Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Melik Haker
Melik Haker

Geceyi Kadir Kılmak

Yorum

Geceyi Kadir Kılmak

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

948

Okunma

Geceyi Kadir Kılmak

Geceyi Kadir Kılmak

Kovulmuş Olan Şeytanın Şerrinden Rahman ve Rahim Allah’a Sığınırım

Kur’anı Kerim’in her gece okunması emri Müzzemmil Suresinin ilk ayetlerinde bildirilir. Allah’ın insanlara doğrudan hitabı olan mesajla gecenin yarısından fazlasında meşgul olmak gerekir. Bu okumanın üç türlü olduğu açıklanır. Yani okumak Arapçada üç anlamı birlikte içeren bir kelimedir. Bunlar Tecvit, Kıraat ve Tertil üzere okumak. Tecvit olarak okumak düzgün şekilde kelimelerin seslerini doğru vererek güzel bir sesle okumaktır. Bu okuma dili güzel kullanmayı da içinde çağrıştıran bir anlamı vardır. İkinci okuma kıraat ederek okumadır. Burada anlam devreye girer. Yani anlamını bilerek okumak. Okunan metni ne dendiğini anlamak. Üçüncü okuma ise Tertil üzere okumak. Burada anlamı göz önünden bulundurarak maksadını düşünerek okumak. Yani anlamdan maksada geçmektir. Üç okuma birlikte yapılır. Önce güzel bir şekilde dilin gereklerini bilerek seslendirilir sonra anlamını da içene alan bir okuma gelir yine bütün bunlardan kopmadan düşünerek gelen manayı akledip kalbinle yeniden yeniden hayata, evrene insana okumak.

Müzzemmil suresinde Peygamberimize (Allah’ın selamı, yardımı yolundan gidenlere olsun)(5) "Biz ,sana ağır bir söz indireceğiz" Buyruluyor. Yani dolayısıyla bize indirilen söz ağır bir söz. Bu ağır sözü tefsir ederken Alimler beş mana üzerinde durmuşlar.
1-İçi dolu bir söz. İçeriği ağır olan bir söz
2-Vahyin indirilişi sırasında Peygamberimizin hissettiği fiziksel ağırlık olarak.
3-Vahyin değer olarak hiçbir şey kaybetmemesi her zaman ağır bir söz olması. İlk geldiği günden bu zamana kadar üzerine onca çalışma onca kitap yazılması onun hiçbir zaman değersizleştirmemiş, onun hafif bir söz haline getirmemiştir. Yani değerinden hiçbir şey kaybetmemiş muhatabına kantar kantar altın gibi değerli prensipler vaaz etmeye devam etmektedir.
4-Bu sözü, vahyi yerine getiren müminlerin mahşerde amellerinin ağır gelmesi. Bu sözle yaptıkları amellerinin ağır gelmesi
5-Bu sözün uygulanması müminlere kolay fakat inkarcılara ağır gelmesi
6-Vahyin ağırlığı yağmur yüklü bulutlar gibidir. Nasıl yağmur çorak toprakları yeşertirse vahiyde çorak gönüllerini yeşertir onlara bitimsiz bir iman kaynağı olarak gökten yağar.

Kur’anın Kerim’in 9.Cüzinde yer alan 7. Araf suresinin 146. Ayeti üzerinde çok düşünmek gerekir.

7. Araf 146. Ayet: "Yeryüzünde haddini aşarak büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım; isterse onlar her türlü mucizeye şahit olsunlar, yine de ona inanmazlar; yine onlar hak yolu görüyor olsalar bile o yoldan gitmezler; fakat sapık yolu görünce hemen onu kendilerine yol olarak benimserler. İşte bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlara karşı umursamazlıkları nedeniyledir."

Bu ayeti okuyuncu şu geldi aklıma. Hani şu modern batı alemi Allah’ın mucize ayetlerini her an yakından tanık oluyorlar. Bütün bunlara rağmen hadlerini aşmaları ve büyüklük taslamaları yüzünden imanla (genel anlamda) buluşmuyorlar. Tabii bu batıya has bir şey değil bizde toplum olarak da fert olarak da gerçekten her an mucizelere şahit olmuyor muyuz? Bizim hadsizliklerimiz az mı?
Demek istediğim aynen Firavunun Hz Musa’nın mucizesini gördüğünde iman etmediği gibi birçoklarımız gözümüzün önünde bir çok mucize gerçekleşiyor gene Allah’ın ayetlerinden gafil kalıyoruz . Neden ? Çünkü Büyüklenme haddini bilmeme var, büyüklük taslıyoruz bilgiçlik yapıyoruz. Önümüzdeki Allah’ın mesajına karşı kayıtsız kalıyoruz.

Hz Musa’nın Araf Suresinin 155 ve 156 ayetlerinde duası var. 157 de okumak gerekir.:
(Kovulmuş olan şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım)
Araf:155"Ve Musa, belirlediğimiz bir zaman ve mekanda hazır olmak üzere toplumu arasından yetmiş kişi seçti. O zaman onları derin bir sarsıntı tutunca,
"Rabbim!" dedi,
"Dileseydin bunları ve beni daha evvel helak ederdin.
Şimdi içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden
bizleri de helak eder misin?
Bu Senin sınamandan başka bir şey değil;
onunla dilediğini sapıklığa terk eden, dilediğini de doğru yola yöneltirsin!
Sensin bizim velimiz: O halde bizi bağışla, bize merhamat et! Çünkü Sen bağışlayanların en hayırlısısın."
(156)Bizim için bu dünyada da güzellikler yaz,
ahirette de;
ki biz pişmanlık içinde Sana sığındık!"
(Allah) buyurdu ki: "Dilediğin kimseyi azabıma hedef kılabilirim, fakat rahmetim her şeyi kuşatmıştır. En sonunda sorumlu davranan ve arınıp yücelmek için ödenmesi gereken bedeli ödeyen kimseler, -ki onlar ayetlerimize inanan kişilerdir- onu paylaştıracağım;
(157)onlar ki, ellerinde Tevrat ve İncil’de tanıtılmış bulacakları Rasul’un, o Kitap Ehli’nden olmayan peygamberin izinden gidecekler;
(o peygamber) onlara iyiliği emredip kötülükten sakındıracak,
temiz ve yararlı şeyleri onlara helal kılıp
pis ve zararlı şeyleri onlara yasaklayacak;
sırtlarına vurulmuş olan yüklerini indirip öteden beri (özgürlüklerine) vurulan zincirleri çözecek. Sonuçta ona inanan, onu el üstünde tutup destekleyen ve ona yücelerden bahşedilen ışığın ardına onunla birlikte düşenler kurtuluşa erenler olacak.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Geceyi kadir kılmak Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Geceyi kadir kılmak yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Geceyi Kadir Kılmak yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kemnur
Kemnur, @kemnur
14.6.2016 21:33:34
Paylaşmanız vesilesiyle bu güzel yazınızı okumak imkanım olduğu için mutluyum... Güzel paylaşımınıza, edebiyata verdiğiniz emeğe ve yaşattığınız okuma keyfine teşekkürler... Tebriklerimle... Saygıyla...
Ce
Cemal Zöngür, @cemalzongur
14.6.2016 11:15:18
Dünya Alem Arapları kandırıyor, Araplar da Türk ve Kürtleri. Kendi kültürünüzü neden bu kadar inleceleyip öğrenmiyorsunuz? Acaba. Selam
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL