- 580 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İÇİMDE YAŞAYAN BİR ÇOCUK VAR
İÇİMDE YAŞAYAN BİR ÇOCUK VAR
Dr. Sadık Özen
İçimde yaşayan bir çocuk var benim. Sürekli benimle olan, ama hiç büyümeyen yaşlanmayan. Çoğu zaman azimli, karalı ve güçlü. Bazen korkak, bazen dünyaya meydan okurcasına cesur. Bazen suskun, bazen atak. Bazen küçücük yaşta, bazen yaşından çok daha büyük. Bazen şakacı, uçarı ve yaramaz, bazen de olabildiğince uslu. Bazense kıpır kıpır. Ama her zaman ciddi, ölçülü, tutarlı, vefalı. Dostlukları ve ilkelerini koruyan ve onlardan hiç vazgeçmeyen. Mücadeleci, inatçı ve ısrarcı. Öte yandan hoşgörülü, uzlaşmacı, bağışlayıcı. Her zaman iyi niyetli ve çözümden yana olan. Kötülükleri unutabilen, iyilikleri içinde saklayan ve yaşatan. Dostluklara vefa gösteren.
Yaşım ilerledi. Bedensel faaliyetlerim azaldı. Ama yine de şükrediyorum halime. İçim istek dolu. Yaşamı seviyorum. Araştırmak, okumak, yazmak istiyorum. Yeni yeni şeyler, sıra dışı şeyler yazmalıyım. Okuyanlar beğenmeli. İlgilerini çekmeli onların Bunu başarabilirim. Bu gücü görüyorum kendimde. Bunu yapabilecek bilgi ve deneyimlerim var.
Bu çocuğa çok şey borçluyum ben. Yaşamım boyunca isteklerimin, umutlarımın ve hayal ettiklerimin gerçekleşmesinde, başarılarımda büyük payı oldu içimdeki bu çocuğun. Azla yetinen, küçük şeylerle mutlu olabilen bir çocuk o. Bazen elimden tutup kırlara götürdü beni. Onunla birlikte dağlara tırmandık. Doğanın, dağların, nehirlerin, çağlayanların, ağaçların, çiçeklerin, volkanik kayaların, mağaraların türlü türlü fotoğraflarını çektim. Bazen kuşlarla birlikte göklerde uçtuk onunla. Bazen kelebek olup çiçeklere konduk. Birlikte asırlık bir ağacın kovuğuna bile girdik. Bazen de deniz kıyısında balıkları seyrettik. Hepsi birbirinden güzel ve zevkliydi.. Sıra dışı ve doyumsuzdu. Aynı zamanda çok da anlamlıydı benim için.
Doğaya saygımı, insanlara sevgimi, çevreye merakımı, araştırma isteğimi ve azmimi artırdı bu çocuk. Doğayla birlikte, onun bir parçası olan insanlara değer vermeyi, yakın olmayı, onları sevmeyi, kendimi onların yerine koymayı, onların acılarını ve mutluluklarını paylaşmayı öğretti bana. Köpeklerle dostluk kurdum onunla, kedilerle yakın oldum.
Özellikle hekimlik yaşamımda çok yararlandım ondan. Kendimi hastalarımın yerine koymayı, onları anam, babam , kardeşim ve evladım olarak görmeyi öğrendim. En önemlisi de sevmeyi ve sevgimi paylaşmayı.
Onunla elele tutuşur Sivas Kongresi’ne gideriz. Kurtuluş Savaşımızda düşmana karşı savaşırız. TBMM’nin açıldığı gün orada oluruz. İstiklal Marşımızın kabulünü ayakta alkışlarız. Devrimlerimizi savunur, 10 Kasım’da yas tutarız. Cumhuriyet sevdalısı, Atatürk’ün askeriyiz biz. O’nun Gençliğe Hitabı’nı kanımıza yazdık. Cumhuriyetimizi koruyacağımıza ve kollayacağımıza andiçtik.
Annem Nevruz’un başında doğurmuş beni. Balık burcunun sonu, ilkbaharın ilk gününde. Doğa canlanır, çevre yeşerir, ağaçlar çiçek açarken. Soğuk günlerin sona erdiği, toprağın ısındığı, otlakların canlandığı, ılık bahar rüzgarlarının esmeye başladığı, kuşların kabuğunu kırarak yumurtadan çıktığı, badem ve eriklerin çiçek açtığı, kuzu ve oğlakların melemeye başladığı günlerde doğmuşum. Kişiliğim baharla ve onun getirdikleriyle birlikte oluşmuş ve şekillenmiş. Bu nedenle sevgi doludur benim içim.
Bedenim yaşlansa da gönlümü hep taze hissederim ve bahar gibi hep taze kalmasını isterim. Tıpkı içimdeki çocuk gibi..
YORUMLAR
Böyle işte... işinde ve sözünde çokciddî insanlara ve eserlerine yaklaşan olmuyor...
Pasaklının ne işi var titiz insanın mekânına; korkar gelmeye... oysa, dost bekleyen titizler öyle düşünmez.
O çocuk, hep içimizde var; çoğu insan, dışa yansıtmaktan imtinâ ediyor...
iki bisikletim var, dün bir arkadaşımın 7000 Liralık kuş gibi hafif bisikletini gördüm, elimle kaldırıp tarttım.
Sevgi ile Selâmımı sunarım.
kadiryeter 2016 Stad karşısı- TRABZON.
tp://edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=155162
sadikozen