- 1437 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BANA NE “BABALAR GÜNÜ”NDEN!
KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]
BANA NE “BABALAR GÜNÜ”NDEN!
Yarın babalar Günüymüş! Bana ne. Olsa ne olur, olmasa ne olur! Sahi “Baba” ne demek? “Anne” ismi sizce neyi anlatır? Ben anne ve babamı gereğince sevemedim, onların sevgisine doyamadım! Yaş ne olursa olsun, insanın anneye, babaya ihtiyacı var.
Yıl 1965. Bir yaz mevsimiydi. Önce annemi, ardından 3 ay sonra da babamı kaybettim. Yaşım 14 veya 15 idi. İmam Hatip Okulu orta ikinci sınıfa geçmiştim. Onların yokluğu o kadar içime işledi ki, O yıl sınıfta kaldım. Onların vefatından sonra 4 kardeş, tabir yerindeyse döküldük kaldık! Aymanas- bugünkü adıyla Kalfalar- Mahallesinde, koskoca bağda, annesiz, babasız, kolsuz kanatsız kuş gibiydik! Abim askerdeydi. Ona; “annem, babam öldü” diyemedik! Sadece, “hasta” demekle yetindik. Ama o, rüyasında görmüş, annemin ve babamın öldüğünü! İzin alarak geldi. Geldi ama ne geliş! Her birimizde gözyaşı, her birimizde hüzün, hepimizin sol yanında ağrı!...birbirimizle kucaklaştık, koklaştık!
Artık; ablam anne, abim baba durumunda olacaktı! Birbirimizle kenetlenecek, el ele verecek, muhannete muhtaç olmayacaktık! Bundan sonra hayat eskisi gibi olmayacaktı! Her birimizin omuzuna bütün dehşetiyle bindi hayat gailesi!
Yaz aylarında, ilk zamanlarda çay ocaklarında garsonluk yaptım, okul harçlığımı çıkarmak için. Sonradan bir yakınımız vasıtasıyla kiremit fabrikasında, sadece yaz aylarına mahsus olmak üzere çalışmaya başladım!
Önümüzde rehber olarak annem ve babam olmadığı için, çalışmanın tadı olmuyordu! O gündür bu gündür; “Anneler Günü” ve “Babalar Günü” ne karşı nefretim var! Ne zaman; “anne”, “baba” lafı duysam, sol yanım sızlar! “Anne”, “Baba” şiirlerini ve yazılarını okudukça, gönül dünyamda bir şeyler olur! Onun için aşağıdaki şiirimi hep terennüm ederim;
Yüreğimi Yaralar!
İstemem olmasın bu günler,
Silin tarihten isimlerini,
Sökün atın bu günlerin resimlerini!
Yılın iki günü yüreğimi yaralar;
Biri anneler günü, diğeri babalar!
Kimse; sıvazlamasın sırtımı, okşamasın başımı,
Yapmasın kimse bana ekmeğimi aşımı!
Arıyorum durmadan, anlayın telaşımı!
Yılın iki günü yüreğimi yaralar;
Biri anneler günü, diğeri babalar!
Dün rüyamda gördüm seni baba;
Kucağını açmış, “gel oğlum” diyordun!
Seviyor, kokluyor, öpüyordun…!
Yılın iki günü yüreğimi yaralar;
Biri anneler günü, diğeri babalar!
Anneler, merhametin, sevginin zirvesi,
Ne büyük şey annelerin karşılıksız vermesi.
Yorulup da, “yorulmadım” demesi!
Yılın iki günü yüreğimi yaralar;
Biri anneler günü, diğeri babalar!
“Baba”, “Anne” dedikçe adamlar,
Kafam zonklar, gözüm yaşarır,
Sol yanımdan bir şeyler damlar!
Yılın iki günü yüreğimi yaralar;
Biri anneler günü, diğeri babalar!
Babalar Günü!
Babalar günü,
Babam aklıma geliyor;
Kahır, yokluk, sıkıntı.....
İşte babamın hayatı!
Rahat edemedi, gülemedi,
Çocuklarının gününü göremedi,
Evimize gelip, bir köşeye oturup,
Huzur içinde, doya doya,
Onu ağırlayamadık,
Çünkü küçüktük,
Bir şey yapamazdık!
Ağırlayamazdık,
Okuyorduk, işimiz yoktu,
Eşimiz, evimiz, yuvamız yoktu...
Her babalar gününde yüreğime hançer sokulur,
İçim kan ağlar,
Gözlerim dolar!
Babam, babam, çileli babam,
Dünyanın derdini yüklenen babam..
Babalar gününde herkes,
Babasına bir şeyler alıyor,
Benim elim boş, kime ne alayım?
Babam yok ki boynuna dolanayım..
Mezarına çiçek koysam, yararı olur mu?
Mezarı da kayıp ne yapayım..
En iyisi gidip dua edeyim,
Gözyaşlarımı orada akıtayım,
Bir Fatiha, üç İhlas okuyayım...
Annenizin, babanızın kıymetini bilin. Onlara sakın “Öf” bile demeyin! (18 HAZİRAN 2016)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.