AİLENİN ÖNEMİ - III
TÜRK TOPLUMUNDA AİLENİN ÖNEMİ
Sayın Okurlarım!
Evrensel boyutuyla AİLE kavramını, kuruluşunu, hukukunu, aile düzenine karşı işlenen suçları ve ailelerin marûz bulundukları bazı tehlikeleri sizlere, 3 kısımlık tefrika hâlinde, sunmaya çalışacağım. Amacım asla politika yapmak değil, aksine aile kültürünü genç nesillere aktarmak, ailenin kutsiyetine halel gelmemesi için muayyen gözlem ve endişelerimi terennüm etmektir.
Mutlak inancım odur ki; Türk aile yapısı, türlü baskı ve tehlikelere rağmen, âli Devletimizin güvencesinde sonsuza kadar pâyidar kalacaktır. Allah, milletimize ve devletimize zevâl vermesin...
Yazımın sonunda, siz sayın okurlarıma inşirâh sunmak amacıyla, bir şiirimi takdim etmekteyim.
(III.Kısım)
AİLE VE DEVLET
Türk toplumunun güçlü mayasını ve sağlam nüvesini ‘öz, çekirdek’ oluşturan aile, muhkem yapısıyla tarih boyunca tebarüz etmiş olup, bunda ailenin kutsiyetine duyulan mutlak inanç ve iman gücü büyük rol oynamıştır. Hâlen yeryüzünde evrensel ve ulusal bağlamda öz niteliklerini yitirmemiş, misyonunu bitirmemiş ve gelecekten umudunu kesmemiş aile yapısına sahip az sayıda uluslardan birisi olmanın onurunu ve gururunu haklı olarak yaşamaktayız.
İnsanımızı, sosyokültürel konjektürde çağın gereklerine uygun olarak bilimsel, teknik ve teknolojik bütün imkânları aktive ederek ne denli eğitebilirsek, o oranda birikimli ve uyumlu kılarız. Bu meyanda insanımızın sosyoekonomik hayat standardı yükseldikçe de daha iyimser, mutlu ve huzurlu bir toplum oluruz. Aksi takdirde Türk adliyesi ve mahkemeleri sürekli artan boşanma davalarıyla dolup taşmaya devam eder; bunun akabinde parçalanmış aileler nedeniyle mağdur ve perişan yaşamaya mahkum edilen çocukların sayısı da hızla artar.
7.11.1982 tarihinde 2709 sayılı kanunla kabul edilen T.C.Anayasası’nın 2.kısım, 3.bölüm ‘Sosyal ve Ekonomik haklar ve Ödevler’ başlıklı I.‘Ailenin korunması’ madde: 41 şöyle yazar:
Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.
Kendi inançlarıyla yaşayan ve devlete vatandaşlık görevlerini ‘askerlik, vergi, seçme-seçilme, kamu hizmeti,...’ tam olarak yerine getiren; bayrağına, manevî ve etik değerlere, anayasa, yasa ve yönetmeliklere saygılı; Türk olmanın gurur ve şuuruna sahip her vatandaşımızı, yüce devletimiz, himayesine almak ve temel hak ve hürriyetlerini eksiksiz kullanmalarını sağlamakla mükelleftir.
Haricî ve dahilî şer odakları eskiden olduğu gibi yine ‘Böl, parçala, yut!’ politikasıyla başarılı, mutlu, halim selim, mütedeyyin ve düzgün insanları ve mazbut aileleri hedef alarak onlara itibar kaybettirmek, madden ve manen yıpratmak ve rencide etmek amacıyla muhtelif komplo teorilerini sinsice ve acımasızca hayata geçirmekte bir an dahi tereddüt etmezler. Bu şer odakları toplumun her kesiminden ve çeşitli meslek gruplarından kıytırık insanlarla; özellikle de kültür düzeyi düşük, mutsuz ve başı bozuk bireylerden ve yaşantısı düzgün olmayan sözde ‘!’ ailelerden oluşur.
Türk insanı her şeyin en iyisine, en güzeline ve en mükemmeline layıktır. Fertlerin saadeti, başarısı ve esenliği önce aileleri, dolayısıyla toplumu, ulusu ve devleti etkiler. İmansız taifesinin ve şer odaklarının asıl hedefi ise, milletin devlete duyduğu güveni sarsmak suretiyle, sonuçta devletimizi yıpratmaktır. Kısır politikalar uğruna insanımızı huzursuz ve mutsuz etmeye, umutsuz ve karamsar kılmaya, çaresiz ve sahipsiz bırakmaya hiç kimsenin, hiçbir organizasyonun ve hiçbir ekolün hakkı yoktur; bunu başarmaya da asla muktedir olamaz ve asla olamayacaktır.
Her tehlikeye karşı olduğu gibi, böyle bir durumda da milliyetçi, dini bütün, mutlu, başarılı ve dürüst bireyleri ve aileleri koruyacak olan, kendisine yürekten bağlı olduğu ve daima güvendiği, elbet yüce devletimizdir. Devletimiz geçmişte olduğu gibi her zaman ve gelecekte de etkin ve yetkin gücünü göstermeye kadirdir. Millet ne kadar devlet için var ise, devlet de en az o kadar millet için vardır; esasen millet-devlet etkileşiminin esbabı mucibesi de budur.
İLELEBET...
Tarafım devletten yana,
Hars ve kültürümden yana;
Hiçbir kuvvet yanıltamaz
Ve baskı kuramaz bana...
Zaafım bayrak ve vatan
Aşkıdır; toprakta yatan
Şehitlerin ruhlarını
Duâlardır rahatlatan...
Amacım hep yüceltmektir
Milletimi; inceltmektir
Ölçeğimi irademle;
Azmimle nice bilmektir...
Aracım müspet ilimle,
Yüce değerlerdir; ille
Onur, gurur ve çabamla
Hizmet arzusudur cümle... (KOKTEYL adlı eserimden...)
Paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Derin hürmetlerimle...
YORUMLAR
.edebiyatdefteri.com/index.asp?istek=tum_yazilar&k=detay&yazi_id=15498
Eğitimci
"AİLENİN ÖNEMİ - III"
HERŞEY, YUVADA BAŞLIYOR... ÖĞRETİLE BİLDİĞİNCE.
DEĞERLİ USTAMA, SELÂM EDER...
SAYGILARIMI BİLDİRİRİM.
Kadir Yeter.
16 AĞUSTOS 2008 Cumartesi; BERAT KANDİLİ GÜNÜ.
Şair, Muhibbî’nin(Kânûni Sultan Süleyman) doğduğu Şehir: TRABZON.