Güle Güle ilkbahar...
İlkbahar gidiyor, ayrılıyor bu hafta,
Gidenin ayrılanın ardından can sıkılır.
Mart,Nisan ve Mayıs vardı bu safta.
Canı sıkma kötüler de bir gün yıkılır.
Mart ayı ile girdiğinde az üşütmüştü,
Görülen dağları beyazlık örtmüştü.
Pencereye konan kuşlar ise üşüştü.
Güneşi gören bütün canlılar gülüştü.
Nisan ayı ile cıvıldama geldi çevreye,
Aşık oldular çağlayarak akan dereye.
Ağaçlar yaprakları ile başladı gülmeye.
Çiçeği döken hazırdı meyve vermeye.
Mayıs ile kurtuluş savaşı temeli atıldı,
Vatanı seven tüm halk bu yola katıldı.
Her gün kutsal vatana dua için yatıldı.
Vatanseverler sayesinde bu vatan kaldı.
..............................................
İlkbahar mevsiminin; Mayıs ayının son haftasına girdiğimiz bugün, bu hafta sonbahar mevsiminde yaşadığımız hava var karşımızda…İster istemez bu soğukluk bu rüzgar ne diye sorası geliyor insanın.Gerçekten bu soğuk esinti,bu rüzgar,bu yağış niye? Çok şükür yaratanın verdiği nimetlere…Yaratandan sual olunmaz…Ne güzel yaratmış bu kainatı…Hayat vermiş içinde yaşadığımız dünyaya…Sonra düşünüp ibadet etmemiz için biz kulları yaratmış.Şükürler olsun Yarab verdiğin bu güzel hayata…Şükürler olsun bu yaşama ve nimetlere...
İlkbahar mevsimi ne güzel anlatıyor tekrar yaratılmayı… Kupkuru olan ağaçlardan filiz çıkmasını, meyveye duran ağaçların çiçek açmasını,yemyeşil olan dünyayı…Gördünüz mü?Canlanan, yeşeren otların kuruması bu dünyadan ayrılmayı hatırlatmaz mı bizlere…
Sanki ilkbahar gideceğini hissetti o yüzden üzülmeye, canını sıkmaya başladı. Bizler de:
-Sen merak etme bir hafta sonra buralardan gitsen de gelecek yıl yine gelecek çevremizi yeşilliğe boğacak renk renk çiçeklerden açacak mis gibi kokulardan salacaksın. Beklediğin göçmen kuşlar sen girer girmez hemen gelecek eski yuvalarını bulacak sen ile yeni yaşama ayak basacaklar.
Mart ile kapıdan baktırsan da kazma kürekten yakmayacağız. Çünkü atalarımızın her sözünden ders aldığımız gibi bu sözlerinden de ders alıp; odunu kömürü fazla alacak, kazma küreğe gerek kalmayacak.
Güneşin ısıtan ışınları dağa, bağa, ovaya, suya vuracak; bademler hemen çiçeğini açacak senin gelme müjdeni vereceklerdir. Can sıkmana hiç gerek yok…Baharı ilkbaharı doya doya yaşadık,yaşıyoruz.Bu hafta;İlkbahar mevsiminin,Mayıs ayının son haftası havada hafiften üşüten bir hava var.Daha önceki yıllar mayıs ayının sonuna geldiğimiz bu günlerde, akşamları evin balkonuna çıkar orada çayımızı içer, sohbetimizi yapar uykumuzu balkonda alırdık. Bu yıl balkonda çay içmeye fırsat olmadı. Terleten bir hava ile karşılaşmadık, balkona çıkamadık…Gökten Güneş’in sabret daha sıcak günler çok olacak sözünü işitir gibi oluyoruz.
Gerçekten de öyle değil mi?Her mevsimin kendine göre güzelliği, biz canlılar için bir çok özelliği yok mu? Yaratan bizleri güzellikten ayırmasın.Bu güzelliği, özelliği görüp de bilen ve düşünen kullardan eylesin.
İlkbaharın son haftasına girdik.Gökyüzü üzüntü için toplanmış bulutlarla dolu.Gece vakti olduğunda ağlamaya göz yaşı dökmeye hazır…Rabbim bu toprakları yağmursuz, rahmetsiz bırakma…
Hava serin serin ve hafiften üşüten şekilde esiyor.Balkonun kapısını ve pencerenin kanadını açtığımızda yüzümüze üşüten bir rüzgar vuruyor.İlkbaharın ayrılma,gitme üzüntüsüne bizler de ortak oluyoruz.Şiddetli esen rüzgar altında duramıyor kapımızı ve penceremizi kapatıyoruz.Bulutların yüklü halini görünce bir yandan seviniyor diğer yandan da ilkbahar gidecek diye üzüntüsüne biz de katılıyoruz.Bizler de diyoruz ki:
Ne olur; gideceğin, ayrılacağın bu hafta canını sıkma biraz gülümse o eski gülümsemenden yine göster.Biz senin gelmeni dört gözle beklemiş;ilkbahar geldiğinde Güneşin ısısından doya doya alacağız güneşin altında kalacağız demiş,gelmen ile sevince boğulmuştuk.
Biliyor musun sen gideceğin,ayrılacağın için bizlerin de canı çok sıkılıyor. Yüce Yaratan bu dünyayı bu güzelliği ile yaratmış.Sen gittikten sonra Güneş bizlere bitkilere daha çok gülecek ;ısısını,ışığını daha çok verecektir.İlkbaharın serin havasını,yeşilliğini,mis gibi çiçek kokusunu,cıvıl cıvıl öten kuş seslerini,dut ağacında öten bülbülleri,esen rüzgarları,Güneş’in terletmeyen güzelliğini çok özleyecek;ilkbaharın gelmesini dört gözle bekleyeceğiz.
Güle güle git,yolun açık olsun.Gelecek yıl 9 ay sonra aynı güzellikte ve özellikte yine gel.İnsanlar yine koşsun,coşsun,oynasın…Doğal meyvenin tadını sen geldiğinde,ilkbaharda bulsunlar…Ne olur üzülmeden canını sıkmadan git…Yine gül,yine gülümse…Her yere gülücükler dağıt…
24.05.2016
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar
YORUMLAR
güzel eserinizi severek okuduk...kutlarım efendim..gül diyarından selamlar