Korktuğunun izini sürüyorsun geleceğe, geleceği varsa göreceği oluyor göreceli düşündüğümüz her bir iz! O izler yüzün arda kalan imzaları oluyor ilhamını asırlık çınardan aldığı... Korkunum, sakınılması gereken koşullardan oluşan cesurluk ilkesi... Bir nevi
güneşin ayrı ayın ayrı aydınlatması gibi dönen topacı... İpi kurtulmuş, ipin ucu kaçmış, belki de ipten dönmüş bir mahkum! Aydınlat, nasıl aydınlatırsan aydınlat... Işığa
hasret, mektuplar döktü kendini bir kaşık suda boğan parmaklıklar... İtti engin uçurumdan aşağı, sezdi önüne geçecek olan
bulutu,
bulut yaştan habersiz sıktıkça kendini bir yaşına daha giriyor! Adı damla, habersiz; bıraktığı buğu piri, göller sebebsiz...