5
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2372
Okunma
Tarihin aralık kapısından hangi değerlerimizi uğurlamadık ki, elbette ölüm bizim için "her canlı ölümü tadacaktır" ayetini hatırlayın. Lakin nadir de olsa uğurladıklarımızı anmak hatırlamak bizlerin vefa borcu diye düşünüyorum.
-Mayıs ayında kaybettiğimiz şairler arasında üstad Necip Fazıl Kısakürek de var..
Şâirliğe annesinin arzusuyla başlayan bir yegane şâir.
Bir anne eseri olan değerli üstadı saygı ve duâ ile anarak başlayayım birkaç iç sesimi yazmaya...
...Aralık Kapı
"Bu dünya bir kuyu, havasız çömlek, daralıyorum!
Kelime, mânayı boğan bir gömlek, paralıyorum!
ALLAH ismi varken lügat ne demek, aralıyorum!
Kapımı, buyursun, diye o melek, karalıyorum!.. " Necip Fazıl Kısakürek*
Kaç kez okuduğumu hatırlamıyorum -sayısı belirsiz-
sayfalarca anlatılan bir konunun bir dörtlükte aklıma yatışı idi belki de,
aklıma yatışı, yüreğime akışı imanın gölgesinde cehennemden soğumak gibi birşeydi bu şiirinde üstad...
Ne haddime!
bir kelime bile edecek derecede değilim belki de üstada ama şu vakitler onun toprağa verişimizin yıldönümü dolayısı ile birkaç kelâm mırıldanayım sesli düşüneyim dedim.
Ve;
"Cehennem"
Ateş beni yıkayan, yuyan, emziren annem!
Bir arınma kurnası olsa gerek cehennem…"N.F.K.
O’nlu yaşlarımda TRT 1 de bir akşam üstüydü dinlediğimde, tüylerimi diken diken eden bu iki satırla kaç yıl yara açmıstı bağrımda bilseniz. Annem derdi hep"sen erken büyüdün kızım diye" haklıydı belki de.
"İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya" N.F.K.
Bir Sakarya Türküsü oldu gönlüme kıvrım kıvrım akan, 9 yaşımda idim o zamanlar şiiri öğretmenim okuyunca,
o’dur bu’dur dilimde..’
-Şiiri bana sevdiren , yegane üstad, yegane yürek..
Her şiirinde ufkuma doğan güneş’ler yoldaş oldu dar geçitli düşüncelerimde bana..
-Kendine kapalılığı, çevreye kendi penceresinden bakıp bilgeliğini çiçek eker gibi gönüllerimize eken o’nca olumludan olumsuzu ayırt eden bir kalem. iyi ki var(dı).
-Tanımayan bilmeyen elbet yok üstadımızı ama kısa bir göz atalım hayatına isterseniz:
"Necip Fazıl Kısakürek "
»Doğum Tarihi 25 Mayıs 1905
"25 Mayıs 1905’da doğdu. Maraş’lı bir soydan gelen Necip Fazıl’ın çocukluğu, mahkeme reisliğinden emekli büyük babasının İstanbul Çemberlitaş’ta ki konağında geçti. İlk ve orta öğrenimini Amerikan ve Fransız kolejleri ile Bahriye Mektebi’nde (Askeri Deniz Lisesi) tamamladı. Lisedeki hocaları arasında dönemin ünlülerinden Yahya Kemal, Ahmet Hamdi (Akseki), İbrahim Aşkı gibi isimler vardı.
İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdikten (1924) sonra gönderildiği Fransa’da Sorbonne Üniversitesi Felsefe Bölümünde okudu. Paris’te geçen bohem günlerinden sonra, Türkiye’ye dönüşünde Hollanda, Osmanlı ve İş Bankalarında müfettiş ve muhasebe müdürü olarak çalıştı. Bir Fransız okulu, Robert Kolej, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi, Ankara Devlet Konservatuarı, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde hocalık yaptı(1939-43). Sonraki yıllarında fikir ve sanat çalışmaları dışında başka bir işle meşgul olmadı.
Şairliğe ilk adımını on yedi yaşında iken, annesinin arzusuyla başladı ve ilk şiirleri Yeni Mecmua’da yayımlandı. Milli Mecmua ve Yeni Hayat dergilerinde çıkan şiirleriyle kendinden söz ettirdikten sonra, Paris dönüşü yayımladığı Örümcek Ağı ve Kaldırımlar adlı şiir kitapları onu çok genç yaşta çağdaşı şairlerin en önüne çıkararak edebiyat çevrelerinde büyük bir hayranlık ve heyecan uyandırdı. Henüz otuz yaşına basmadan çıkardığı yeni şiir kitabı Ben ve Ötesi (1932) ile en az öncekiler kadar takdir toplamayı sürdürdü .."
»Ölüm Tarihi (doğduğu gün olan)25 Mayıs 1983.
-Evet bugünler ustamızın, üstadın yegane insanın ölüm yıldönümü..
Bıraktığın şiirler mirastır gençliğimize, bizlere, dünlere ve yarınlara..
Kapattığın onca kör kuyu
şiirlerin karanlık gönüllere nur’dur üstad
Nur içinde uyu..
Son olarak;
Üstadı ve göç eden tüm şairlerimizi saygı rahmet ve dua ile anıyorum..
...
26MAYIS2016/ Z.Nar