- 606 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Run boy Run
Önce şişman ve gözlüklüler sonrada zeki ve akıllılar ölür en sona aptal ve sarışın Barbiler kalır onları kurtarmakta kaslı ama mankafa Jameslere düşer dostum diyerek rolümü ezberlemem için senaryoyu elime tutuşturdu.
Üç aydır ekonomik olarak fazla içeri girmiş bir üniversite öğrencisi olarak ev kirası için bana düşen payı bile kenara koyamamıştım. Evin diğer sakinleri bu duruma birşey demesede benim ağrıma gitmeye başlamıştı artık . Bu nedenle ne iş olsa yaparım abi modunda Yeditepe Üniversitesinde Sinema Televizyon okuyan bir dantelin kısa film projesinde figüran olarak oynayacaktım akmasada doldurur hesabı buradan da alacağım iki yüz tl ile bu ayı borçsuz tasasız çıkarabilirdim.Bir sonraki ay ekonomik dengelerim zaten yerine oturacaktı.
Senaryo Romeo ve Julietin, Hamlet ile Ophelia ile modern zamanlarda aynı kentte yaşadığını ve arkadaş olduklarını anlatırken karakterlerin çapraz olarak birbirine aşık olmalarını konu alıyordu.
Zaman içerinde karakterler asıl aşkları olan kimselere ilgi duyuyor ve içinden çıkılmaz aşk dörtgeni oluşuyordu. Bizim dantel senaryosundan modern bir parodiymiş gibi bahsetsede aslında klasik salt aşk üzerine kurulu olan dizilerden pek farkı yoktumetnin.
Sanat filmlerindeki alt metin yedirme olayını pek oturtamamıştı bizim ki. Benim rolüm ise olmasada olur tadındaydı yedici dakika ile sekizinci dakika arasında Romeoya akıl veren tiptim pek akıl vermek sayılmasada para kazanmam lazımdı bu nedenle hem rolümü çok beğenmiş hemde senaryo ve fikir harikaymış gibi davranıyordum.
Senaryo yu buruşturup ceketimin cebine soktum dantele ve yanında ki ekürilerine eyvallah diyerek ortamdan uzaklaştım. Fena bir kasım ayı sonu fena bir yağmurda İstanbula sırf bu salak film işi için gelmiştim. Cebimde kalan yirmi lirayı okşayıp iç geçirdim bir kadının yüzünü okşamak kadar güzel bir duygudur cebinizde ki son parayı okşamak ve onun sizin son atımlık kurşununuz olduğunu hissetmek.Geleneksel dünyada kas gücü toplumsal statü açısından belirleyici faktar olabilirdi ancak Lidyalı pezevekler para denen şeyi keşfettikten sonra kasın geçerli bir statü sebebiyeti sağlama durumu ortadan kalkmıştı. Zira parası olan ancak sünepe biri gayette banka hesabına göre ülkenin en iyi korunan insanlarından biri olabilir. Para ayrıca çoğu erkeğin zayıf damarlarından biridir babaannem hep parasız erkek nalsız ata benzer derdi. En iyisinden doru bir tay bile nalsız bir şekilde yürütülür yüke koşulursa bir süre sonra sakatlanıp tökezlerdi. Tökezlememek için namarde muhtaç olmak dediğimiz o sınıra düşmemek gerekliliği ensemde nefes alıp veriyordu sürekli.
Burs kartında para vardı ancak ona çok müşkülde kalmadığım sürece dokunmayı düşünmüyordum. En azından kalacak yerim vardı bu gece Emirde kalacak rolü ezberleyecek yarın film işini bitirip paramı alıp akşam son trenlede dönecektim.
Yağmur dinmiyor aksine daha da hızlanıyordu donuma kadar ıslanmıştım . Emiri iki kez aramış ikisinde de ulaşamamıştım evin adresini biliyordum ve hatta evin yedek anahtarlarından birine sahiptim açmassan açma ipne diye bir sms çekerek bir saçak altına girdim. Cebimde nereden geldiğini bilmediğim bir İstanbul kart vardı içinde para olsa iyi olurdu zira Kadıköye geçmem gerekti.
Cebimde ki telefonun huzursuzca titreyişi ile kendime geldim araya Emirdi
- uyuyordum la
- ne uyuması oğlum beşik mi salladın gece saat kaç
- onun gibi birşey at gibi bi hatun vardı
- tepmiş galiba
- baya tepti hemde neyse sende anahtar falan var ben uyumaya devam ediyorum gelince uyandır ma akşama sana suprizlerim olacak ona göre
- ne suprizi
- ben uyyom .mk akşam görürsün
İşte buna sinir oluyordum birilerinin benim adıma planlar yapması ve emrivaki ederek beni bu planlara dahil etmeleri. Bu kimselerin kim olduklarının asla önemi yoktu olmasınada gerek yoktu supriz varmış sanki supriz isteyen oldu allahın kelinden.
Yağmur dinmeye başlamıştı koşar adım iskeleye doğru yürümeye devam ettim zaten ıslandığım için bu koşma eylemi saçmaydı aslında ama üşüyordum bir an önce başımı sıcak bir yere sokmam ve kurulanmam gerekti hasta olmak falan istemiyordum. İskeleye vardığımda yağmur tekrar başlamıştı cebimden kartı çıkarık okutmayı denedim. Düşündüğüm başıma gelmemiş yetersiz bakiye uyarısı vermemişti kart. Şansım dönüyordu galiba içerisi dışarıya göre gayet sıçaktı bunda gelecek vapuru bekleyen insan selinin nefes alış verişleri sonucu ortaya çıkan boğucu karbondioksidim etkisi yatsınamazdı. Boş yer bulmanın imkasız olduğu bu yerde sırtımı bir duvara yaslayıp etrafı izlemeye başladım.
Zaman geçirmek için istatistiksel kalça ve çehre hesabı yapmaya başladım güzel kalçalı kadınların yüzde kaçının yüzünün güzel olduğunu bilimsel olarak çözmeye çalışıyordum bu oran düşündüğümden daha fazla idi. Yemekte salça kadında kalça türü devinimsel sözleri olan bir toplumda gayette hem güzel kalçalı hemde güzel yüzlü kadınlara sahiptik. Aslında erkek beyninin kalçadan etkilenme sebebi tamamen genetik odaklıdır nasıl derseniz kalçası güzel kadınları beyin otomatik olarak anneliğe yeterli sayar. Bir virüs gibi dünyaya yayılan insanlığın ana özelliği üreme özelliğinin tüm diğer memlilere göre daha fazla olmasından ileri gelir.
Ben bunları düşünürken az ilerimde iki kadın birbirine küfretmeye başladılar herkesle beraber bende bu olaya dikkat kesildim. Beklediğim gibiolay fazla uzamamış kadınların yanlarında ki erkekler onları tutarak ayrı ayrı yerlere uzaklaştırmışlardı. Sarışın büyükkalçalı büyük göğüslü olan burnundan soluyarak yanındaki erkeğe baksana oruspunun yaptığına diye çemkirdi adam yüzü kızararak kadına sarıldı ve susturdu. Diğer kadın daha uzun boylu daha güzel daha küçük kalça ve göğüs oranına sahip bir esmerdi o benden dahauzaklara götürüldüğü için ne dediğini duyamıyor amamerak ediyordum. Tartışmalar kavgalar dertler ve hatta savaşlar bir nedene sahip olmaldır. Yeterli bir sebep görmüyorsam karşımda ki insana sesimi dahi yükseltmem ben oysa bu ikisi gayette böyle bir yerde tartışmış küfürleşmişti.
Küçük kümeler halinde insan seli çoktan bu olayın dedikodusunu yapmaya başlamışlardı. Akşam eve vardıklarına eşlerine tanıdıklarına akrabalarına bu olay hafızlarından silinmeden anlatılacaktı. Belkide birileri olayı vidyoya çekmiş sosyal paylaşım sitelerine koyacak ve bu kavga daha çok insanın ağzına düşecekti. Buna dedikodu haberleşmesi denir ve pttden daha hızlıdır emin olun.
Vapurun gelişiyle beraber hepimiz koşarak dışarı çıktık insanların inişi ve binişi arasında bir tür galeyan içerisinde içeriye koşup tahta oturaklara kıçlarımızı yerleştirip tekrar bekleme sürecine girdik.
Aklıma Spartalılar ve Atinalılar geldi Sparta peloponez savaşlarında Atinayı yenselerde ve hatta Atinada uydu bir devlet kurup orayı el altından yönetselerde sonunda çökmüş ve silinmişlerdir Muharabeleri ve savaşı Sparta kazanmış olsada çağı Atina domine etmişti. Kaba kuvvet her zaman madiyata ve paraya boyun eğmek zorunda kalmıştır.
Aslında homoseksüel bir yapıya sahiptir Sparta toplumu bunda Spartada erkeklerin ve kadınların belli dönemler harici hep ayrı olmalarına bağlayabiliriz. Misal evlendirilen bir Sparta piyadesinin yatağına girecek kadın özel olarak saçları kesilir ve erkek gibi giydirilirdi bu sayede Sparta üreme işini sağlaya bilmişti. Hangi dönemde olursa olsun kadın ve erkeğin birbirinden tecrit edilmesi bu tip homoseksüeliteye kapı açar. Şimdi birileri çıkıp tecriti savunuyor olabilirler ama tecrit sonucu oluşacak toplumda ne yaparlar kim bilir.
Sonunda kadıköy iskelesine varmıştık ıslaklığımın etkisi ile hafif üşüme titremeleri çekiyordum vapurdan indiğim gibi ilk ziraat atm sine girerek karttaki tüm parayı çektim bir taksiye atlayıp emirin evinin adresini verdim çok üşüyordum. Otobüsle yada dolmuşla uğraşırsam kesinlikle sabaha acillik olurdum...
Kadıköy iskelenin beni kendine en çok çeken yanı her zaman sex shoplar olmuştur. Muhtemelen çok iyi kazanıyorlar ki böyle yerlerin kiralarını ödeye biliyorlar. İnsanın kontrolsüz güzü arzularıdr zaman içerinde cinsellik üremek adına kullanın yerine zevk için kullanılmaya başlamıştır. Asıl doyumsuzluk noktasıda burdan sonra ortaya çıkmakta normalde memeli bir hayvan olan insanın genital organları üremek adına vardır ama zaman içerinde korunma yöntemleri keşfeden insan üremeden zevk almayı keşfedince bu işten aldığı zevki arttırmak için her yolu denemeye başlamıştır diyebiliriz. Lakin insanoğlunun sapkınlık olarak gördüğü kimi cinsel sapmalar geçmişten bu gün var olmuştur eski mısır nekrofolik bir toplumdur yada Roma pedofilik yada sümerliler bakire kızları çok farklı şekillerde öldürerek tanrılarına sunarlardı...
Siz bunlara barbar kavimlerin sapkınlıkları olarak baksanızda insanoğlunun genomuna yerleşmiş bu akıl almaz düşkünlükler bizim kötücül yanlarımız.
Herkesin katil olabileceği öylesine gerçektir ki.
Üşüyorum trafik sıkışmış durumda taksici birşeyler anlatıyor dinler gibi yapıp onaylıyorum.
Emiri öldürmek istiyorum
onun daha lise yıllarında kelleşen kafasını özlemiş gibiyim...
Trafik açılıyor taksimetre tekrar para yazmaya başlıyor gerçek hayata dönüyorum...
insanlar arabalar şehir ve üşüyorum ben...
www.youtube.com/watch?v=lmc21V-zBq0
YORUMLAR
Okan'ı gördüm bir yarım saat evvel tv'de. Dada akımının peşinden götürüyor onu sevenleri bu ara. Bodrum'da bir aralar sahibi olduğu dükkana dada akımını yansıttığı, dadaclub tarzı bir şeyler hazırlıyormuş. Neyse, her ne yaparlarsa sanat olur babında bir dada'da yok kendi çevresinde, bir nevi gayri ihtiyarlıktan boşluk dolduruyor. Eğer bu dada üzerinden gidersem olmayacak ama bir şeyler yazmaya bir şeylerden başlamak lazımdı. Bizde ne diyorlar şu aralar:' Her iş sahibi bir kişiyi iş yerine alsın da' ... e? İşte, işsizlik azalsın. Hani herkes bir lira versinde bir kişi kurtulsun demek gibi, çocukça planlar uygulayanların ülkesi olduğumuz için, o yirmi lira değil, cebindeki son beş lira, on beşlik yumurta alacağın para bile en değerli para olur. On beşli yumurta alamasan da, iki ekmek, dört yumurta bakkaldan alırsın. O da olmadı, yine de veresiye veririm mantığıyla çalışan bir dükkanım var. İlk başlarda bakkal çakal muhabbeti dönmüş olsam da çevremde, bakkal adam cidden iyi bir arkadaşın olabiliyor.
Bu aralar tiyatro hevesi canlanan akrabalarım var. Belediye'de maaşlı işe başlamışlar. Geçen benim de bir etkinliğe gitmem için arkadaşlar yalvarmıştı. Neymiş, gidecek taklit yapacakmışım yüz elli kişi içinde! Birisi de demez ki gel Macbeth oyna. Romeo olacak tip, endam da yok. Özdilek'te karşılaştığım bir manav reyoncusu vardı geçenlerde. Boy iki metre vardır, endamı filan tam Tarık'ın Tarık olduğu zamanlar, al onu oynat Romeo olarakta, Romeo da o kadar uzun muymuş acep diyorum. Hem Romeo bence biraz sarı benizli olmalı. (Emir olayı ayrı tabi :) )
Şimdi şu erotik shop olayı ciddi bir piyasaydı bir aralar. Şu aralar yolunu internetten daha kolay buldukarı için yine de büyük tarz da bu işi yürüten şirketler türüyor ya da Çinden getirebildiği ürünü satanlar da cabası. CE onaylı olması o kadar da zor mesele olmamalı Bas geç damgayı. Gdo'lu pirinç yemeye alışmış bir nesil tabi Romeo'yu Hande Yener'den öğrenir. Bengü'den farklı şeyler, Ortaç'tan yazın kopmayı... vs.
Bir de bir ara şeytanlık Sebastian meselesi vardı. Neyse ki eternity değil yeni tabirleriyle hiçbir şey.
O kirli ve sıcak yirmi lirayı hissettim.