- 1791 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
DERTLENMEYEN DERTLENDİRİR
Bir insanın, 0-6 yaşına kadar aldığı eğitim ve öğretimin tüm ömrünce aldığı eğitimden daha kalıcı ve önemli olduğunu hatta bu yaşlardaki eğitim ve öğretim, mermer taşa kazınmış gibidir bir daha silinmez dediklerini hepimiz duymuşuzdur.
Tabi ki karakterimizde, kalıtımın payı olduğu kadar, toplumun ve çevresel olaylarında katkısı vardır: Kimimiz bencil, narşist, kimi ise sevecen, iyimser karakter sahibi olarak kendini gösterir.
Dertlenmeyen dertlendirir derken: Bazıları aldığı nefese şükredip zenginlik sayarken. Kimileri, zihinsel ve ruhsal açlığını doyurmak adına birilerini üzerek kendilerini şarz ederler.
Genelde narşist yapıya sahip olan bu kişiliklerin sorumsuz, umarsız kendi kendinin bencilliğine yenilmiş ve ruhunu beslemeye ihtiyaç duymayan ,ülke ve çevresel olayları dert edinip empati kurmayan, rahatına düşkün insanlar olduklarını görürüz.
Her alanda bulunan bu kişilerin yanında, normal insan olarak yaşamanın zorluğu hiç de küçümsenecek gibi değildir.
Aynı ortamda (iş, ev, okul, v.s)de buluna Narsist kişilik deki bu kimseler, kendinin aksi olan, hoş görülü, sevecen, idareci, her hangi bir zorlukta, şikayet etmeden, kolları sıvayıp çözüm üreten başarılı kimselere, kendi başarısızlığının kendi ruhundaki yansımasını, eğer iş veren veya üst ise ezerek, ya da aile de iseler, onları toplumda rencide ederek yansıtırlar.
İyi niyetli, sevecen insanların kendi kendisini suçlayıp sorgulamasına sebep olurlar.
Aslında narşist insanlar kendi güçsüzlüklerinin altında ezildikleri için, sizin iyi ve güzel kişiliğinizin olduğuna ne inanmak, ne de görmek isterler.
Üstelik onun tüm bu ezici tavırlarına, umursamaz tutumunuzu ve güçlü duruşunuz,hoş görülü bakış açınızı, fark-edip kıskandığı içindir tüm hırçınlıkları.
ALİYE UYANIK