- 1139 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNÜL TARLASINDA YUNUS ÇİÇEKLERİ
biz kimseye kin tutmayız
ağyar dahi dosttur bize
kande ıssızlık var ise
mahallevü şardır bize.
.....................(yunus emre)
Uygar insan iddiasıyla ortada fink atan Avrupa’nın hümanizması ile islam türk insan sevgisi hiç bir müşterekte buluşamayacak kadar birbirleriyle tezattır. Zira avrupa hümanizması ancak ve sadece haçlı zihniyetine hizmet edecek kapasitadedir. Kilisenin yaptırımlarının uygulandığı, insan denince sadece kendilerinden olanları kabul eden bir anlayışın bütün insanlığı kapsadığını söylemek gaflet ve hatta cehalettir. Kendi menfaatlerine ters düşen hiç bir şeyi kabul etmeleri mümkün değildir. Oysa ki bizim inanç ve kültürümüzdeki insan sevgisi öyle midir? zinhar..! Gönül sarayımızın sultanı güzel Yunus ne güzel söylemiş; "Yaradılanı severiz Yaradandan ötürü"... Bu cümlenin açılımını yapacak olursak ciltler dolusu kitaplar yazmamız gerekecek. Ya Hz. Mevlana’nın; "kim olursan ol yine gel" çağrısına ne buyurulur? İşte asıl alemşümul olan insan sevgisi budur. Yani Humanizm değil. Şu üç günlük dünyada gönüllerin kırılmasına razı olmayan yine müslüman Türk insanıdır. "Sevelim sevilelim / Dünya kımseye kalmaz" diyen Yunus misali. İşte elimizde bulunan mücevher budur. Ancak ne yazık ki bizler, elimizde bulunan bu mücevheri ya göremiyoruz, ya da farkında değiliz. Yıllardır iç ve dış mihrakların tesirinde kaldık ve kardeş kanı akıttık. Et ve tırnaktan farksız olan bizler, yine humanizm deyip insanlığın beynini uyuşturan batının üzerimizdeki emellerine alet edildik. Ne zaman idare mekanizmasında bir zayıflık hissedildiyse kan musluğunu biraz daha açtılar. Oysa ki batının üzerimizdeki emellerini biliyoruz. Oysa ki bir çok defalar batının bize dost olmadığını müşahade ettik. Oysa ki dünyadaki bütün devletlerin, uluslararası platformlarda kendi menfaatlerini ön plana aldığını da biliyoruz. Konu menfaat çakışmasına gelindiğinde, humanizmanın ceplerinden çıkan engerek yılanlarını görürüz. "Özgürlük benim, sadece benim engelsiz yaşamımdır" anlayışıyla başkasına özgürlük hakkı tanımayan batnın humanizmasının bizim insan sevgisiyle mukayese edilmesi bile utanç vericidir. Batının gözbebeğinde yüzbinlerce Boşnak soykırım yaşamadı mı? İkinci Dünya Savaşında almanlar yüzbinlerce yahudiyi soykırıma tabi tutmadı mı? Rusya milyonlarca müslüman Türk’ü sürgünlerde, temerküz kamplarında, tren vagonlarında acımasızca soykırıma uğratmadı mı? Yerlerinden yurtlarından edilen kardeşlerimiz hala sürgün hayatı yaşamıyorlar mı? Ermeniler, Anadolu’yu terkettiklerinde yüzbinlerce kardeşimizi soykırıma tabi tutmadı mı? Şimdi de yavuz hırsız oyununu oynamakta..! Bunca sabıkası olan humanizmin neresi insan sevgisi taşıyor anlayabilmiş değilim. Ya Doğu Türkistan’da kobay olarak kullanılan o kardeşlerimiz..? Çin’in nükleer denemelerine hedef olan o masum insanlarımıza reva görülen acaba humanizmin gereği midir? Filistin hala kan ağlıyor. Vuran kim? İsrail. O kim? Yeri geldiğinde barıştan ve hümanizmden dem vuran piyon devlet. İnsanlığın yaralı parmağına bile iş.meyen, ancak menfaati söz konusu olduğunda kan kusturan bir toplumun humanizmasını alın başına çalın!
Ve gelelim bize;
Tarih sahnesinde yaşanmış talihsiz olayların başında Timur ile Bayazıt’ın kavgası gelir. Sebep neydi? Koca bir hiç! Yavuz ile Şah İsmail’in kavgasına bakın, yine bir kışkırtmanın eseri. (Unutmayalım ki Yavuz Han’ın annesi bir Alevi’ydi).
Şimdilerde ise, yine batı kışkırtmasının eseri olarak bizi Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Laik-Antilaik gibi suni ayrımcılıklarla bölmeye kalkan batının kuklası haline getirilmek isteniyoruz. Bunun farkında olmayanımız yok... Hepimiz biliyoruz ki; batı, bizdeki emellerine kavuşabilmek için yüce milletimizi bu tür sentetik bahanelerle birbirine kırdırmak istemektedir. Öz be öz kardeş olan bu toplumu şu-bu diye ayırarak karşı karşıya getirmesinin tek amacı, tarih yüzünden bu yüce milleti silmektir. Alet olanlar da, kırılanlar da bizim insanımız..! Ha, batı emeline kavuşabilecek mi? Asla! Kesinlikle asla! Hayal bile edemezler. Her şeye rağmen biz kıyamete kadar varolacağız. Yüce Allah’ın izniyle.
Bütün bunları bildiğimiz halde... Bütün oyunların üzerimizde kurgulandığını ve bu senaryoların sahiplerinin atalarımıza da aynı oyunları oynadıklarını bildiğimiz halde, gönüldaşlarım, candaşlarım... Bu kavga neden? Neden bu alet olmalar, bu gaflet uykusu, bu aymazlıklar neden? Kitabımız Kur’an’ı Azimüşşan aynı, Peyugamberimiz (s.a.v.) aynı, kıblemiz (Kabe) aynı, dilimiz aynı, töremiz aynı... farkımız sadece adlarımız... sen Ruşen, ben Kadir, o Orhan, diğeri Aybüke, öteki Zeynep bir diğeri Elif... Farkımız yok ki...
Yurdumun güzel ve bir o kadar yürekli insanları... Haydi, gelin nifak tohumarının ekilmek istendiği gönül tarlalarımıza kucaklar dolusu Yunus Çiçekleri ekelim... Ne dersiniz?
YORUMLAR
biz kimseye kin tutmayız
ağyar dahi dosttur bize
kande ıssızlık var ise
mahallevü şardır bize.
.....................(yunus emre)
Yurdumun güzel ve bir o kadar yürekli insanları... Haydi, gelin nifak tohumarının ekilmek istendiği gönül tarlalarımıza kucaklar dolusu Yunus Çiçekleri ekelim... Ne dersiniz?
değerli yazar kutlarım yürekten derin mesajları anlamları aln düşünülesi önemli yazınızı...
sevgim saygım selamlarımla...
Kalbden tebrik ediyorum. Başkaları ne düşünürse düşünsün, insanlığıyla gurur duyduğum atamın torunu olduğuma şükrediyorum. Bugün çarklar tersine dönse yinede vaktiyle kardeşlerimizin ölümüne sebep oldunuz deyip kıyamayacak bir milletin varisleriyiz. Kaybımız hep merhametimizden. Çok bilmişlerimizin kendi ceddine hadsiz haksız küfrü de bir gün bitecektir nasılsa. Meraklısı oldukları medeniyetmiş gibi gösterilen kanlı ellerin hiç değilse kokusunu işitebilseler kardeşim diyerek sarılacaklardır uzanan ellerimize nasılsa.
asran