YORUMLAR
İlahi Kemal Bey dostum.. Siz çok yaşayın e mi? Ama sağlıklı da yaşayın. Çok yaşayıp da elden ayaktan düşüp yatağa bağlanmaktansa, az yaşayıp hiç olmazsa son tahlilde dolu dolu yaşamanın kıymetini de bilmiş olursunuz ki, ne kaldı şunun şurasında, akşamdan sabaha yataktan sağ salim çıkmaya senedimiz mi var? Hem bir ayağımız çukurda. Dışarıya çıkıp, şöyle adam gibi bir gezeyim caddeleri, mağaza vitrinlerini deyip de, adım attığımızda, görgüsüzün daniskası yere misal muz kabuğu falan atar da, bu yaştan sonra muz hokeyi oyununu da sürpriz olarak hem de en baba doğaçlama haliyle oynamış olursunuz. Ayağınız kaç ay alçıda kalır, bu arada af buyurun kıç kemiğiniz falan kırılır mı orasını Molla Kasım bile bilemez. Belki de 7 numaralı koltukta oturan tespihli amca okur üfler de yaptığınız yolculuk hatırına , iyileşirsiniz.. İş mi benimkisi, malum oldu şimdiden demek ki. Siz iyisi mi dışarı falan çıkmayın. En güvenli yer, insanın kendi evi. Gerçi bu eşek şansı olduktan sonra bizde, yani siz üzerinize alınmayın, davalık falan oluruz da işin yoksa bir sürü tazminat öderiz. Eşek benim son tahlilde.
Şu biberonlu bebeğin yerinde olsaydım, otobüstekileri sırayla ziyaret eder, kucaklarına bi güzel işerdim. Kıçında büyük ihtimalle Hülya Hanım mıydı, vardı bir hanımefendi, onun da kullandığı bir marka vardı kıça konulan, sidik geçmesin diye bilmem kaç katlıydı.. İşte ondan var ya kıçında bebeğin. Serbest... Sallardım yayıla yayıla. O bebeğin yerinde olsaydım, Molla amcanın keçi sakalını da tutardım, stres atardım. Takkesi de vardır muhtemelen. Onu da çekiştirip yere atardım gıcıklık olsun diye. Elinden tespihini alır, keyif benim değil mi, kopartırdım tespihini. Geçen yolculukta elimdeki 33 lük tespih tanesi koptu da, o gıcık sesi otobüs yolcuları duymamak için kulaklarına pamuk tıkadılar diyeceğim de, koca otobüste pamuk mutlaka vardır ecza dolapsız otobüs olur mu? Ama yetişmedi işte, tespih taneleri tıpır tıpır yere döküldü. Dökülse iyi, otobüs seyir halinde ya, sallandıkça tıpır tıpır sesler devam ediyor. Muavin illallah dedi, bildiği bütün küfürleri etti, ama sessiz etti. Dudak hareketinden anladım, anam da arada sırada içinden küfür eder de, ondan biliyorum. Muavin hayatının yanlışını yapmasaydı, daha çok küfür yiyecektim. Anama dil uzatınca, tuttum dilini adi şerefsizin, kıçına soktum dilini. Yalan tabi, o kadar uzun olmaz dil. Tuttum dilini, tüm gücümle çektim, hırsımı alamadım, köpek dişimle dişledim. Gavurdan bir kan aktı, İstanbul Bursa arasına göl olur...
Çok sevgili ağabeyim... Nacizane bu küçük mizahi yorumumu kabul buyurunuz.. ( Sanki mal bağışlamış gibi, lafa bak usta.. ) O değil de, şu geçen gün adını vermeyim otobüs firmasının, hani muavinin biri şey yapmıştı.. Ayıp bi şey.. Allah'tan öyle bir şey yaşamamışsınız.. :)
Saygılar ağabeyim.
Unuttum demeyi, çok nefis bir yazı kaleme almışsınız.. Yorumum , yazınız kadar etkili olmasa da, eh işte biraz tebessüm edersiniz gari okurken..
Söyleyin şimdi, en baba etkili yorum olmazsa, ben var ya, olmayan bıyıklarımı yolarım şerefsizim.
Kalın sağlıcakla...
Kemnur
İlginçtir güzel yurdum da şehirler arası otobüs yolculukları benim de bir ufak mizahi öyküm vardır geçmişte anlatılanların yaşandığı aşikar. Ne yapalım bizim memlekette böyle bir ülke işte tebrikler içtenlikle Kemal Hocam...
Kemnur
Üstadım, bir kültürün ne kadar kültür olduğu yolculuklarda anlaşılıyor galiba...
Bu, ulaşım teknolojisine kazandırdıkları boyutla da ilgili...
Herhalde, bu konuda iddialı olmaya çalışmamızın anlaşılmasını beklemek de tümüyle siyaset olmasa gerek...
Selam ve saygılarımla.
Kemnur
Yolculukları da çoğu şeyde olduğu gibi zehir etmeyi beceriyoruz. Eskiden birde göz gözü görmezdi sigara dumanından.
Oysa yolculuklar heyecan verir insana. Vermelidir. Gitmek ya da gelmek eylemli olmaktır. Çoğunlukla şanssızlıklar bulmaz beni yolculukta. Keyif alırım.
Son yolculuğumda Eskişehir otogarında karşılaştığım iki adamın yolcu değilde evlenecek hatun aramaya gelmiş olmaları hoş bir rastlantıydı.
İnternet bağlanınca en çok öykülerinize kavuşmak mutlu etti. Sevgi ve saygıyla
Kemnur
hoş bir esinti yine okumakla kalmayıp bire bir yaşattığınız.
kaleminizi okumak adına mutluyum.
kutluyorum Kemal hocam.
sağlıcakla kalın.
selamlar, saygılar...
Kemnur
hocam,
sanki hikaye degil gercek... Bu yuzden olsa gerek, cogunun pic kurusu oldugunu nerden anladi diye merak ettim?
Kemnur
''Otobüs Yolcuları'' Başlığını görünce önce Ayhan Işık-Türkan Şoray ikilisinin çoook eskilerde kalmış siyah-beyaz filmlerinden biri üzerine bir yazı sanmıştım. Okuyunca baktım oldukça farklı bir konu.
Otobüs yolculuklarında yolculuk öncesi senin yaptığın o duaların aynısını ben de yaparım. Çoğu kez dualarımı kabul eder Yüce Rabbim ama kabul etmediği de olur hani.
Bu yazıda bana yolculuk günümüzde değil de eski dönemlerde olmuş hissini veren bir durum var. Diğer hususlar tamam ama günümüzde artık yolcular öyle ayakkabılarını çıkarmıyorlar. Ya da ne bileyim bana hiç denk gelmedi. Eskiden dediğin gibi geberirdik ayak kokusundan.
Evet..Her yönüyle dört dörtlük bir yazı olmuş. Özellikle de benzetmeler müthişti. Mümin komşun ile muhabbetinize bayıldım doğrusu.
Kola içmemek suretiyle Amerika ve İsrail ekonomisini tepetakla eden bu gibi hamiyyetperver vatandaşlarımız her zaman takdirlerime mazhar olmuşlardır.
Ve son olarak: Şeytan azapta gerek...Daha nice böyle yolculuklar diliyorum ))))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Kemnur
Bu otobüs yolculuklarında daha nice hikayeler yaşadık, değil mi? Senden de bu konuda harika bir öykü çıkarsa tadından yenmez vallahi... Beğenine teşekkürler. Selam ve saygıyla
ONDAN SONRA
sami biberoğulları
yaşadıklarımızdan kesitler ustalıkla dile gelmiş.
nice güzel eserlere selam ve saygılar
Kemnur
Can Dost !
Öykün okuyucuya aynısını yaşatıyor sanki.
Genelde anlatılanların birini ya da bir kaçını yaşamışızdır.
Ben en çok hangi espriyi sevdim biliyor musun?
Çok kısa öyküye kısa demeni !!!!
Selamlarımla...
Kemnur
Günaydın sayın hocam güne sizin yazınızla başlamak inanılmaz iyi geldi.
Yol hikâyelerini pek severim birkaç denemem oldu fakat mizah yeteneğim hiç yok...
Keyifle okudum ince mizah yapmak herkesin harcı olmasa gerek sizi tebrik ediyorum.
Saygılarımla selamlıyorum.
Kemnur
Kıymetli Kemal hocam yazınızı okuyunca bir an kendimi o otobüste hissettim, yanınıza oturan sofi amcayla olan diyaloğunuza bayıldım o anı gözümün önüne getirdiğim de gülme krizleri geçirdim.
Kaleminize emeğinize sağlık.
Saygı ve sevgilerimle