- 364 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kaliteli Yaşamda Arkadaş Seçme
KALİTELİ YAŞAMDA “ARKADAŞ SEÇME”
Bebeklikten yaşlılığa hayatımızın her aşamasında arkadaşlarımıza ihtiyacımız vardır. Her değişen yaşımızda kendimize uygun, birlikte olmaktan zevk aldığımız, kaliteli paylaşımlarda bulunabileceğimiz, kazan – kazan sistemini uygulayabileceğimiz arkadaşlarımızın olması, hayatımızı daha da bir anlamlı kılar.
Arkadaşlarımızı seçmede sınırsız bir tercih imkanımız yoktur. Arkadaş seçimini etkileyen birçok olumlu ve olumsuz faktör vardır. Bazen arkadaşlarımızı hiç beklenmedik bir anda kucağımızda bulurken, bazen de bize en uygun arkadaşla ömür boyu karşılaşma imkanımız olmayabilir.
Bebekliğimizde bize ilgi gösteren, bizi ziyaret eden, her yaştaki insanlar zoraki arkadaşlarımız olur. Kimi sever, kimi korkutur, kimi ürkütür, kimi kıskanır, kimi bizden mutlu olur, kimi de mutsuz olur. Biraz büyüyünce ebeveynlerin yakın arkadaşı evli çiftlerin çocukları, yine zorunlu arkadaşlarımızdır. Uyum sağlarız veya sağlayamayız, şansımıza…
Sokağa çıkmaya başladığımızda ise en yakın evin çocukları, komşu çocukları ve yakın akraba çocukları yine mecburi istikamet arkadaşlarımızdır. Uyuşuruz, uyuşamayız, sevişiriz, kavga ederiz, kapışırız, küseriz, kıskanırız, paylaşamayız, gürültü patırtı ebeveynlerin dahi karıştığı kavgalara düçar oluruz. Onlar karakoldan gelirken bizi evin önünde oynar bulurlar. Genellikle en güzel yıllardır onlar…
Okula başlayınca yine hiçbir müdahilimizin olmadığı 40 yeni arkadaşımız olmuştur. Şansımıza bunlardan birkaçı akraba veya komşu çocuğu ise, kısmen karlıyızdır. En azından gruplaşma ve çeteleşme!! hız katsayımız çabuklaşır.
Okul arkadaşlığı çok güzeldir. Öğretmenlerin de yardımı ile, paylaşmayı veya paylaşamamayı, kavgayı, barışı, sevmeyi, sevilmeyi, aşık olmayı, okul yıllarında öğreniriz. Çeşitli huylarda, değişik sosyal ve ekonomik yapıdaki insanlarla birlikte yaşamayı öğreniriz. Artık kendi kafamıza göre arkadaş seçebilme güç, yetenek ve imkanına yavaş yavaş kavuşuruz. Bazıları ile kuzu sarması olurken, bazılarına selam bile vermeyiz.
Çok muhabbetin tez ayrılık getirdiği ilkesi burada hemen kendini gösterir. Çok muhabbetli kuzu sarmaları, en ufak bir sorundan derhal arkadaş veya grup değiştirebilir. Çok yakın olanlarla küslük çok fazla sürmez. Ebeveynler araya girerler ve her gün birçok zaman ve imkanları paylaştıkları için şartlar onları kısa sürede barıştırır.
Lise arkadaşlıklarında karakterler yavaş yavaş oturmaya başlar. Her kesin teog puanına göre yerleştirildiği lisede, yeni arkadaşlıklar oluşturulmaya başlanırken, aynı lisede olamayan çok samimi kankalar; şartların elverdiği ölçüde samimiyeti sürdürmeye çalışsalar bile, onun yerini kısa sürede yeni arkadaşlardan bazıları alabilir. Samimiyet çok fazla ise, birinden biri aynı okula düşemediği kankasına yeni arkadaşları arasında yer açabilir. Bazen de ne kadar çaba gösterirlerse göstersinler, yeni şartlar kankaları birbirinden acıyla ayırabilir. (Tayin, okul değiştirme, ilgisizlik vb.).
Üniversite arkadaşlığı her şeyi sil baştan yapar. Çok yakın kankalar aynı üniversitede, şehirde veya bölümde okuyabilmek için, olağanüstü çaba harcasalar dahi, yakın birlikteliği sürdürebilme şansları çok azdır. Yine gözden ırak olan kalpten de ırak olur ilkesi gereği, kankalar birbirlerinden kopabilirler.
Bölümler ve branşlar da seçildiği için, ilgi alanları farklılaşmıştır. Bu doğrultuda arkadaş profili de muhtemelen değişir. Okunulan üniversitenin kurumsallığı, yaşanılan şehir, mesleki gerçekler, hocaların tutum ve davranışları, ailenin uzaklığından kaynaklanan özgürlüğün fırsat veya krizleri, ailelerin ekonomik destekleri vb, faktörler arkadaşlık konjönktürünü de etkiler. Üniversite de oluşturulan arkadaşlıkların değişken yapısı, bazen genci kendi özünden, kültüründen ve ailesinin değerlerinden uzaklaştırabilir Allah korusun. Eğer yüksek kaliteli arkadaşlar seçer, hocalarıyla yüksek kaliteli ve pozitif iletişim ve etkileşimlerde bulunabilirse, ailesini bile peşinden sürükleyebilecek kaliteli davranış modellerine sahip olabilir.
İş arkadaşlığında meslek seçimi, atama, yaşanılacak şehir gibi değişkenler, arkadaş profilinin bir kısmının veya çoğunun yenilenmesiyle sonuçlanır. Mesleğin gerekleri, amir, yönetici ve mesai arkadaşlarının davranış modelleri birbirini etkiler. Aşırı samimiyetler olabildiği gibi, kıskançlıklar, hırsların çatışmaları, aşırı beklentiler, alınganlıklar, şüpheler vb. olumlu ve olumsuz eylemler, bir çok gel-git’lere sebep olabilir.
Yaşlılıkta arkadaş seçimi ise, gözümüzün görmesine, kulağımızın duymasına, melekelerimiz ve yeteneklerimizi muhafaza edebilmemize, bizden gençlerin manevi duyarlılığına göre değişebilmektedir. Rahmetli babacığım son zamanlarında “Öksüz kaldım oğlum öksüz” derdi. Niye baba bizler varız ya dediğimde, “emsalim kalmadı” demişti. Yani ARKADAŞI.
Emeklilikte yine yeni bir arkadaş seçimi ile karşı karşıya kalırız. İşyerimizden bizimle birlikte herkes emekli olmaz. Şehir değiştirmeler, bağ bahçelere özenmeler, tavuk, keklik, yumurta toplamaya özenmeler, yeni hobiler edinmeler, cami cemaati, müzik grubu, dernek üyeliği, sosyal sorumluluk projeleri, siyaset, futbol, gezi ve spor grupları, sanat ve edebiyat grupları, meslek grupları arkadaş profilimizi yeniden dizayn etmemize sebebiyet verir.
Demek ki, her zaman ve her yerde canımızın ve paşa gönlümüzün istediği yüksek kaliteli arkadaşı seçme ve onlarla sürekli ila-nihaye arkadaşlığımızı sürdürme şansımız ve imkanımız yok. Kontrol edemediğimiz nedenlerden dolayı, en iyi arkadaşlarımız cebren bizden uzaklaşabilirken, hiç beğenmediğimiz ve yaşam tarzımıza uymayan birileri paraşütle ilk arkadaş halkamızın içine girip “ceeee” diyebilmektedir.
Hatasız arkadaş arayanın arkadaşsız kalacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Biz iyi olursak herkes iyi olacaktır. İdare etme, gerçek anlamda empati yapabilme, sabır, sükunet, anlama, dinleme, saygı, sevgi, paylaşma, destek olma, kaliteli zaman ayırma gibi, kaliteli insan olma faktörlerini üzerimizde taşıyabilirsek; hangi çağda olursak olalım, arkadaşlarımızla birliktelik, yaşamımıza büyük katkılar verebilir.
“İyi insanla geçinmek her kişinin işi, kötü insanla geçinmek ise ER kişinin işi”.
Selam, sevgi ve dualarımla. Allah’a (cc) emanet olunuz.
20 Mayıs 2016. Saat: 14.00. Antalya
Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER
Kaliteli Yaşam Uzmanı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.