Başak
-Aman Allah’ım ne yaptın Başak onlar da ne öyle ipek çoraplar, topuklu ayakkabılar ne oldu sana böyle?
-Ne yani beğenmedin mi
-Nerden buldun bunları?
-Ablamıın şimdi arar durur...
Kahkahamı zor tuttum, canım yahu bu kızın her hareketi gözlerimi yaşartıyor...
-Niye böyle bir şey yaptın sen daha çocuksun hem büyümeyeceksin de
Yine öfkelendi gözleri çakmak çakmak oldu...
-Niyeymiş niye büyümeyecek mişim sen her şeyi çok bildiğini sanıyorsun..
genç kız oluyorum ben de artık büyüyorum...Ben bu gün kaç kez öldüm biliyor musun? cevap vermedim. Ne de olsa benim bu işlere aklım ermiyordu ona göre...
-O elindeki kedi yavrusunu nerden buldun_
-Bizim Bekir’in yavrusu,
-Nee?
-Bekir’in yavrusumu erkek kedi doğurur mu İlahi Başak
-Canım sen de hiç bir şeyden anlamaz oldun tabii ki erkekler doğurmaz Bekir bu yavrunun babası... sordum-Sen nerden biliyorsun?
-Ee gördüüm...
Aman Allahım kendimi tutamayıp güldüm gitmek üzereyken dönüp öfkeyle baktı!
-Dur gitme hele, seni çok özledim gitme biraz sohbet edelim...Duymamış gibi bahçenin çitinden atlayıp gitmek istedi ve ayağı takıldı düşmek üzereyken yakalarım diye atıldım elim boşlukta kaldı...
Tirşe yeşil gözleri yaşarmıştı,ayağının acısından değil belli ki, kızgınlığından ağlamak üzereydi...
Annesi balkona çıkmıştı elinde çamaşır sepeti çamaşır asıyordu...
-Bi ses duydun mu komşu?
-Ne sesi_
-Vallahi cılız bir çocuk sesi duydum gibi...
Başak başını kaldırmış annesine bakıyor nanik yapıyordu,gülmemek için kendimi zor tuttum...
-Kaç gündür görünmüyordunuz nereler deydiniz?
-Büyük kızımı doktora götürdüm,o da bir sürü tahlil istedi sonra anlatırım diyerek sus işareti yaptı...
Alt kattaki komşusuyla arası pek iyi değildi...-hoşçakal diyip içeri girdi...
-Bu gün annen güzel bi şey pişirmiş herhalde kokusu ta buraya geldi
-Hiç imrenme zehir gibi tuzlu bi kuru fasulye pişirmiş zaten babamla hep bu yüzden kavga ederler...
İçimden sen de sevinirsin demek geldi de yine kızdırmak istemedim..
Burnuma ağır bir parfüm kokusu geliyordu nerden geliyor diye kafa patlatırken analdım ki parfümü de o sürmüş...
-Parfüm de mi sürdün?
-Hıı ne olacak hem de bütün hepsini sıktım,şimdi annemle kavga ederler...
-Kedine süt vereyim ister misin
-Ben veriyorum, annem de dolaptaki sütlere ne oluyor diye söyleniyor...
-Gidiyor musun?
-Gidiyoruum dün akşam sen ağlarken ben yanındaydım ruhun bile duymadı..
Bir ölünün ruhunun ruhtan bahsetmesi tuhafıma gitti Başak çocuk değil de yetişkin biri olsaydı eğer herhalde korkardım...
Allahım yüce rabbim hikmetinden sual olunmaz bu yaşlarda bir kızım mı vardı acaba Başağı niye bu kadar seviyordum?
Geri dönüp koşarak geldi bana sımsıkı sarıldı; sanki bedeni vardı sıcaktı, sımsıcaktı!!! Biri bana sarılmayalı ne kadar çok zaman olmuştu?
Sonra kayboldu birden,ertesi gün masanın üzerinde bir not buldum...Şöyle yazıyordu: yine geleceğim seni evde bulmak ne mümkün...Başak sanmıştım kızımmış’ seni seviyorum anne’ diye yazmış altına bir öpücük kondurmuştu...
Yüksel Nimet Apel
YORUMLAR
yazıyı okuyunca sizi ne kadar çok özlediğimi fark ettim.
peki itiraf ediyorum poğaçalarınızı da özledim :)
Maide ile konuşup en kısa zamanda eğer buradaysanız gelip size sarılmak istiyorum
geçenlerde kulaklarınızı çınlattık ...
sıcacık, doğal, samimi çok hoş ve oldukça duygusal bir öykü olmuş çok sevdim
öpüyorum ellerinizden Nimet ablacım
sevgiler selamlar....