- 941 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AY IŞIĞINDA
(SENE 1968 Bir kompozisyon dersinde yazdığım öyküm)
AY IŞIĞINDA
ay ışığında
bir sonbahar günü
gece mehtap vardı
öylesine güzeldi
bir su kenarına
bir ağacın altında
iri bir taş üstünde
oturmuş mehtabı izliyordum...
gecenin sessiz duruşu sulara gömülmüş
uykusuz bir anda mevsim son demlerinde
ay ışığıyla sanki gündüz gibiydi
yarasalar dolaşır hızla
bir o yana bir bu yana sessizlik hakim karanlıklara
gözlerim kulede rota tutturmuş gibi
kuşlar çoktan yuvaya dönmüş
bütün dallar dağıtımda
adeta mevsime veda eder gibi
sanki gönlümden kopuyor
altın sarısı yapraklar etrafa dağılıyor
bir iç çekişimd düşündürüyordu beni
sessizlik hakim karanlığına
mehtabım gizemli duvağını açtığı bir an...
sararan yapraklar düşüyordu bir bir
sevgi bağımız kurulmuştu bile
gözümüz kulağımız
oturmuş onları izlerim hayretle
suyun üzerine reveransla düşen
iri bir yaprak gördüm
altın sarısına dönmüştü rengi
öylesine güzel gözleriyle bana bakıyordu
acı bir gülüşü vardı dalından koparken
sanki mecburmuş inişi gibi hayattan
ayrılırken dalından kenarı kanar gibi
son pişmanlığında tutunamayarak
düştüğü yerde daireler çizdi
salınıp bir olduğu yerde döndü
öyle de hazin bir durum
sonra bir dalın kıyısında önce bekledi
sora dolandı kenarından...
ay vurmuştu şavkını gümüşi suyun yüzüne
gözlerimde yakamoz
elimle tutmak istedim
uzanamadım kollarımla yetişemedim bile
ne korkunç ve çaresizdim
derindeydi duruşu mert tavrıyla olsun
bırak der gibiydi adeta
hayata belli ki küsmüş
mecburmuş gibi başını eğiyor
yamacından geçerken
göz bebekleri kırışmış kahverengiye dönmüş bedeni
kavrulmuştu adeta hayatın sitresle yüzü
kıpkırmızı olmuştu bile çoktan
bir yanı yırtılmış delik deşik
öylesine bakıyordu bana
üzerinde bir damla göz yaşı...
veda eder gibiydi masmavi gözleri
içi kan ağlıyordu aslında
sessizce başını sallıyordu omuzla kıyılara dokunurken
utancından belli etmiyordu gidişini
içim öylesine burkuldu
olduğum yerde donup kalmıştım
ne olduğunu anlamamış bir halde
iki büklüm olmuş üşümüştüm
bir yudum su bile içmeden
bu hayattan ayrılmak
çaresiz ve üzgünce
solgun bir sonbahar gecesiydi
ay ışıdığında
Behçet Bük 1422/31.5.2016
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.