ALP VE EREN OLMAK

• 1 Haziran 2016 Çarşamba 08:59:54

ALP VE EREN OLMAK
Halkımızın pek ifade edemediği kavramlardan birisi Alp ve Eren sözcükleridir. Bir kere Alp mana olarak kuvvet ve cesaretin timsali olan kişidir. Zorluklara güçlüklere engellere karşı metanetli, dayanıklı her konuda fedakârlık gösteren demektir Alp kişi olmak. Aynı zamanda gözü pek korkusuz yiğit delikanlılıktır.
Eren ise; halkın zihninde yer eden ermiş gizli güç sahibi olan sadece dini konuları en iyi bilip uygulayan bizlerden farklı Allah’ın nuruna mazhar olmuş kişi olarak bilinendir. Hal bu ki Eren Allah’a yaklaşan onun koruması altına girme gayretini elden bırakmayandır. Nefsinin esiri olmayan insani yanı ağır basan Âdem kişidir. Kendisinden başka bulunduğu toplum ve çevresi için insanlığın saadeti, kişilerin mutluluğu esenliği için uğraş verendir Eren denilen zatı muhteremler. Kısaca başkalarını motamot taklit eden değil kendisi olduğunu bilen bir karakter ve kişiliğin taşıyıcılığını da bilen sosyal ve etik kurallara uyandır aynı zamanda.
Eren derken ahlaki değerlere önem veren bu yapısı ile etrafına örnek olan dinini inandığı mistik yaşamını sade olarak gerçek manada hurafelere ve hikâyelere meyletmeden ifa eden maneviyatı tam insandır Eren. İşte Eren denilince anlaşılacak mana bu tip yaşam süren herkesle barışık kişiler Eren vasfına sahiptirler. Miskinleşmiş cami avlularında tekke ve türbelerde tembelleşmiş hayattan bezmişçesine hu çeken zaman tüketen ibadet ettiğini zanneden zavallılardan insanı kâmil adamlar ve Erenler olmaz.
Kendisini lâyık olmadığı halde Alp gibi hisseden, hem kendisini hem de kendi zihniyetindeki başkalarından bazılarını Eren görenler onlara muhterem kişiler vasfı yükleyerek nefsini ve kişiliğini el etek öpme seviyesine kadar götürenler inanç ve iman yönünden zaafa düşmüş olanlardan daha tehlikelikleri yoktur. Kişilik zafiyetine düşenler kendilerini zulmün kibrine esir düşmüş en tehlikeli olanlardır.
Ne yazık ki günümüzde bu konularda başıbozukluk insanlara kurulan tuzaklar toplumun ahlaki değerlerini bir bir çökertilip yok edildiğini görüyoruz. Toplum ayrıştırılıp kadın erkek eşitliğinin arasına giyim kuşam sosyal yaşam ve inanç iman konularında beton duvarlar örülmeye çalışılarak bölücülük ayrıştırmalar yaratılmaktadır. Kimler bunları topluma enjekte etmeye çalışanlar kendilerini Alp ve Eren gören çıkarcı molla takımı.
Din tacirlerinin sahte dincilik ticareti insanları felakete sürükleyen kibre esir eden zulme boyun eğdiren insanlık ve ahlaki değerler deryasında yıkanmamış olan maddeten ve bilhassa manen kirli olanlardır.
Alp ve eren dediğimiz kişiliğe sahip olmak için pofpoflanmaya değil kötü düşüncelerden arınmak, ilim ve irfan vasıflarına sarılmak, onları arayıp bulmak, ahlak deryasında ıslanıp yıkanma yaşam için okumayı, çalışmayı alın teri ile kazanmayı insanları sevmeyi yardımlaşmayı paylaşmayı devreye sokmaktır. İşte Alp ve Eren olmanın esası bu ve bu gibi benzerliklerden geçer.
Miskinleşmiş insandan ne Alp olur ne de Eren çıkar. Alp Eren olmak için üstün ahlaki değerlerin yanı sıra sabırlı olmak, yardımlaşmayı bir görev duygusuyla benimsemek, azimli olmanın yanında başarı ve feragatli olmayı da gerektiren bir mizaca sahip olunması gerekir.
Ermiş olma Allah’ın o kişiye bazı özellikler vermiş olması sonucu sadece Allah’a has gaipten bilgi sahibi olma gibi onlara sahip güç ve kazanımlarının bulunduğu safsataları ile insanları etkileme çabaları palavradan öte gitmez. Allah’ının koruması altına giren girmeye çalışan tek din olan Allah’ın İslam inanışını eksiksiz yaşamaya çalışan her kim olursa olsun Alp ve Eren olarak alperendir.
Ne yazık ki bu eren ermiş konuları din tacirliği altında rant kapısı çıkar yolu olarak geçmişten günümüze hoca geçinenler efendi diye vasıflandırılan cemaat önderleri sarıklı bazı şeytanlaşmış dinci yobazların kullandığı üstünlük tabirleridir. Gerçek din İslam bu gibi yoz şirk ve müşrikleşmiş fikirleri kabul etmez. Günümüzde bu sapkın fikirli cüppeli sarıklı şalvarlı çember sakallı ve tekesakallı kılıklı adamların müritleri onları rab edinmişlerdir. Adeta efendilerini ilahlaştırmışlar onlara tapınır olmuşlardır.
Efendim ahiret âlemine hayatta yol alırken bir kılavuza ihtiyaç varmış. Düşünebilmek aklını kullanmaktan aciz bu düşünce yapısındakiler Allah ve kitaplarını onları insanlığa sunan peygamberlerini sanki tanımıyorlar. Yaşadıkları bu yozluk dine yeni ilaveler ve yamalar küfürdür şirktir.
Alp Eren de olsa insan günah işleye bilir hata yapabilir. Esas olan hataları aza indirmek yanlış olduğunu bildiklerinden kaçınmak bilimin ve gerçeğin ışığında aklını kullanmak Alp Erenliktir.
Durmuş Karabağlı