AYDINLIK GECELER..GECELERİMİZ..
* * *
Gece... Herşeyi değil belki ama birçok şeyi kapatan,örten;ancak yok edemeyen ânımız... Geceler ve gecelerimiz...
Her insanın bir gecesi ve bazılarının-kimilerimizin- o gecelerden sonra gelen bir gündüzleri vardır.. Bu gündüzler de bazen acı,bazen umut getirirler insana..
Acı getirirler;çünkü gecenin,üzerine,kısa bir süreliğine de olsa örtü çektiği bütün çirkinlikler,birbir,teker teker ortaya çıkıverir günün ilk ışıklarıyla.. Kim söylemiş güzelliklerin güneşin ışıltılarıyla belirdiğini.. Evet,güneş,ışıltısı ve yansıdığı varlıklar..acaba suçu var mıydı bu durumdan onların... ’’Var oluş’’ hiçbir zaman çirkinlikler üzerine kurulmamıştı,evet,kurulmayacak da.. Ama biz insanlar mahvettik onları.. Kendimizi nasıl mahvettiysek,öylece mahvettik,ayak bastığımız,nefes aldığımız,nazar ettiğimiz her parçayı;her canlıyı..Suçsuzdu onlar..Yalnızca kirletilmiştiler,kirlendiler,kirlettik onları..
Ve güzel gören,görebilen-ki sayısı kaçtır,bilinmez-lerce umuttur gündüz...Arkasında hep bir ilkbaharı barındıran bir sonbahar;hazanla kurumuş,çırçıplak,baharla yeşereceği günü bekleyen,özleyen bir ağaçtır,daldır...
Umudetmeyi,edebilmeyi bilen;becerebilenlerce,hep bir yerlerde bekleyen bir gündüz,vardır mutlaka..Bir aydınlık vardır,karanlıklardan sonra gelen..
Ve her gündüzde bir ’’gece’’yi özleyiş;her gecede bir ’’gündüz’’ü bekleyiş vardır.. Gece beklemez,gelir ansızın..Bazen farkına bile varmazsın,nasıl birden geliverdiğinin..Çoğu geceler özlenir,yalnızca özlenir,çabuk gelecek-bekletmeyecek-olsa da..
Ama gündüzler beklenir...Bir gece oturup güneşin doğuşunu görmek,havanın aydınlandığını,gündüzü,gündüzleri seyretmek isterseniz;biraz bekler,bekletilirsiniz..
O gecelerde, sabaha dek uzayıp giden saatleriniz vardır;geçmek,bitmek bilmeyen saatler.. Alışkın olmadığınız bir gece geçiriyorsanız eğer;eğer ilk defa uyumadan geçiriyorsanız o gecenizi;o saatler,inanın,bir türlü geçip bitmeyecektir de sizin için..
Ama unutulmayacaktır da...Belki o güne kadar yapamadıklarınız,söyleyemedikleriniz,yaşayamadıklarınızı düşüneceksiniz;ikinci bir özlem daha duyacaksınız,bu ândan sonra..
Belki de yapıp ettikleriniz,yaşadığınız ve çok mutlu olduğunuz dakikalar geçecek gözlerinizin önünden;gülümseyeceksiniz bir kez daha..
O güne kadar sizin olmayan vakitleriniz,o küçücük,kıpkısa dediğiniz vakitleriniz büyüyecek,kocaman olacak,’’SİZİN’’olacak o ân..
Boş değil,dolu dolu bakacaksınız semâya...Yalnızca yıldızları değil;kim bilir kaç kişiyi görecek,kaç yüz hatırlayacaksınız orada o ân..Eşiniz,dostunuz,çocuklarınız,çocukluk arkadaşlarınızı belki.. O güne kadar,kendiniz gibi unuttuklarınız;bulup da ayıramadığınız,bir türlü sizin olamayan o vakitlerinizin unuttukları,unutulanlar,ertelenenler düşlenecek...
Ne düşlenirse düşlensin,ne hissedilirse hissedilsin,böyle bir gece -bir gececik de olsa- yaşanmaya,ertelenmemeye değer,ne dersiniz?
* * *
AYDINLIK GECELER..GECELERİMİZ.. Yazısına Yorum Yap
"AYDINLIK GECELER..GECELERİMİZ.." başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
sa
15 Ağustos 2008 Cuma 16:07:09
Galiba "sorun" gecenin kendisi değil,ona yüklediğim anlamda saklı.
Şöyle anonim bir söz vardır:Karanlık,yorgunu uykuya,korkağı canavara,bilgeyi de ışığa teslim eder.
Neye "teslim olmak" istiyoruz,bu bize bağlı bence.
Benim "gecelerim" yaşamımın uzun bir döneminde "kitap okuma saatlerim"di.Halen devam ediyor.