- 604 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Bir havuç,bir yumurta,bir kahve tanesi.
Gençlik çağlarını yaşayan bir kıza,babası hayatla ilgili ders vermek ister.
Ancak şunu yap,bunu yap demek yerine,eline üç nesne alır:Biri pişmiş bir havuç,biri pişmiş bir yumurta,biri de pişmiş kahve tanesi.
Sonra bunları bir suya koyar ve kızına,"Ne görüyorsun?" diye sorar.
Kızı da,"Bir havuç,bir yumurta,bir kahve tanesi görüyorum" der.Babası itiraz eder ve sorar:
-Gördüklerin nasıl bir havuç,nasıl bir yumurta,nasıl bir kahve tanesi?
Kız ilk anda seçemez ama sonunda anlaşırlar:Üçü de pişmiştir.
Ve esas soruya gelir babası:
-Sen hayatında bunların hangisi gibi olmak istersin?
Kız bu soru karşısında şaşırır ve seçim yapmakta zorlanır.
Babası kendi yaşamından da yola çıkarak,konuşmaya başlar:
-Sakın havuca benzeme.Bak bu suya girmeden önce senin gençliğin gibi dipdiri,sapasağlam idi.Suya girdi,dayanıksız hale geldi.Sağa sola yalpa yapmaya başladı.Sen de hayatında bazı olaylar yaşayacaksın.Sakın yalpalama ve havuç gibi dayanıksız olma,der.
-Yumurta gibi de olma.Bak bu suya girmeden önce genç kızlığın gibi çok nazikti.Tık edince kabuğu çatlamakta,kırılmaktaydı.Suya girdi,kaskatı kesildi.Duyarsızlaştı.Sen de bazı olaylar yaşayacaksın.Sakın bunlar seni pişmiş yumurta gibi kaskatı yapmasın,duyarsızlaştırmasın diye devam eder ve ekler:
-Kahve tanesi gibi ol.Bu piştikten sonra çekilir,sonra bir suya kahve olmak üzere konur.Girdiği suyun sıcaklığı ne kadar artarsa,kendi renginden o kadar katar.Sana kahve tanesi gibi ömür diliyorum.Olayların peşinden gitmek yerine,kendinden bir şey katıcı ol,der ve masal da burada biter.