KUMRULAR
KUMRULAR
Posta kutusunda bulmuşlardı uzaktaki Kumru’nun mektubunu. Geliyorum yazmıştı ki, yakındaki Kumru önce göz göze bakışmıştı eşi ile. Sonra devamından birkaç satır okumuştu mektubun. Okullar kapanınca diye eklemişti. . .
Eli ile buruşturdu, attı yere. Allah kahretsin. Diye ekledi.
Ne yazıyor? Diye sordu eşi.
Kardeşin işte, adımın ikizi. Lanet olsun, onun yüzünden adımı değiştireceğim. Kadın değil mübarek hüzün. Buraya geliyormuş, ameliyat olmaya. Ya ben ne yapacağım şimdi? Daha gelmeden kanadını yolladı sanki. Siyah beyaz film gibi bu kadın. Şimdiden hayatım kararmaya başladı. Gelmesin, çabuk söyle ona gelmesin. Benim rengarenk bir yaşantım var onun yüzünden karartamam. Ben de onun gibi okulların bitmesini heyecanla bekleyen bir öğretmenim. Kadına bak ya, bir gün bile arayıp sormaz, sonra da geliyorum. Oh ne ala memleket. Babasının çiftliği sanki burası. Ben de tatil yapmak için can atıyorum. Ara çabuk söyle gelmesin.
Ameliyat olacaksa önemli bir rahatsızlığı vardır demek ki, şu mektubu yerden al da devamını oku bakalım. Dedi eşi.
Ne olacak canım safra kesesi falandır. Bakalım yine de madem çok merak ediyorsun.
"Sevgili Kumru ve ağabeyim. Nasılsınız, sizleri çok özledim. Biliyor musunuz çok yakında geliyorum. Okulların kapanmasını bekliyorum oraya gelmek için. Ağabeyim, seni üzmemek için hiç aramadım. Ben eşimden ayrıldım. Çünkü almış olduğum kilolar yüzünden benimle alay ediyordu. Bunu sadece sizden değil, anne ve babamdan da sakladım. Önceleri dayanırım sandım ama olmadı. Olmuyormuş abi, insan sevdiği eşinden alaya maruz kalınca kendisini hasta hissetmeye başlıyormuş meğer. Bir iki derken sizin tahmin edemeyeceğiniz kadar kilo aldım. Aynalara düşman olmaya, evdeki bütün aynaları kırmaya başladım. Bir gün o aynalarla bileklerimi kestim. İşte o gün bizim evliliğimizin de sonu oldu.
İyi ki de olmuş. . .
Kendime geldim. Onun beni ne kadar az sevdiğini işte o zaman anladım. Ayrıldık.
Bir diyetisyene gitmeye karar verdim. Hem diyet, hem de spor yapmam gerektiğini söyledi. İki yılda 44 kilo verdim. Verdim ama bu defa da vücudum beni rahatsız etmeye başladı. Şimdi doktorumun önerdiği oradaki bir estetik cerrahının müdahalesi ile bu rahatsızlıktan kurtulmam gerekiyor. Randevü aldım, okulların tatilini bekliyorum. Yanınıza gelip, birkaç gün yardımınıza ihtiyacım olacak. Biliyorum Kumru böyle şeyleri pek sevmez ama diyetisyenime söz vermiştim 40 kilo veririm diye. O da bana verirsen benden sana iki kişilik İtalya bileti hediye diye. Şimdi benim yerime İtalya’ya siz gidersiniz. Siz yokken bana annemi çağır o baksın.
İkinizi de çok çok öperim.
Kumru.
Mektup bitti. . . Başlarını kaldırıp, göz göze geldiler.
Hâlâ okullar bitince tatile ya da İtalya’ya gitmek istiyor musun?
Gözlerinden yaşlar süzülüyordu.
Davi / 18. 06.2016
YORUMLAR
Evet
İnsanlar ve ön yargıları
Oysa gerçek çok farklı da olabilir
Hani, meşhur bir hikâye vardır ya
Kadın evine bir gelincik alır
Birde bebeği vardır evde
Hikâye bu ya
Bir gün çarşıya çıkar kadın
Bebekle gelincik evde
Döndüğünde kadın
Gelinciğin ağzını kan içerisinde bulur
Panikleyerek, kaptığı bıçakla gelinciği öldürür
Ayakları geri geri giderek odaya vardığında ise
Bebeği hayattadır ve yanı başında bir yılan ölüsü
Gerçi Gelincik vahşi bir hayvandır, gerçek hayatta bebeği yemiş olabilirdi
Ama hikâyemizde durum bunun tam tersi işte
Nihayet Hocam
Yine usta işi bir öykü
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza selam ve saygılarımla...
Davidoff
BAZI YORUMLAR; yazı ve şiirlerin ötesine geçer derlerdi de inanmazdım.
BU PEMBEYİ DAHA KOYULAŞTIRMAK İSTERDİM.
T E Ş E K K Ü R.
Çoktandır yoktunuz.
Sormayacağım "Hayırdır?" diye.
Mutlaka hayırlı bir faaliyetiniz vardır.
Gelince de böyle güzellikle gelirsiniz.
Ön yargı değil mi?
Onu parçalamak ne kadar zormuş.
Selam ve Saygıyla USTA...
Davidoff
Değerli Abim güzel bir yolculuğa çıkmıştım, yeni döndüm sayılır.
Beğenileriniz onur verdi. Sağ olun.
Teşekkürlerimle.
Çok etkileyici bir hikaye.
Gerçekten çok duygulandım.
Hayatımızda çok var aslında bu tür olaylar.
Ve bizler,
çok mu ön yarlıyız ne?
Bu tür hikayeler,
az da olsa aklımızı başımıza toplamamıza vesile oluyor.
Kutluyorum yazarını.
Davidoff
Sanırım insanoğlunun en kötü özelliklerinden biri ön yargılı olmaları.
Hatta bunu neredeyse taç yapıp başımıza takıyoruz da, farkında bile değiliz.
Teşekkür ederim BTH.
Davidoff
Okurların en beğendiğim özelliklerinden biridir küçük detayları atlamadan okumaları Değerli Yazarım.
Teşekkür ederim.
Ansızın alınan darbe ...Ansızın, insanı az sonra dağıtabilir...
Orada, kardeş cinayetinin olduğu yerde, sadece sözcükler görünüyor, ışık kırılması. Dokunaklı değil, dokunaklı bakılıyor. Bakış buraya, kardeş cinayetinin anlam ve kokusuyla dolarak geliyor, görüyorum ateş topu ya da misket gibi, aynı anlama gelir.
Gök alçaldı; saf kalp.
"kardeş cinayeti: habil ve kabil"
tebrikler
beren yılmaz tarafından 6/18/2016 4:12:28 AM zamanında düzenlenmiştir.
Davidoff
Farklı düşünceler, farklı yorumlara kucak açarlar.
Tıpkı "Tepegöz ile bakışa benzer." Teşekkür ederim Beren Yılmaz.