- 613 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ZIR CAHİL
Dünya, üzerinde yaşayan insanların yaptıklarıyla anılan bir mekândır. Her dönem bu mekânı kirletenler değişse de temizleyenler değişmemiştir.
Türk milleti tarih sahnesine çıktığı günden bu güne dünyanın üzerindeki haksızlık ve zalimlerle savaşmış insanoğlunun dünyaya geliş nedenini anlatmaya çalışmıştır. Türk milleti hakkında suç isnat etmeyi boş ver kötü söz bile söyleyemezsiniz. Bunu söyleyenler ancak Türk töresini bilmeyen zır cahillerdir.
Türk milletinin İslamiyet’i kabulünden sonraki dönemleri ise daha da parlak ve hakkaniyete dayalıdır. Türk töresinin İslamiyet’le oluşturduğu yönetim adalet ve hoşgörü şeklinde okunur ki, bu dünya üzerinde kurulan uygarlıkların en insancılı ve şeffafıdır.
Kendi tarihlerinin cahilleri, Müslüman Türk’ün oluşturduğu ve yönettiği medeniyetlere tahayyül bile edemezler.
Hele hele tarihlerinde kan, gözyaşı ve mazlumun ahı olan milletlerin evlatları bu suçlarından temizlenmek için başkalarının gözündeki çöple uğraşacaklarına, içlerinden kadirşinas birkaç kişi çıkararak tarihleriyle yüzleşmelidirler.
Kendi gözlerinde mertek olduğu kesindir ama bizim gözümüzde onların anlağı çöp bile yoktur.
Birinci Dünya Savaşının müttefik iki ülkesinden biri olan güya dost ülkenin yaptığı nankörlüğü bütün dünya izlemiş ve kimin ne olduğu konusunda bir kere daha düşünmüştür.
Belki bugün yanında olduğunu ilan eden ülkeler bile yarın kendilerinin de aynı duruma düşüp arkadan hançerleneceklerini hesap etmeye başlamışlardır bile.
Evet, ülkelerin dostluğu yoktur, çıkarları vardır. Ama milletlerin karakteri, inancı, ahlakı ve dünya görüşleri vardır. Tarihin her döneminde milli benliklerini oluşturamamış toplulukların dünya üzerindeki varlıkları veya yoklukları dünya için çok şey ifade etmeyecektir.
Bugün dünyanın hangi ülkesi bunların yanında yer aldı diye saymaya gerek yoktur. Bugün için fikren destekleyen meclislerinden onay almayıp resmi olarak yanlarında olmayan veya olduğunu açıklayan kimler varsa hepsi milletimizin şanlı tarihine ve parlak geleceğine göz dikmiş, insanlıktan nasibini almamış, adalet, hoşgörü, ahlak ve inanç yoksunu milletler olduğu aşikârdır.
Bu fikrin çığırtkanlığını yapan bütün millet ve toplulukların tarihinde mutlaka bir kara lekeleri vardır.
Osmanlı devleti zamanında Osmanlının şemsiyesi altında olmak için kendilerini ve geçmişlerini küfredenlerin, Osmanlığa şirin görünebilme uğruna yalakalık ve riyakârlık edenlerin bugün gösterdikleri tavırları çok görmemek gerek. Onlar tarihlerindeki kuyruk acılarını gidermeye çalışmaktadırlar. Beyhude davranış ve söylevlerinin gerçekliğini kendileri bile inanmamaktadırlar.
Ermenistan’a gelince onlara bir şey demek istemiyorum. Çünkü doğru bir yerleri kalmamış durumdadır. Onların en doğruları sadece ve ancak Osmanlı devletinde yaşamış olan millet-i sadıka’larıdır. Onlarında bütün doğrularını torunları alıp götürmüştür.
Dünyada ayakları üzerinde duramayıp maşa olarak kendilerini idame ettiren bu millete ne diyebilirim ki?
Eğer atalarımız atalarına soykırım yapmış olsalardı bu günkü çığırtkanlık yapanlar olabilir miydi?
Müslüman Türk milletinin ne Türk ne de Müslüman ülkelerden dostları vardır. Ancak ve ancak Müslüman Türk’ün dostu Müslüman Türk’tür.
Bu, dünyaya eline geçirmek isteyenlerin inanç savaşıdır.
Sözlerimi şu beytimle bitirmek istiyorum:
-Bunlar Ermenileri seviyor sanılmasın
Din düşmanlığıdır, dostlukları kanılmasın!
Muhabbetle!..
08.06.2016
Osman GİRGİN
[email protected]
osmanlıhbaer.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.