Hayat, hep matematik…

Doğuşumuzdaki kilomuzu, ölüm hâlindeki kilomuzdan çıkartıp hayat daramızı bulmayı düşündüm…
Yaşarken net daramızla, neyi başarıp hayâta bıraktık?...
Ömür boyu yediğimiz canlıların karşılığı olan mîras nedir?...

Biz insanlar gibi; sebze, meyve, yumurta ve etli canlıları canımızı yaşatmak için hayâtını yok ettiklerimizle geriye ne bıraktık?...
Faydalandığımız halde tek yok edemediğimiz canlı: Su.

Suyu korumak için yaptığımız yapıları da yok ediyoruz… çeşmeler, sarnıçlar, su yolları ve diğer yapıları.

Siyâsî fikri dolayısı ile beğenmediğimiz, kitap ve dergi ve benzerî belgeleri de yok ediyoruz…

Fakire satılan maldan elde ettiğimiz aşırı kârı, “hayır yapıyorum” edâsı ile göstere- göstere, bağışlar yapıyoruz…

Plâket ya da başarı belgesi verirken de gösteriş olsun diye tören yapıyoruz… iki kişinin iki ucunu tuttuğu kurdele bezini keserken de gösteriş yapıyoruz…
En ayıpladığım şey ise; pastaya önce süs yapıp adını değiştiriyor; “yaşpasta” yapıyor ve o’nu, törenle kesip keyif yapıyoruz…
Kaç kilo doğduğumuzu ve kaç kilo olarak öldüğümüzü; aradaki fark ile kaç ton kilo cana hayat tanımadığımızı düşündüm.

Susuz kalmayasınız…

Kadiryeter Kadir Yeter.
14 HAZÎRAN 2016 Sâlı.
Kavakmeydan Mah. Şehir Stadı yanı. TRABZON.