- 502 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Okunmayan kitap: sızlar
-“kitap okuyabiliyor musun?” diyorum dostuma
-“hayır” cevabını alıyorum
-“neden okuyamıyorsun?” diye sorduğumda ise:
-“vaktim kalmıyor” diyor.
-“tv’den, maçtan, aşktan, sevgiden, koşmaktan, internetten,
oyundan, eğlenceden, siyasetten, işten mi?” diye nedenini
sorduğumda ise:
Gülerek susuyor dostum. Çünkü ihtiyaç hissetmiyor.
Zor geliyor, zaman kaybı, boş işler olarak şartlanmış adeta.
Çünkü anında para kazandırmıyor. Cüzdana bir şey girmiyor.
Oysa ki okuyarak genel kültürümüzü, bilgi birikimimizi,
arttırırsak, sözde okumuşların her söylediğinin, sorgulamasız
doğru olmadığını, bilimsel ve vicdani bir temele dayanmadığını
görebiliriz. Mutluluk ve yaşam kalitemiz artar.
Çalışma verimimiz yükselir.
İnsanları, toplumu, değer ve kavramları, olması gerektiği gibi
tanımış oluruz.
Tattığımız, sahip olduğumuz, öğrendiğimiz güzellikleri başkalarına
da önerme fırsatı doğar.
Modern toplumun oluşmasına olumlu katkımız olur.
Zihnimizde ve gönlümüzdeki vicdani ölçü, kriter daha tutarlı olur.
Problemli kişiler; yanlış kurulan mantık, düzen ve sistemin
ürünüdür. Kişilerden önce, sistemi sorgulamayı öğrenir,
Olumlu katkı sağlayabiliriz.
Davranış bozukluğu olanları kolaylıkla tanır, empati yapar,
onlara kızmak yerine, yol gösterici öneriler sunabiliriz.
Mantığımızı, felsefemizi, bakış açımızı, niye başkaları
İpotek altına alsın ki?...
Beynimiz, vicdanımız bağımsız düşünme ve karar vermek
için yaratılmamış mı, neyimiz eksik?..
Psikoloji, sosyoloji, felsefe, edebiyat, tarih,
Davranış bilimleri, kişisel gelişim, manevi ilimler,
Roman, hikaye, anı, gezi notları, bilimsel makale…
Hangisine daha çok ilgi duyuyorsak sıraya koyup
Bir yerden başlayabiliriz okumaya.
Ne dersiniz?...
Ali Rıza MALKOÇ
17/06/2016 Samsun
www.arm.web.tr
#armozdeyis
YORUMLAR
Psikoloji, sosyoloji, felsefe, edebiyat, tarih,
Davranış bilimleri, kişisel gelişim, manevi ilimler,
Roman, hikaye, anı, gezi notları, bilimsel makale…
Hangisine daha çok ilgi duyuyorsak sıraya koyup
Bir yerden başlayabiliriz okumaya.
Ne dersiniz?
(doğru söze ne denir efendim; aslında günde 10 dakika okumaya alışılsa, bir daha bu kitap dostunu bırakmazlar sanırım. Ben halen hayret ediyorum kitap okumayanlara, daha doğrusu zaman ayırmayanlara. Çok küçük yaşlarda kitapla bağım var, rahmetli annemden azar işitecek kadar, gözlerin bozulacak yeter demesi halen kulaklarımda.
Kutluyorum sayın yazarımız, Saygılarımla Ali Rıza Malkoç bey...
Ali Rıza Malkoç
hem yazıp hem okuyoruz bir de araya yaz tatili girdi. yorumu fark edememişim.
dost ve takipçilerimi nasıl kitap okumaya özendiririm diye farklı söz ve yazılar paylaşıyorum. etkili de oluyor sayılır.
günde 10 sayfayla başlasa insan zamanla 30 sayfaya çıkar.
önce ihtiyaç hissetmeli.. ilgi duyanlara kitap da önerebilirim.
tabi ki ilgi alanını, beklentilerini, özlemlerini biraz tartmak gerekiyor.
günlük paylaşımlarımı, facebook, instagram, twitter, linkedin sosyal medya ortamlarından takip edebilirsiniz.
edebiyat sitelerine de hece şiiri, özdeyiş, makale ekliyorum.
en iyi dileklerimle
Merhaba Ali Rıza Bey, yerinde ve zamanında yazılması gereken bir konuyu ele almışsınız teşekkürler. Ancak ilave olarak şunu belirtmeliyim ki, toplumların gelişmesini istemeyen ülke yöneticileri ve siyasi anlayışlar, okumayanları daha kolay kullanıp yönlendirdikleri için, önce felsefeyi kıymetsiz ve gereksiz olduğunu topluma öğretirler. Arkasından yalnızca dini dogmaları teşvik ettiklerinden, toplum için okumak zor ve boş uğraşı olarak algılanmaktadır. Selamlar
Ali Rıza Malkoç
bir insan ister mühendis, ister doktor ister hukukçu ister siyaset bilimci olsun.
önce felsefe, psikoloji sosyoloji biliminin tezgahından geçmeli ki,
ferdi düşünme yetisi, empatik düşünen vicdanlı, evrensel değerleritanıyıp uygulayabilen bir karakere sahip olsun.
aynı ölçü din adamları için de geçerli..
isterim ki cuma hutbesinde hatip, bazen de tolsytoy dan , mark twainden
nietzche den güzel bir söz paylaşsın...