- 902 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SONBAHARDA AŞK
Şafak vakti.Gün karanlıktan , aydınlığa geçtiği an .
Ahmet bey ,bu gün erken kalktı. Mahmur gözlerle etrafına bakındı. Temiz hava olmak için Salon penceresini açtı ,
temiz havayı ciğerlerine doğru çekti. Temiz hava ona iyi gelmişti.Masa üstünde duran su dolu sürahiyi aldı ,
demir ferforje üzerinde dizili saksıları suladı, çiçeklerle tek tek ilgilendi.
Bu gün Ahmet bey için, mutlu bir gündü. Sevdiği ile sabahın erken saatlerinde buluşacaktı. Kahvaltı etmeyi düşündü,sonra vaz geçti. ’ Geç kalırım. ’ diye içinden geçirdi.Banyoya geçti.sakal tıraşı oldu,banyo yapti. En sevdiği takım elbisesini giydi.Kravatı elbisesine uygun olunca sevindi. Fotür şapkasını giydi.Bastonuna tutunarak, evden çıktı. Etrafına bakındı,yıllarca yaşadığı sokakta kimsecikler yoktu. Sokak ölüm sessizliğinde.
Heyecanlı ve bir o kadar tedirgindi Ahmet bey. ’ Ya gelmezse ? ’ diye söylendi.
Sabahın ilk saatlerinde Marmaris sahili tenha idi. Güzel bir hava vardı.Çam ve çiçek kokusu ,deniz kokusuna karışmış, ekzotik bir ortam yaratmıştı. Derin derin nefes aldı. ’ Bu gün,günlerden pazar ve sevdiğim yar geliyor.’diye haykırdı. Sonra kendi kendine ’ Ne oluyor ya..Kafayı mı üşüttüm. ’ diye söylendi.
Sahilde bir müddet gezindikten sonra ,çiçek almayı unuttuğunu fark etti.Telaşa düştü.Bu saatte açık dükkan bulunmazdı.Pazar günü olması nedeni ile bu gün esnaf işe geç gelirdi. Ara sokaklara saptı.alış veriş yapılan
bu dükkanların tümü kapalıydı.Ne yapacağını bilmez bir halde etrafta koşuşturdu.Açık bir dükkan bulamadı.
Etrafına bakındı,evlerden birinin bahçesinde begonyalar vardı. Güzel görünüyorlardı.Etrafına bakındı.telaşlıydı.
Aniden karar verdi. Hızlı bir şekilde evin bahçesine daldı.Bir demet begonya topladı.Hızlı bir şekilde oradan ayrıldı.Yorulmuş ve kaygılıydı. ’ Ya gören olsaydı,rezil olmuştum.Bu yaşta aşk mı debreşir. Ayakta duracak halimiz yok,eski sevgili ile buluşmaya geldim. Hey Allah.. ’ dedi. Bir duvara yaslandı.Zor nefes alıyordu. Elindeki çiçekleri kokladı,çok güzel kokuyordu. ’ Tıpkı Nalan gibi kokuyor.. ’ Dedi,güldü.
Ağır adımlarla yürüdü.Sahilde kimsecikler yoktu.Sahil yolu sakindi.Tekneler,sıra halinde,yan yana dizilmişti.
Etrafta mavi gökyüzünde uçuşan martıları gördü.Havada süzülüp denize doğru pike yapıp ,suyun üzerinde bir
müddet durduktan sonra,tekrar havalanarak teknelerin üzerinden gökyüzüne doğru uçuyorlardı. Martıları bir
müddet keyif ile seyrettikten sonra,geçen simitçiden aldığı simitleri parçalayarak denize attı.Martılar çığlık atarak simit parçalarına üşüştü.Bir müddet zevk ile seyrettikten sonra bir banka çökercesine oturdu.
Yorulmuştu. Derin bir nefes aldı.Çenesini bastonuna dayadı,içi geçmişti.
Lisede öğrenci iken,bir sevgilisi vardı.Güzel ama ; şımarık biri idi.Sevdiği için bütün kaprislerine katlanıyordu.
kızda ona boş değildi. ölünceye kadar onu seveceğini ve bekleyeceğine dair yeminler ediyordu.
Okul bitince sevdiği, amcası oğlu ile nişanlandığını duydu.Çok üzüldü.Dünyası yıkılmıştı sanki.Bütün görüşme istekleri reddedilince ,daha fazla acıya dayanamıyarak,Memleket terk etti.
Ahmet bey,rüyadan uyanır gibi irkildi. Kendi kendine güldü. Geçmişi hatırlamak hoşuna gitmişti.Etrafına bakındı kimseler yoktu. Umutsuzluğa kapıldı. ’ Gelmez herhalde ’ diye içinden geçirirken, Birden ona doğru
gelen bir karartı gördü. Heyecanlandı. Kalbi duracak gibiydi. Gözlüğünü düzeltti, dikkatlice baktı.Bastonuna dayanmış , ağır aksak yürüyen oydu. ’ Evet o..’ dedi. Heyecanla ayağa kalktı. ’O geliyor ..’ dedi. sevinçle .
Bastonuna zorlukla dayanıyordu. Mutluydu.
Nalan hanım bastonuna dayanarak,Ahmet beye doğru yaklaştı.Bir an durdu.Göz göze geldiler, Bakışları sevgi doluydu.Sanki zaman durmuş,hüzün doruktaydı. Nalan hanımın gözünden bir kaç damla gözyaşı aktı.
Yaşlanmıştı.Bastonuna dayanmış,ayakta zor duruyordu. Ahmet bey fark edince elinden tutup oturmasına yardım
etti. elleri , volkan patlaması misali,sıcaktı ve titriyordu. Ahmet bey sessizliği bozarak; ’ Halen güzelsin.’ dedi.
Nalan hanım gülümseyerek ; ’ Sende hiç değişmemişsin.Seni yıllarca aradım.Ulaşamadım.Seni görmek çok güzel. ’ dedi.
Ahmet bey elindeki çiçekleri sundu.Nalan hanım aldı,kokladı.bakıştılar. Gözlerini kırptı,içten teşekkürlerini sundu.
Bir müddet bakıştılar. Sessiz ve yürek sesi ile konuşur gibi.
Birden Nalan hanım ayağa kalktı.Bastonuna dayanarak ; ’ Hoşça kal Ahmet ’ dedi. Ahmet bey üzgündü. Ne
yapacağı bilinmez halde, ayağa kalktı.Bir müddet sevdiğine baktıktan sonra,bir öpücük kondurdu yanağına.
Nalan hanım hiç tepki vermedi.Bastonuna dayanarak,arkasına bakmadan,ağır ağır uzaklaştı.
Ahmet bey üzgündü.Sessizce ağlıyordu. ’ Güle güle aşkım.Güle güle sevdam.Yetmiş yaşın sonbaharında
gelerek beni mutlu ettiğin için teşekkür ederim.’ dedi.
Bastonuna dayanarak, ağır adımlarla ama; mutlu bir şekilde uzaklaştı.
Muhittin GÜNERİ
YORUMLAR
’’ Güle güle aşkım.Güle güle sevdam.Yetmiş yaşın sonbaharında gelerek
beni mutlu ettiğin için teşekkür ederim.’’ dedi.
Ne kadar güzel roman tadında bir aşk...
Şimdi kalmadı değerli üstadım böylesi aşklardan
Altın kalemin daim olsun hayırlı geceler dilerim ...
Muhittin GÜNERİ
Değerli yorum ve temennileriniz için teşekkür ederim .
Her şey gönlünüzce olması dileği ile selamlar .