Hüzün Saati
Kırgınım bu gece; üzgünüm, mutsuzum…
Her ne kadar sahte gülücüklerimle kamufle etsem de içimdeki bitmek bilmez isyanları, sitemleri, sanki dıştan anlaşılıyormuş hissine kapılıyorum. Ya da ben biliyorum neler hissettiğimi, neler yaşadığımı yetmez mi diyorum kendi kendime…
Zihnimin, yüreğimin hatta ruhumun bir köşesinde küçük mutluluk pırıltıları olduğunu hissediyorum ama onu o köhnemiş diplerden çıkaramıyor, çıkaramadıkça da mutluluğun tadını alamıyor, yaşayamıyorum.
Aslında ben öyle bilinmez bir çıkmaz yoldayım ki, kendimi sonbaharda bilinçsizce savrulan yaprağa benzetiyorum. Ne kırgınlığım anlaşılıyor, ne sevgi dolu yüreğim, ne de saf duygularım. Sanırım ben anlaşılmazların uzatma dakikalarını oynuyorum…
Şimdi ise en mutlu olduğum an; elimde kalemim, önümde bembeyaz sayfalarıyla karalanmayı bekleyen defterim. Hava da bir hoş bu gece; evimin verandasında yazın mayhoş sarhoşluğu altında kendimi dinliyor, içimi döküyor fırtınalarımı biraz daha sakinleştiriyorum.
Veee;
“Boş ver gitsin anasını satayım! Battı balık yan gider” diyorum…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.