- 1347 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
İKİ YÜZLÜ BATI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir zamanlar tarihimizi örnek alarak yaşam biçimi oluşturan batı, şu işe bakın ki şimdi örnek alınmaya çalışılıyor!
Düşüncenin düşünmekle ilgisi olmayacağı bir sonuçla karşı karşıya getiriliyoruz. Çık çıkabilirsen için işinden.(başka işin yoksa)
Öylesi çarpıklık içindeyiz ki, neresinden tutarsak tutalım doğrultamıyoruz eğriliğimizi.
Demokrasi anlayışımızın oluşmadığı siyaset içinde, yapılan ve yürütülmeye çalışılan politika nasıl olabiliyor?
Hangi konuda tutarlı bir politika izleniyor?
Olmazsa olmazlarımız nelerdir? (pembeleşen kırmızı çizgilerimiz gibi...)
Sözde AB, kendi içinde kuramadığı birliği, bize düşmanlık ve ele geçirme olarak sağlamak yolunda hızla ilerlemekte.
Birlikte alabildikleri tek karar, böl, parçala, yönet.
Osmanlıya ödedikleri vergileri, yönetim zâfiyetimizden kaynaklanan güçsüzlüğümüzde, her konuda ve yönde attıkları çalımla, bizi yerle bir ederek katma değeri ile alma çabalarını sürdürüyorlar.
Şanlı tarihi ile sadece övünmeyi bilen, hangi şartlarda nasıl kararlar verildiğini göz ardı eden okuma ve algılama sorunlu bizler de seyretmekteyiz.
Batının, daha Osmanlı zamanındaki öngörüsü, kararlı tutumları ve yılmadan çalışmaları ile üretkenlikleri ölçüsünde gelişerek bu günlere gelip dayanmıştır.
Osmanlıyı çökeltmek için yaptıkları tarih kitaplarımızda mevcuttur.
Bükemedikleri bileği öpme işi erdemlerinden değil, içlerindeki kin ve nefretten gelmektedir.
ATAMIZA diş geçiremeyeceklerini anladıklarında yaptıkları gibi...
Dünya tarihinde, peygamberlerin ve dahilerin eser sayıda geldiği göz önüne alınacak olursa, sonların hep bizle bittiği gün gibi açık çıkar karşımıza.
Peki;
Batı ne yapmıştır bu durumda?
Düşünme gücünün aydınlığını ANADOLUDAN alan bizlerin uygulamakta başarısız kaldığı güce sahip çıkmıştır ATAMIZIN ölümü sonrasındaki vurdumduymazlığımızda.
Oyununu bu iki güç üzerine kurarak, önce dinde, daha sonra fikirde bölücülüğe götürmüşler, ruhlarımızı satın alan şeytanı oynamışlardır satranç tahtası yaptıkları sınırlarımız dahilinde.
Etnik olarak bölünerek, dilimiz, dinimiz içi boşaltılmış balona döndürülmüş. İstedikleri gaz ile doldurulup, önümüze sürülen hazır mönüyü, satın alma güçlerini kullanarak sahip oldukları içimizdeki “Ali Kemaller” sayesinde itirazsız yedirir hale gelmişlerdir.
Tarihimizde sporu; güreş (aba güreşi,yağlı güreş), at yarışı, cirit, deve güreşi, boğa güreşi, horoz dövüşü, avcılık, denizcilik (balıkçılık ve yüzme) olarak bildik. Onlar gibi, arenalarda turnuvalar adı altında esirleri aslanlara yem etmek için dövüştürmeyi ve öldürmeyi bilmedik asla. Kölelerimiz de olmadığı gibi tarihimizin hiçbir bölümünde, köleliğin kaldırılması ve onların sığınmalarında da ev sahipliği yaptığımız olmuştur daima. Soy kırımlarından kaçanlara da yer / yurt vererek sahip çıkmışızdır insancıllığımızla.
İlmi, bilgiyi onlardan değil, içimizden çıkan fen, edebiyat, din, felsefe adamları ile öğrenmiş ve öğretmişizdir.
Savaşlarımız daima savunduğumuz değerlere ( can, namus, toprak, mal )saldırı olduğunda gerçekleşmiş ve bunun çok kötü, insanlık dışı davranış olduğunu da çıkaranları yendiğimizde onlara doğrularımızı esir aldıklarımızı bile köleleştirmeden, dil, din, namuslarına bire bir özen göstererek, kültür ve geleneklerine dokunmadan koruyarak kanıtlamışızdır.Topraklarımızda onlara yer verip, yönetimimizdeki her birimde söz sahibi olacakları şekilde, kanunlarımızla koruma altına almışızdır.
Vatanı canımız, Bayrağımızı namusumuz bilerek, her Ülkenin bu şekilde düşüneceği olgumuzla, dil, din, gelenek ve göreneklerine saygı göstermişizdir.
Bütün bunların karşılığında yaşadıklarımızı ise talihsizlik değil, ruhumuzu, özümüzü kaybetme şuursuzluğu olarak nitelendirmeli, geç kalmadan kendimize gelerek, elde kalanlarımızı geliştirme çabamızla savaş vermeliyiz.
Derdimiz kimseye ders vermek değil, kendimizin almakta zorlandığımız dersi çıkarabilmemiz olmalıdır.
“Cennet” olarak adlandırılan Vatanımızda, hakkımız olan yaşam biçimimizi, aydınlığımız ölçüsünde fikirlerimiz, gücümüz ölçüsünde katılımlarımız ile birlik ve beraberliğimizi sağlayarak, seferberlik şekli ile kalkınmaya silkinerek gitmeliyiz.
Coğrafyamızın bize tanıdığı olanak çerçevesinde vazgeçilemez bir güç olduğumuzun farkına varalım artık. Çevremizde çıkar savaşlarının kan gölüne döndürdüğü savaşlar sonucunda bölünerek parçalanan Ülkelerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Dengelerin dengesi bozularak hakim kılınan dengesizlikte, tutanın elinde kalan acizliği görmekteyiz.
Üzülmekten başka yapacak çok işimiz olduğunu bilmemiz gerekir. Gerçekleri olduğu gibi görmemiz, gördüklerimizi de ayıklayarak öncelikli hale getirerek, görmek istemeyenlerin gözüne sokmacasına bile olsa göstere göstere haykırmalıyız.
Birey olmanın ve insanlığımızın özüne vâkıf olarak, hakkımız olanı istemek ve almak öncelikli görevimiz olmalıdır.
ATAMIZIN gösterdiği yolda yürümek, aydınlığında aydınlanmak, TÜRK ( gibi değil) TÜRK olmak budur.
BATI Medeniyetleri dendiğinde anlaşılan, çeşitli adlarla kurulup yok olmuş ülkeler değil, güneşin takip ettiği çizgi gelmelidir aklımıza.
Doğudan doğan güneşin batımına kadar geçen süre, bir gün değildir güneş her gün doğdukça!
Saygılarımla.
*kiraz çiçeği*
Gönül Ersin Gürsu
15/ 08/ 2008-08-15
YORUMLAR
sevgili kiraz cicegim,soyledigin her kelime dogru ve cok guzel anlamli,oncelikle bizim siyasilerimiden ne cektiysek cektik,ve bizi o siyasiler bu hale getirdi,ve bizlerin de ayri sucu var,bizler de secmesini bilemedik,secerkende dusunmedik,bildik tanidik insanlari surekli sectik basa getirdik,siyasiler surekli 7 defa giti 8 defa geri geldiyse bizde kendimizde sucu aramali ve secmesini bilemedigimiz insanlari sorgulamadan,takip etmeden ve bizim karsimize ne getirdilerse kabullenip oturduk,sesimiz cikmadi tepemize bindiler.ise girerken tahsil ararlar,kalite ararlar,
yabanci dil ararlar,doktora vs ararlar.biz meclise gonderdiklerimizde ilkokul mezunu olmayi bile sorgulamiyoruz.ilkokul mezunu ,ya da yemin etmesini bilemeyen insanlari meclise tasidik.ordaki kalitesizlik bizim
sucumuz,hep onumuze bir kadro getirdiler ve onayladik,
itiraz etmedik,sorgulamadik,derslerden sonuc cikarmadik hep ayni insanlari secip basa getirdik,yediler yedirdiler goz yumduk,yandaslara ogullara kizlara sulaleye yedirdiler
seyrettik,hesap sormadik,yiyenin yanina kar kaldi.basbakanlar kalitesiz ,seviyesiz,kultur ve adaptan yoksun kisilerden olustu,meclis kadrolario da,kavgaci,
bir toplumuz,meclistekilerden baslayarak kendimize ayna
tutmali ve hatalarimizi gormeliyiz,AB de bize yuklendi ve
burda bir oyun var icimizdeki hainler,isbirlikcileri,ihanetin
her sekilde oldugu icimizdekilerden basliyarak sorgulamaliyiz.dedigin gibi satranc tahtasindaki piyonlar bizim icimzdekiler,masalar,kale,at,fil vezir ,sah gibi onemli
taslar da ab ulkeleri ve yandaslari.bizler o sekilde onlara
boyun egersek ve her olana eyvallah edersek basimiza cok
sey gelecek,ve gelmeye de devam etmekte.
ikinci bir ATATURKUMUZ yok ve olmadi olmayacak da
genclerimiz hic bir sekilde siyasete ilgi gostermezse ve
dinazorlari temizlemek icin mucadele etmezlerse,daha cok
sey yasayacagiz.siyasetci yetistiremedikce kaliteyi artirmadikca,cehaleti yenemedikce,secmesini bilemedikce,
daha cok seyler gelecek basimiza.basimizda elinde balyoz
bekleyen AB ve yandaslari basimizi cikarmak istedikce tepemize balyiozlarini vurmaktalar.kararli ve inancli,ileriyi goren kadrolar yetyistirmedikce.siyasetci okullarinda siyasilerin kalitesini artirmadikca nefes aldirmayacaklar.
kararlilik,ileriyi goren,guclu,disariya bagimli olmayan,
ayaklarinin ustunde duran siyasiler,ekonomimizi de guclendirmedikce ,kalkinmayi saglamadikca disariya bagimliligimizda artacaktir.hep derim derslerden sonuc
cikarmak diye.ne zaman aklimiz basimiza gelecek.
ATATURKUN yolundan sapmadan ve onun gosterdigi yoldan
giderek kararlilikla,isigi gosterdigi yol bizim yolumuzu
aydinlattigini gordugumuzde .kararli siyasileri secgigimde.
cahilligi cehaleti yendigimizde.
sevgili kiraz cicegim,soyledigin her kelime dogru ve cok guzel anlamli,oncelikle bizim siyasilerimiden ne cektiysek cektik,ve bizi o siyasiler bu hale getirdi,ve bizlerin de ayri sucu var,bizler de secmesini bilemedik,secerkende dusunmedik,bildik tanidik insanlari surekli sectik basa getirdik,siyasiler surekli 7 defa giti 8 defa geri geldiyse bizde kendimizde sucu aramali ve secmesini bilemedigimiz insanlari sorgulamadan,takip etmeden ve bizim karsimize ne getirdilerse kabullenip oturduk,sesimiz cikmadi tepemize bindiler.ise girerken tahsil ararlar,kalite ararlar,
yabanci dil ararlar,doktora vs ararlar.biz meclise gonderdiklerimizde ilkokul mezunu olmayi bile sorgulamiyoruz.ilkokul mezunu ,ya da yemin etmesini bilemeyen insanlari meclise tasidik.ordaki kalitesizlik bizim
sucumuz,hep onumuze bir kadro getirdiler ve onayladik,
itiraz etmedik,sorgulamadik,derslerden sonuc cikarmadik hep ayni insanlari secip basa getirdik,yediler yedirdiler goz yumduk,yandaslara ogullara kizlara sulaleye yedirdiler
seyrettik,hesap sormadik,yiyenin yanina kar kaldi.basbakanlar kalitesiz ,seviyesiz,kultur ve adaptan yoksun kisilerden olustu,meclis kadrolario da,kavgaci,
bir toplumuz,meclistekilerden baslayarak kendimize ayna
tutmali ve hatalarimizi gormeliyiz,AB de bize yuklendi ve
burda bir oyun var icimizdeki hainler,isbirlikcileri,ihanetin
her sekilde oldugu icimizdekilerden basliyarak sorgulamaliyiz.dedigin gibi satranc tahtasindaki piyonlar bizim icimzdekiler,masalar,kale,at,fil vezir ,sah gibi onemli
taslar da ab ulkeleri ve yandaslari.bizler o sekilde onlara
boyun egersek ve her olana eyvallah edersek basimiza cok
sey gelecek,ve gelmeye de devam etmekte.
ikinci bir ATATURKUMUZ yok ve olmadi olmayacak da
genclerimiz hic bir sekilde siyasete ilgi gostermezse ve
dinazorlari temizlemek icin mucadele etmezlerse,daha cok
sey yasayacagiz.siyasetci yetistiremedikce kaliteyi artirmadikca,cehaleti yenemedikce,secmesini bilemedikce,
daha cok seyler gelecek basimiza.basimizda elinde balyoz
bekleyen AB ve yandaslari basimizi cikarmak istedikce tepemize balyiozlarini vurmaktalar.kararli ve inancli,ileriyi goren kadrolar yetyistirmedikce.siyasetci okullarinda siyasilerin kalitesini artirmadikca nefes aldirmayacaklar.
kararlilik,ileriyi goren,guclu,disariya bagimli olmayan,
ayaklarinin ustunde duran siyasiler,ekonomimizi de guclendirmedikce ,kalkinmayi saglamadikca disariya bagimliligimizda artacaktir.hep derim derslerden sonuc
cikarmak diye.ne zaman aklimiz basimiza gelecek.
ATATURKUN yolundan sapmadan ve onun gosterdigi yoldan
giderek kararlilikla,isigi gosterdigi yol bizim yolumuzu
aydinlattigini gordugumuzde .kararli siyasileri secgigimde.
cahilligi cehaleti yendigimizde.
Kıymetli Dostlarım;
Hemfkir olmamızın gururunu yaşattığınız ve güçümüze güç kattığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum.
Sesimiz duyulana, yarınlarımız aydınlığa kavuşunca dek davamız sürecek ve birliğimiz her geçen gün güçlenerek artacaktır.
Gayemiz; Ülkemizin haklı onurunu tekrar kazanması olduğu sürece, işimiz çok, yolumuz uzun bile olsa, engel tanımayacağımız bilinmelidir.
Asil kanımızdan aldığımız güçle, varlığımızı varlığına kurban etmeye hazırız AL BAYRAĞIMIZIN.
Sevgi yüklü saygılarımı yürek enginlerinize sunuyorum.
Kabulünüze.
Günün yazısını ve yazarını tebrik ederim...
ATAMIZIN gösterdiği yolda yürümek, aydınlığında aydınlanmak, TÜRK ( gibi değil) TÜRK olmak budur.
BATI Medeniyetleri dendiğinde anlaşılan, çeşitli adlarla kurulup yok olmuş ülkeler değil, güneşin takip ettiği çizgi gelmelidir aklımıza.
Doğudan doğan güneşin batımına kadar geçen süre, bir gün değildir güneş her gün doğdukça!
Saygılarımla.
Saygı ve sevgi benden de...
İki yüzlü batı.......hep bilinen ve tekrar edilen gerçek buydu..Batının maskesine aldananlar kaybetmeye imzayı atanlar,
hainlere çıkarları için çanak tutanlar.Kardeşi diğer kardeşine vurduranlar..
Türklüğü paraya satanlara,müslümanları yoz laştıranlara............cevap olsun yazınız Kutlarım.
hüzünlüşarkım tarafından 8/15/2008 9:57:22 PM zamanında düzenlenmiştir.
sevgili kiraz
cok onem verdigim bir konuyu ele almissin. Oncelikle tesekkur ederim, sagolasin. gercekleri goren gonul gozunu ve yuregini kutlarim.
Emperyalizmin gelisim ve somuru cizgisine takip edeniniz oldu mu hic ? Medeneyietleri (!) adina ve insanliga yardim eli (!) uzatip huzur ve ozgurluk getirdiklerini iddia edenlerin tarihi gelisim cizgilerine baktiginizda goreceksiniz ki; ac, sefil ve garip ulkelerin evlatlarini kobay olarak kullanmis, gittikleri ulkeleri istila etmis ve oradaki yerli insanlari dogramistir medeniyetleri (!) adina...
Canakkale'ye bir bakin! Avrupa bedevileri ulkemizi isgale geldiklerinde kendi insanini degilde; hinistan'dan, pakistan'dan, afrika'dan topladigi kisileri uzerimize saldirida kullanmislardir. Rusya'nin bize saldirilarinda yine Turk kanli askerleri uzerimize sürmüşlerdir...
yani; icimizden elde ettikleri kepazelesmis, kemik yalayicilarini kullanarak ic saldirilarla kendi kontrollerinde tuttuklari katil surulerini salarak onca vatan evlatlarinin kanina girerek ulkemizin kalkinmasina, gelismesine barikatlar kurup, dunyada saygin devlet olmamiz engellenmistir...
Velhasil;
Atalarimin cizgisinden sapmadigimiz surece ne bizi bolebilirler ve ne de ulkemizin aydinlik yarinlarinin gunesini sondurebilirler...
Biz bize yaslanmaliyiz! Sagi, solu, sunu bunu zihinlerimizden silip atalim ve emin adimlarla yeni medeniyetler kurmaya devam edelim...
ne dersiniz?
....................
sevgili Kiraz
sen cok yasa! Sevilerim her daim...
direnis tarafından 8/15/2008 11:27:03 PM zamanında düzenlenmiştir.