Hayat
Gayri sana ulaşılmaz ayakların adımlarıyla titrettiği kaldırımlardan sesleniyorum… Gelmek var ki durakların ucundan sana bakmak gibi eğilmek iki büklüm daha ağır gelir yokluğun… Aşk Avanta atmış kalbime yüreğin derinliklerinde çılgınlar gibi eğlenir… Bulamayacağımı sandığın yerde üstüne bastığın benim… Yüreğim ne oteller geçirir… Hayallerim kirli pastlı bıçakların sırtında yolcudur… Nem tutmaz kıyılarda şehirleşirim hiç kimse bulamasın ben gidiyorum… Kucak açan başka bir zalim denk gelir elbet bu yolun kuralı mı bilmem ama aşk asla sevilmez ki…
Bu veda hutbesinden sonra defnedilsin sana ait yüreğim… Kırık kanadıma konan rüzgar bir alçak-basınç hainliğin de… Sen bir kıyı kabasına soyun sahilin kenarlarından acılan bir kırık teknenin rüzgara ihtiyacı vardır… Sözlerini avuç avuç serp yüreğim cehenneme de varır
Seni arayıp bir saklı adaya sığınmam asla… Şehrin en puslu göz ucu tenhalığında bulmacaları aratmayan sorular soramam ki… Hangi gün başlarsa ayaklarım senin izinden koşmaya o gün yağarım olduğun şehre… yamalı bohçalarını çıkardığın hazine sandıklarına sakla yüreğini kimse kirli görmesin… Bırak ben artık seni aramıyorum
Cam kırığına basar gibi kan akmalı sana yaklaştığım mevsimin damarlarından… Gökyüzü hücum etmeli kalbime hapsolup kapkara dolmalı gözlerim… Rüzgara teslim bir kağıdın sahipsiz türküsünü yazmalı kalemler… Gelip gitmeliyim sana ay gibi bağlanmak için… Bırak kalem koşuyor işte kelimelerin söylediği yalan kadar yakınım sana
Teninde üşüyen terin hesabında adım geçmeli… Eğer ağlıyorsam gözyaşlarının toprağa değdiği yerde solan bütün sevdalar yeşermeli… Bahar mutluluğu sana getirmeli… Mevsimlerden dileniyor… Ağla geleceğim
Eğer ayrılık düşmüş ise yırtık ceplerime… Bitişik dikilmeli aşk iliklerin arasına… Ben kapandıkça avuçlarımı sen tutmalı parmaklarım…
Bazen şehirler aldatmalı insanı kayıp gitmeli ütüsü bozuk sokakların arasından… Düştükçe derin kazılmış yaralara kıyamet kopmalı açık saçık bir poster yırtmalı yüreği iki ucundan… Deste deste kağıtlar ağlamalı kolsuz bir savaşçının azamiyle büyümeyi… Kolaçan olmalı her balık denizinden alınan damlaya… İşte böyle belli belirsiz bir anı yakalamalıyım… Deklanşörün kıydığı bir ana sadece seni sığdırarak ağır işkenceler çektirmeliyim zamana… Biraz gül az kala o andayım artık
Daha dur
Ölürken Bulmaktan vazgeçip son ter damlasıyla ayaklarına düşmek var
//SE
YORUMLAR
Çok güzel bir yazı elinize, dilinize ve yüreğinize sağlık. Selamlarımla.