- 1682 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
söyle bakalım
‘Söyla bakalım şirine:sen kimsin?’
‘Senin kızın…’
kapıdan çıkınca can sıkıntısı geçmişti.ama gözleri hala onu arıyordu.
yine gelmemişti,yine...
işte miydi acaba?akşam ne getirecekti?
bir sağa sola bir de yukarıya bakıyordu.kısacık bir şeydi.tam beşe kadar sayabiliyordu.bunu babasına göstermeli ve aferin almalıydı.kim bilir kaç yüz kez beşe kadar gelmişti.o bıkmamıştı hala görememişti de onu. Nasıl gösterecekti parmaklarına bakmadan sayabildiğini?
‘söyle bakalım şirine:sen kimsin?’
‘seni arayan kızın baba…’
…
annesinin tembihlerini tam ve eksiksiz yerine getirmişti:hakim amcaya:’ben annemin yanında kalmak istiyorum’diyeceksin.’babamı sevmiyorum.’ diyeceksin.yoksa....’
yapmıştı zaten yapacağını,istemeye istemeye’babamı sevmiyorum!’ demişti...
üç saat kadar öncesinin sözleriydi bunlar.şimdiyse parçalanan aile değildi sadece.bir yürek vardı orada.’baba’diye atan.’baba’mı istiyorum!’diyemeyen...
bir kaç gün sonra dedi,elinde değildi ki,alışık değildi ki onsuzluğa,! ağlıyordu.annesi çileden çıkıyordu.en sonunda:
’babasının kızı ne olacak! al kızını konuş,susturamadım!’
’alo,baba.ben seni çok özledim..’
gerisini hatırlayamıyor şimdi o kız.belki anne hata yaptığını düşündü.telefonu aldı elinden kapattı...
o günden sonra aramadı da zaten…
…
Ağustos’un 25’i unutulamaz oldu.tüm ulaşabildiği yerlerden şansını denemişti.ve bulmuştu numarasını ama şansını denediği yerlerden ve ya kişilerden değil.annesinden…
Epey konuştuktan sonra:’sen şimdi kaç yaşındasın?’sorusuyla karşılaşınca telefonu kapatmak istedi ama o değil,küçük kız beşe kadar saydı…
’on beş.evet on beş!aralık’ta on altı olacaksın…onbir sene oldu.beni hatırlıyor musun yine de?
‘biraz…’
O zaman anlarız ne kadar:söyle bakalım şirine,sen kimsin?’
‘seni arayıp,bulan baba!’
…
Sonraki sene ağustos’un 26’sında ilkini yaşadı.ona sarıldı.sonraki senede ona sarılarak uyudu.annesiyle tanışmalarını anlattı babası,o dinledi.gençken sevdikleri genç kızları anlattı,o dinledi.daha tanışamadığı akrabalarını tarif etti,o hep dinledi.ama ‘baba,neden bitti?’diyemedi…
‘Söyle bakalım baba,şimdi ben kimim?’
‘sen annenle benim paylaşamamakla hata yaptığımız küçük kızsın işte…’
Bu gün 21 ocak…
Kaça kadar saydığımı bilmiyorum.belki kim olduğumu söyleyebilen babam saymıştır.
Ama artık ne kadar uğraşsamda kaybedilenlerin geri gelmeyeceğini anladım.
Sanırım küçük kızda anlamıştır…
Hayatının en eski anılarından biri mahkeme kapısı olan kız...
özlem aydın
YORUMLAR
....öncelikle en içten dileklerimle kutlarım.Okurken ağlamamak için zor tuttum kendimi..Çünkü bu satırları okurken neleri yaşadığını ve yaşabileceğini en iyi bilen bir kişi olaraktan hem üzüldüm hem de sevindim..Üzldüm çünkü olay tamammen bir gerçek yaşam öyküsü..Sevindim,çünkü duygularını çok güzel kelimelerle paylaşmasını bildin..YÜREĞİM ve KALBİM hep seninle...ilhan öğretmen..