmaşıklıklardan şikayet edilse de aslında bu sayede birbirimizi ve dünyayı daha iyi tanımaktayız.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.