- 618 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİ ÇEŞMESİ
SEVGİ ÇEŞMESİ
Değerli okuyucularım,
Öncelikle merhaba. Bu benim aklımdakileri kaleme ilk döküşüm. Neler yazarım, neler paylaşırız, bu yazdıklarımı birisi okur mu bilmiyorum. Ben yalnızca içimden gelenleri yazıyorum sevgiyle. Evet işte aranan ama bir türlü bulunamadığı söylenen sözcük. Sevgi! Sizce neden? Çok mu uzağımızda durur sevgi bizim? Geçmez mi hiç yakınımızdan? Yoksa biz miyiz onu uzaklarda arayan ya da uzaklaştıran? Tam da dibimizdedir aslında çoğu zaman. Yalnızca görmeyi bilmediğimizdendir onun uzaklığı. Sevgi kimi zaman radyoda dinlediğimiz bir şarkıdır. Kimi zaman bir kuşun sesidir. Bazen sevdiğimiz insanın kollarında saklıdır sevgi. Çoğu zamanda annemizin şefkatli yüreğidir sevgi. Evet sevgi güzel şeydir ve en çok ihtiyaç duyduğumuz şeydir. Düşünsenize bir, kapatın gözlerinizi, uzaklaşın yalnızca bir dakikalığına şarkının melodisine kulak verir gibi kulak verin sözlerime. Sevgi olmasa ne anlamı kalırdı bu dünyanın. İnsanları bile gözümüzde farklı yapan, yüreğimizde farklı yerlerde tutan şey değil midir sevgi? Ama bilemeyiz sevgiyi, sevmeyi, sevilmeyi. Unuturuz hayatımızdaki yerini. Oysa sevsek her şeyi olduğu gibi ne dert kalır ne tasa. En güzeli de herkesi koşulsuz sevebilmeyi bilmektir. Herkesi sevebilir insan. Kiminin hoş sohbetini, kiminin kaşının gözünün hatırına, kimini bir tek gülüşü için sever. İnanın bana sevmek öyle güzel ki yeter ki başlayın bir yerden. Siz sevmek isterseniz öyle çok şey var ki. Nereden başlamak gerekir derseniz eğer sevmeye, bana soracak olursanız kendinizden. En çok kendinizi sevin. Bencil biri gibi değil ama. Yalnızca kendinizi değil en çok kendinizi. Aynada gördüğün kişiyi sevmeden bir başkasını nasıl koşulsuz sevebilirsiniz ki? Şimdi siz belki de içinizden tamam da zaten herkes kendisini sever diyorsunuzdur bana. Evet sever ama yetecek kadar. Mutlu olmak için ilk önce kendinizi mutlu edin. Önce olduğunuz kişiyle barışık olmayı öğrenirseniz gerisi inanın çok kolaylaşır. Güvenin kendinize sevin. Önce kendinize sarılın, öpün, kucaklayın. Tanıyın kendinizi siz neyi seversiniz neyi sevmezsiniz? Ne yapmak sizi mutlu eder neler yapmak mutlu etmez? Olmak istediğiniz kişilik nasıl? Ve başlayın bir yerden küçük de olsa sizi mutlu edecek bir şeyler yapın her gün. Kendinizi değiştirin demiyorum ben size. Benliğiniz, özünüz size kalsın. Onu değiştirmeyin, iyileştirin. Tıpkı hasta bir adam gibi. Ona bakın, eksiklerini giderin, onu güçlendirin. Sevgi olsun işte bu noktada yara bandınız. Bulduğunuz açıklığa,yaraya yapıştırın. İyileşince anlarsınız sevginin değerini, ne demek istediğimi. Kendinizden sonra hayvanları da sevin mesela. Onlar iyi dosttur, ihanet bilmez, koşulsuz sever. Konuşup dertleşebilirsiniz onlarla. Bebeğin saçını okşar gibi okşayabilirsiniz bir köpeğin başını. Unutmayın onlar da en az bizim kadar sevgiye, ilgiye, şefkate muhtaç. Korkmayın sevmekten sevin insanı, ağacı, kuşu, börtü böceği, bir melodiyi, şiirin bir mısrasını, kardeşinizi, içtiğiniz suyu, yaptığınız işi, bindiğiniz arabanızı, annenizi, yaşlıları, bebekleri. Sevebileceğiniz, sevmek istediğiniz her şeyi. Çekinmeyin sevmekten, sevdiğinizi söylemekten. Bilsin bilmesin sevdiklerinize söyleyin onları sevdiğinizi her fırsatta. Çünkü paylaştıkça çoğalır sevgi. Herkes sizi sevmeyebilir. Sevmez hatta açık konuşayım. Ama siz sevin varsın sevmeyen taraf onlar olsun. Zor görünse de sevmek kolaydır aslında. Çünkü inandığım bir şey var ki “ her insanın içinde ufak bile olsa sevilecek bir yan vardır keşfedilmeyi bekleyen.” Dediklerimiz unutmamanız dileğiyle hoşçakalın…
Hayat sizi sevgi çeşmesiyle yıkasın hoşçakalın…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.