- 667 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Dudak payına sığmazken
Dudak payına sığmazken acılarım
İçimde ki hüzün denizlerinde
Yavaş yavaş tortulanırken
Çılgınca çamura bulanıyordum
Korkak gözlerimin çıtı çıkmıyordu
Gebe bulut gibiydi
Darası alınmış sözlerim kabar kabardı
Sırtında sayısız ihanetler kol gezerken
Uçuklamıştı yüreğimin sevgi uçları
Engeller koyuyordu araya aynalar
Baktıkça yokluğuna nemli nemli
Utanmaz bir ayrıntının gölgesine düşmüştü
Kokuya bulanmış efkarım
Bir ayrılığın illetin de inilerken
Sözlerim ise ağır marazalıydı
Bir bakışın uzaklığında
Üşürken gözlerim
Erken sökülen şafakların
Diline düşmüştü
Acıyla sorgulayan yanlarım
Oysa başında taşırdı geceler
Ağırlarken gözü dönmüş sevdamızı
Artık şimdi sürgün düştü
Azıksız yokluğunla içimin kuyularına
Dilimde ki harfler
Uğruyordu birer birer saldırıya
Sözcüklerim ise esir düşmüştü
Hayasızca yakan AŞK’ına
Çapkın yağmurlarla mola vermeliydim
Aşktan kuruyan yüreğime
Kırılmıştım hiç doğmayan güneşe
Pres altında ki kalbim
Sanki ayrılığın dibinde vurgun yemişti
Üşüyen çığlıklarımı ısırıyordum
İliklerime kadar dolmuştu acının mağmaları
Yutkunuyordu ellerim boşlukta
Efelenmiş ayrılığımı
Matematiksel çoğaltırken
Harama el sürmeyen duygularımla
Tıka basa sevgiyle doluyken
Kim İsterdi ki
Bu AŞK’la şahlanmış yara bere içinde ki
Yorgun, yılgın
İkinci El Yüreğimi